"Selam Dina!"
"Hey!"
"Nasılsın?"
"İyiyim. Demek benimle konuşmaya karar verdin."
"Şansını zorlama istersen."
Güldüm. Çok sempatik tavırları olabiliyordu.
"Tamam, Dan. Ama çok gereksiz bir davranıştı."
Kolunu omzuma attı.
"Ee? Odana mı?"
"Evet. Aslında madem barıştık. Senden bir iyilik istemeliyim."
"Nasıl bir şey?"
"Birkaç saat sonra bir randevum var ve"
Devamını fısıldayarak söyledim."Ondan o anlamda hoşlanmıyorum. Ama çok istekli. O yüzden beni arayınca sen konuşsan?"
"Olur tabii. Ama bir dahakine kabul etmemeyi dene."
Mahçup bir şekilde kafamı salladım. Odaya girdiğimizde Jessica telaşla bir şeyler arıyordu.
"Jess, bu gece sizde-"
"Tamam Dan, olur."
"Pekala." dedi uzatarak.
"İyi misin Jess? Ne arıyorsun?" Diye sordum tatlı bir ses tonuyla.
"Değilim! İş arayanlardan biri için ajanstan kağıt almıştım ve bulamıyorum!"
Aşırı telaşlıydı. Dan hemen kenara sindi ve ellerini kaldırıp teslim olmuş biçimde olaya karışmayacağını anlatmaya çalıştı.
"Sakin ol. Buralarda bir yerdedir."
"Kapa çeneni!"
Pekala. Bu Jessica değil.
"Bu kağıdı bulamazsan ne olur?"
"Ne mi olur? Şaka mı yapıyorsun? Adam işsiz kalır. Beni şikayet eder. Böylece ben de işsiz kalırım!"
"Jess-"
Sinirle kafasını Dan'e dönüp sözünü kesti.
"Şuan saçma sapan şeyler konuşabilecek durumda değilim!"
"Ama dinlemelisin! Bahsettiğin kağıdı, anlaştığın şirketten istersen bir tane daha verebilirler."
Jessica duraksadı. Düşündü ve birden gözleri parladı.
"Haklısın! Çok sağol Dan!" dedikten sonra koşarak dışarı çıktı.
Bir dakika bile geçmeden kafasını odaya geri soktu.
"Bu arada akşam gecikebilirim. Kontrol yaparlarsa idare edersiniz."
Kapıyı çarpıp gitti. Dan'e bakıp gülümsedim.
"Ne yapmak istersin?" dedim.
"Bilmem. Dışarı çıkalım mı?"
"Olur tabii."
Dışarı çıktık. Beni yakındaki bir markete götürdü. Yiyecek bir şeyler alıp gezdik.
"Dan... Geçen sefer seni gördüğümde sende üzüntü ve uykusuzluktan daha fazlası vardı." diyerek omzuna elimi koydum ama geri çekildi.
"Lütfen bu konuyu açma Dina. Sinirleniyorum. Ayrıca önemli bir şey değildi. Sadece ölen yakınımın doğumgünüydü ve kötü hissediyordum."
Sürekli bu ölen gizemli kişiden bahsetmeleri canımı sıkmaya başladı. Jessica'nın bana Dan hakkında söylemediği şeylerin altından da o çıkacak gibi hissediyordum. Soramıyordum da. Çünkü Jessica anlatmazdı ve Dan'i daha fazla üzmek istememiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah Kelebek
Teen FictionDina'nın hayatı harika gidiyordu. Liseden mezun oluşu tam bir peri masalıydı. Üniversite hayatı tabii ki farklı olacaktı ama bu kadar berbat olmasını beklemiyordu.