Myra green çok nadir bulunan bir güce sahipti ve genç kızın gücünün varlığından haberdar olan bir kadın onu kaçırıp günler boyu küçük bir odaya hapsettiğinde kız hayatının bir daha asla eskisi gibi rengarenk olamayacağını fark etmişti.
• 23 temmuz...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
01. 𝐊𝐀𝐁𝐔𝐒𝐔𝐍 𝐁𝐈𝐓𝐈𝐒̧𝐈 𝒆𝒑𝒊𝒔𝒐𝒅𝒆 𝒐𝒏𝒆
Eski saatten çıkan rahatsız edici sese karşılık olarak sadece göz devirmekle yetindi genç kız. Bu sese o kadar çok alışmıştı ki bünyesi, artık duyunca değil duymayınca ister istemez garipseyesi geliyordu.
Myra ya da katherine'in ona seslenmek için kullandığı-ki bu ismi kendisi uydurmuştu- deva, burada kaldığı her bir saniye ölüme daha da çok yaklaştığını hissediyordu.
İki katlı bir evin alt katına küflenmiş, küçük bir odaya hapsedilmişti. Odanın içinde eski bir yataktan başka bir şey yoktu. Ve ilk günler orada uyumayı sürekli olarak yadırgamış olsa da o yatak bir zaman sonra sığınak olarak kullandığı bir liman haline gelmişti.
Katherine denilen cani kadın haftanın en az iki günü myra'yı yara bandı gibi kullanıp köşeye atardı. Doğaüstü güçlere sahip olan insanlara canavar gözüyle bakan biri için bu olanlar son derece normal şeylerdi.
Hatta katherine'in erkek kardeşi evan bile bu durumdan zevk alıyordu. Myra ise onların kötü bir hastalığa yakalandıklarını düşünüyordu.
Ona göre sağlıklı bir psikolojiye sahip olan kimse bunları yapmazdı. Katherine ve evan sağlıklı bir psikolojiye sahip değildi.
Kendisine bir atık muamelesi yapan kadının akli dengesinde sorunlar vardı.
Birini keyfince kullanmaktan zevk alan bir insanın zihninde büyük bir problem vardı. Ki olmalıydı da..
Geceleri odasına gelerek yatağına uzanıp izinsizce beline sarılan ya da kendisini birçok defa rahatsız edici bir şekilde öpmeye çalışan evan -kesin bir dille söylüyorum ki - sağlıklı bir psikolojiye sahip değildi.
Her gece aynı şeyleri yaşama korkusuyla yattığı yerde iki büklüm olmaktan sıkılmıştı. Elleri titrerken ve alnından terler akarken bile hareketsizce yerinde durmak zorunda olduğunun bilinci kendisine ayrı bir zorluk da veriyordu.
Belki o zamanlar haberi yoktu ama daha sonrasında kendisine yapılan en ufak bir temas bile canını yakacaktı. İnsanların dokunuşları midesini bulandıracak dahası kendisini öldürmek isteyecekti.
Katherine'in bunu bildiğine emindi myra. Ama kadın halinden epey memnun görünüyordu. Kendisi gibi vahşi yetiştirilen kardeşinin istediği her şeyi yapmasına izin veriyordu. Bu da zaten onu yakışır cinsten bir hareketti. Aksi kitabına ters düşerdi.
Biraz sonra Katherine odanın kapısının kilidini açacak ardından aşağılayıcı gözlerle kendisine bakacaktı. Çarşambaydı o gün çünkü. Diğer günler olmasa da çarşamba günleri mutlaka odadan çıkarılır ve kadının isteklerine boyun eğmek zorunda kalırdı.
Genç kıza göre kadının hedefi ile yaptıkları asla uyuşmuyordu. Hedefi, yatalak olan babasını iyileştirip sağlığına kavuşturmaktı. Onun yanında adeta süt dökmüş kediye dönüyordu. Ara ara gözleri doluyor, adamın elini hiç bırakmak istemiyormuşçasına sıkıca tutuyordu.
