03. 𝐀𝐈𝐋𝐄 𝐎𝐙𝐋𝐄𝐌𝐈
𝒆𝒑𝒊𝒔𝒐𝒅𝒆 𝒕𝒉𝒓𝒆𝒆Hayat bazen sizi olur olmadık yerlerinizden vurup, acıyı çok güzel bir şekilde size tattırırdı. En derin duygularınız bile bu acıya yenik düşüp sayısız süren göz yaşlarınızı dökmenize destek çıkardı.
Lauren green tam olarak böyle hissediyordu. Son bir yıldır ne gözlerinde yaş, ne de hayatında huzur kalmıştı. Her gününü ağlayarak geçirmekten başka bir şey yapamaz olmuştu.
Şimdi ise hastaneden gelen haber baş ucuna konup aylardan sonra ilk defa gülmesine sebep olmuştu.
Kocası terry'i de yanına alarak hızla memorial'a doğru yola çıkmıştı. Yol boyunca düşünebildiği tek şeyse kızının sağlığı ve mutluluğu olmuştu. Onu görmeye ihtiyacı vardı. Tıpkı bir insanın susuz yaşayamayacağı gibi, o da myra'sız yaşayamazdı.
Spor ayakkabılarının üstüne basa basa koridorlarda ilerleyip en yakın arkadaşı melissa McCall'ı bulmuş ve heyecanını dizginleyemeden, "nerede o? Hemen görmek istiyorum kızımı melissa.. hemen, lütfen." Demişti.
Melissa, kadının morarmış gözlerine bakıp derin bir nefes almıştı. Henüz 40 yaşında olmasına rağmen son bir yılda neredeyse on yıl kadar yaşlanan kadın yüreğini sızlatıyor gibi görünüyordu.
"Lauren," nasıl söyleyeceği hakkında en ufak bir fikre sahip olmamasına rağmen rahatlatıcı bir ses tonuyla kadının adını söylemiş ve hemen ardından ellerini onun omuzlarına koymuştu. Lauren'in kızı myra konusunda son derece duygusal bir kadın olduğunu bildiğinden az sonra söyleyeceği şeyler karşısında nasıl tepki vereceğini kestiremiyor olduğundan bunu yapmak zorundaymış gibi hissetmişti.
Onların arkasında duran terry green hem endişe hem de merakla kavrulmuş düşünceleriyle beraber melissa'yı dinliyordu. Onun da zihni ve bedeni son bir yılda en az lauren kadar yorulmuştu.
O bunca yokluğun arasında bir de karısını toparlamakla uğraşmış, biricik kızının yokluğuna alışmaya çalışmış ve işine devam edebilmek için güçlü durmuştu.
Melissa, "Myra son derece hassas bir durumda. Birkaç saat öncesine kadar sizin yüzlerinizi bile hatırlayamıyordu. Bakışlarında koca bir boşluk var, gözlerinde ise yine koca bir güvensizlik görüyorum. Eski, tanıdığımız şen şakrak kız gitmiş yerine soğuk bir karbon kopyası gelmiş gibi hissedebilirsiniz. Lütfen güçlü kalmaya çalış, çalışın." Gözleri o noktada terry'e de dönmüştü. Bu sözleri onun da duyması gerekiyordu. "Elinizden geldiğince sevginizi gösterip o güven duvarını onun için siz aşın. Dünyaya yeni gelmiş bir bebek gibi hassas. Ne olacağını bilmiyoruz. Ama bu konu için danışmam gereken çok önemli biri daha var." Sözleri bitince gözlerinden birini hafifçe kısmıştı.
Deaton'ı araması gerekiyordu ama onu en son dört ay önce derek ile beraber bir olay için araştırma yapmaya hastaneye geldiğinde görmüştü. Arada şehir dışına çıkıp başka insanlarla da görüşme yapması gerektiğini biliyordu ve içten içe onun burada olduğunu hissetmese de umudunu yitirmemekte kararlıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Perdida | stiles stilinski
FanfictionMyra green çok nadir bulunan bir güce sahipti ve genç kızın gücünün varlığından haberdar olan bir kadın onu kaçırıp günler boyu küçük bir odaya hapsettiğinde kız hayatının bir daha asla eskisi gibi rengarenk olamayacağını fark etmişti. • 23 temmuz...