Myra green çok nadir bulunan bir güce sahipti ve genç kızın gücünün varlığından haberdar olan bir kadın onu kaçırıp günler boyu küçük bir odaya hapsettiğinde kız hayatının bir daha asla eskisi gibi rengarenk olamayacağını fark etmişti.
• 23 temmuz...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
06. 𝐘𝐀𝐒𝐀𝐊𝐋𝐀𝐍𝐌𝐈𝐒̧ 𝐀𝐕𝐂𝐈 𝐙𝐄𝐇𝐑𝐈 𝒆𝒑𝒊𝒔𝒐𝒅𝒆 𝒔𝒊𝒙
Stiles stilinski için hayat üç aşamadan oluşuyordu; öğrenmek, kavramak ve sonuncu aşama geldiğinde de reddetmek. Hangi kısımda olduğunu söylemek zordu çünkü bir takım tecrübelere sahip olmasına rağmen -ki o tecrübeler fazlasıyla abartılmalılardı- hâlâ dünyanın işleyişini öğrenmeye devam ediyordu.
Dünya garip bir yer olmakla beraber çoğu zaman değişkenlik gösteren bir yerdi dolayısıyla içinde yaşayan insanların yaşamının her bir evresinde önce ki haliyle tıpatıp aynı olması beklenilemezdi.
Stiles derin bir nefes alıp oturduğu koltukta geriye doğru yaslandı. Deminden beridir myra'yı düşünmekteydi.
Kehribar rengi gözleri odanın dört bir köşesinde solgunca gezinirken, kalbi genç kıza olan özleminden dolayı yanıp kavruluyordu.
Elinde olsa hemen şimdi yanına gidip uzunca bir süre ona sarılmak isterdi. Sarı saçlarını okşar iyi hissetmesini sağlamak için elinden gelen her şeyi yapardı. Zira; myra green'in mavi gözlerinde yeniden yaşam kıvılcımları görmek ruhuna ve bedenine iyi gelecek olan tek şeydi.
Odasının kapısı birden açıldığında babasının mavinin en açık tonuna bürünen irisleriyle göz göze geldi. Noah yüzünde son derece garip bir ifadeyle stiles'e bakıyordu. Endişeli bir ses tonuyla, "İyi misin?" Diye sordu.
Stiles meraklı bir tavırla kaşlarını kaldırdı. "İyiyim iyi olmasına da neden sordun baba bir şey mi oldu?"
Noah sorduğu soruya soruyla cevap veren oğluna yine soru sorarak, "Bunun cevabını senin veriyor olman gerekmiyor muydu?" Diye karşılık verdi.
Aslına bakarsanız stiles myra eve döndüğünden beridir odasından dışarıya çıkmamıştı. Normalde geceleri bile eve uğramayı unutan stiles son üç gündür evden dışarıya çıkmıyordu. Bir baba için bu iyi bir şey olabilirdi ancak noah stilinski öyle olmasını isteyeceğini hiç mi hiç sanmıyordu.
Üstelik oğlu garip davranışlar sergileyerek kendisini sürekli olarak korkunç bir merakın içine bırakıyordu. Asosyal olmak ona fazlasıyla tersti. Stiles'ı tanıyan herkes rahatlıkla bunu dile getirebilirdi. Daha ne olduğunu bilmiyorken nasıl olur da ne konuşacağını bilirdi ki? Bu sorun da kendisine ayrıca zorluk çıkartıyordu.
Noah defalarca kez stiles ile konuşmak istemişti ancak bazı durumlardan ötürü sürekli olarak ertelemesi gerekmişti.
Stiles saçlarını karıştırıp kafasını yana doğru eğdi ve o an babasının endişesinin sebebinin kaynağını düşündü. Kısa süreli düşünceleri ona bir cevap verdiğinde dudaklarını birbirine bastırdı. Myra'yı düşüne düşüne kafayı yeme raddesine kadar gelmişti ve aynı evde beraber yaşadığı babasını bile unutmuştu. Bu nasıl olabilirdi?
