Sabah gözlerimi çalan alarmla açtım. Kendime bir kaç saniye gelmem için zaman tanıdım. Bu tavanın da rengimi ne solmuş. Kendime geldikten sonra banyo da işlerimi hallettim ve üzerimi giyindim. Ha bu arada kendimi tanıtayım, ben Aden. Aden Seven 19 yaşındayım. Arkadaşlarım ile kendi evimizde yaşıyoruz. Aslında arkadaşlarım ile yaşadığımız ev tekin bir ev değil, ama okula yakın bir ev diye ormanın ortasında yaşıyoruz. Neyse ben yine çok konuştum.
Üstümü de giyindikten sonra hazırım. Odamdan dışarı çıktığımda
Helen ile Beren de giyinmişlerdi. Onlar da bu şekildeydi.Helen bunu giymişti.
Beren Ela da bunu giymişti.
Bence gayet güzel olmuşlardı. Saate baktığımda geç kaldığımızı görmüştüm ve hemen bir fikir attım ortaya.
"Bence yeterince geç kaldık. Kahvaltı yaparsak yetişme imkanımız da ortadan kalkar. Tenefüste bir şeyler yeriz. "
Dedim onlara da bu fikir mantıklı gelmiş olmalı ki itiraz etmediler. Biz de hemen yola çıktık. Yürüyerek gidersek yetişemezdik. Bu yüzden taksi çağırmak için etrafa bakındık ama tek bir tane bile taksi yoktu. Allah'ım bunlar lütfen bir kabus olsun. Her şey üst üste geliyor.
Biz hâlâ taksi beklerken bir tane araba tam da önümüzde durmuştu. Biz de hemen arabaya bindik. Her ne kadar istemesem de binmek zorundaydık zaten yeterince geç kalmıştık. Ben şoför koltuğunun yanında ki koltuğa oturmuştum. Beren ve Hena da arka koltuğa oturmuştu.Beren bizden hayır gelmeyeceğini anlamış olmalı ki konuşmaya başladı.
" Şey bizi ..... Okuluna bırakır mısınız? ( Okulu hayal gücünüze bırakıyorum. Benim aklıma bir şey gelmedi. )
Adam da kafasını sallayarak önüne döndü.
Ben de biraz adamı inceleyim bari
Ben adamı incelemeye dalmışken gözlerimi gözlerine çıkardığımda sırıtarak bana baktığını farkettim. Hemen gözlerini önüne çevirip yola bakmaya devam ederken hâlâ sırıtmaya devam ediyordu. Adını bilmediğim ama adamı incelemeye devam ettiğim şahıs konuşmaya başladı." Size kendimi tanıtayım ben Yaman "
Dedi. İsmi güzelmiş yalnız.
" Ben de Beren. Beren Ela "
" Ben de Helen. "
Hepsi kendini tanıtmıştı. Sıra bana gelmişti ama ben konuşmadım. Arkadaşlarım da benim konuşmayacağım bildikleri için Helen konuştu benim yerime.
" Arkadaşımız da Aden. Kendisi pek konuşmayı sevmez. Üzerinize alınmayın o bizimle bile gerekmedikçe konuşmaz. "
Diyerek anlamadığım bir şekilde kendini açıklama çabasına girdi. Yani bu kadar açıklamak zorunda mıydı. Nerede geliyor bu samimiyet?
Yaman bey hemen elini birden cebine attı ve elinde 3 tane hediye paketi vardı. Bir tanesi büyük, ikincisi orta, üçüncüsü de küçük bir hediyeydi. Büyük olanı Beren Ela'ya verdi. Orta paketi Helen'e ,küçük paketi de bana verdi. Gerçekten mi ? Bana küçük paketi mı layık gördü. Bunlar yetmedi Yaman bey EnİşTe ye söyledim.
" Gerçekten bana küçük olanı mı bana gördün? "
Yaman bey EnİşTe bana anlamaz bir şekilde baktı. Ne hediyeleri seven bir insanım ve bana küçük bir hediye layık gördü tabiki de trip atıcam. Şimdi hiç bana demeyin ' hediyeyi düşünmüş vermiş, hiç vermiye de bilirdi. ' diye. Ben seviyorum arkadaş hediyeleri. Alıcaksın bana BÜYÜK HEDİYE PAKETİ İÇİNDE BÜYÜK HEDİYE alın ya.
Neyse ben hâlâ Yaman bey EnİşTe bakarken Helen ortamdaki sessiz bakışmayı bölüp konuştu hemen.
"Kusura bakmayın siz. Biz onun yerine teşekkür ederiz. "
Dedi ve hemen kulağıma yaklaşarak sözlerine devam etti.
" Aden saçmalama istersen adam düşünüp vermiş bir de hesap soruyor adama benim hediyem niye küçük diye. Hadi bizim suratımıza söylüyorsun biz hadi alıştık bari tanımadığın insanlara söyleme."
Dedi ve bende küsmüş bir şekilde önüme döndüm. Biraz sonra Beren konuştu.
" Bizi yakında bir yerde petrol da indirir misiniz? Bizim ufak bir işimiz var da. "
Dedi. Gerçekten benim yakın dediğime bakmayın en az 1,3 saat sürüyor. İyi de bunlar az daha tutamazlar mıymış zaten yeterince geç kaldık. Beren ve Helen koltukta oturan bana baktılar. Ne bakıyorlar ya? Beren başıyla kafasını dışarıyı gösterdi. Ben de anlamsız bir şekilde bilmediğimi gösteren bir şekilde onlara baktım. Hena benim anlamadığımı sonunda bakışlarım da görmüş olmalı ki konuştu hemen.
" Aden arkadaşım hadi insene arabadan biz lavaboya gidiyoruz hadi seni bekliyoruz burda in artık. "
Ben de gereken cevabı verdim hemen.
" Ama benim lavabom yok ki siz gidin benim çişim gelirse ben gelirim. "
Dedim ve önüme döndüm. Benim bu dediklerim ile Yaman gülerken pardon anırırken bizim kızlar da bana sanki uzaylı görmüş gibi bakıyorlardı. Kızlar da koşturarak hemen petrola gitmeye başladı. Ama ne yapayım benim çişim yoktu. Birden arabayı sürmeye başladı. Ne oluyor burda daha arkadaşlarım gelmedi ki !
" Neden sürüyorsun arabayı daha arkadaşlarım gelmedi bile.!? "
Dedim ama nafile. Arabayı sürmeye devam etti. Ne oluyor bu Allah'ın cezası yerde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaybolan İnsanlar
Teen FictionBir kız var, Aden. Bu kız iki arkadaşı ile birlikte okula yetişmek için bindikleri arabanın birden kendisini başka bir gezegende bulacağını nereden bilebilirdi ki?