11.BÖLÜM

13 1 0
                                    

"Gözlerim gözünde aşkı seçmiyor
Onlardan ruhuma sevda geçmiyor
Ben yordum ruhumu biraz da sen yor
Çünkü bence şimdi herkes gibisin

Yolunu beklerken daha dün gece
Kaçıyorum bugün senden gizlice
Kalbime kalbime baktım da işte iyice
Anladım ki sen de herkes gibisin

Büsbütün unuttum seni eminim
Maziye karıştı şimdi yeminim
Kalbimde senin için yok bile kinim
Bence artık sen de şimdi herkes gibisin

~Nazım Hikmet"
*****

    Sevda neydi? Aşk ile sevda aynı şey miydi? Seçkin'e sorsan aynı şey değildi. Gelip geçici bir hevesti aşk. Sevda ise adı geçince bile kalbinin titremesiydi.

   Seçkin aşık olmamıştı. Seçkin sevdaya tutulmuştu ve şimdi o ateşte yanıyordu.

   O günden sonra tam bir ay geçmişti. Kalbine de diline de o ismi yasaklamıştı. Gözleri onu aramıyordu artık.

  Sevdası mı azalmış ya da bitmişti? Hayır. Sadece onun mutluluğu için yok sayıyordu. O rahatsız olmasın diye kalbine zincir vurmuştu.

  Kalbi mühürlüydü artık.
******

Arya'dan:

    Bir aydır içim içimi yiyordu. İlk başta onun için üzülmüştüm. Sonra o beni yok saymaya başladı. Yine de görüyordum. Bana bakmaya dirense bile arada gözünün kaydığını. Bana bakarken göz bebeklerinin titrediğini...

   Bu kadar seven var mıydı? Bu devirde kim kimi bu kadar severdi?

  Yine de onun için endişeleniyordum. Eskisi gibi gözükmüyordu. Zayıflamıştı. Göz altlarında torbalar oluşmuştu. Duyduğuma göre kendini işlerine adamıştı.

   Geceleri uyumadan proje bitirmeye çalışıyormuş. Hatta uykusuzluktan sızıncaya kadar çalışıyormuş.

   Derin bir nefes aldım. Ona bir şans verebilir miydim? Verirsem ne olurdu? Aylardır bunu düşünmüştüm. Finallere bir hafta kalmıştı. Sonra üçüncü sınıfa kadar bir daha dersime girmeyecekti. Bir hafta sonra iki yıl boyunca yoktu...

   Koridorda onu görmüş ve arkasından takip etmiştim. Yine eksi birde ki laboratuvara kendini kapatmıştı.

   Bir karar vermem gerekiyordu. Ya girip bir şans verecek ya da bu konu tamamen kapanacaktı.

  Kapıya doğru yanaştım. İçeriyi bir süre dinledim. Ses gelmeyince kapıyı çalmadan açtım. Arkası dönüktü ve elinde bir şeyler ile uğraşıyordu. "Betül ordan bana permanganat versene."

   "Benim. Betül değil." Bedeni kasıldı. Bir süre öyle kaldı. Daha sonra elindekileri koyup bana doğru döndü. "Bir sorun mu var?" Sesi kayıtsız gibi duyulsa de arasında gerginlik vardı.

    "Var. Konuşabilir miyiz?" Gözlüklerini çıkardı. "Konuşalım. Ne hakkında?" Bir süre durup ısrarla yüzüne baktım. Gözlerini itinayla benden kaçırıyordu. Sonunda bana baktı.

   "Ne istiyorsun Arya? Daha fazla canımın mı yanması gerek?" Yanına yaklaşıp bu sefer elini ben tuttum. Gözlerine bakamadığım için yere baktım.

"Ben.. bize bir şans vermek istiyorum." Kalbimin sesini duyuyordum. Tanrım. Bir süre sessizlik oluşunca gözlerimi kaldırdım. Yüzünde şok, heyecan ve korku vardı. "Bir şey demeyecek mısın?"

   Bir süre daha sessiz kaldı. Sonra yutkundu. "Ben doğru mu duydum?' diyebildi en son.

   "Doğru. Ben denemek istiyorum." Tuttuğum ellerine baktı. Sonra tekrar yüzüme. Gülümseyerek bana sarıldı. "Sen ciddi misin"

   Kollarımı beline sardım. "Ciddiyim." Başını boynuma soktu. "Beni ne kadar mutlu ettiğini bir bilsen." Sessiz kaldım. Bir süre öylece durduk. O kokumu solurken bende başımı göğsüne yasladım.

   Boynuma küçük öpücükler koydu. "Seni çok seviyorum." Gözlerimi kapattım. "Bende seni sevmek istiyorum."

   Başını kaldırıp bana baktı. "Bu bile bana yeter güzelim. Yeter ki yanımda ol." Gülümsedim. İyi bir şey mi yapmıştım bilmiyorum ama umarım bu karardan ikimizde pişman olmazdık.

  Alnıma dudaklarını bastırdı. Gözlerimi kapattım. Daha sonra yeniden başımı göğsüne yasladım.

    Huzur içinde dururken bir şey oldu. Olmaması gereken bir şey. Betül hoca içeri girdi.
******

Çok uzatmayı sevmiyorum küslüklerde.

Hem Seçkin bebeğimin kalbinin uzun süre kırık kalmasına izin veremezdim.

Sizce ne olacak? Betül nasıl tepki verecek?

AMORE MİO/ DADDY İSSUESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin