2013
16 Haziran
"Ayağım! Olamaz!" dedi annem arkamdan.
"Tamam anne! Yukarıdan çekmek zorunda değilsin." Dedim.
Annem banyoda kayıp düşmüş, daha sonra da ayağını kırmıştı.
"Olsun! Bu son yılsonu balon!" dedi elinde kamerayla.
"Pekala. Bence bu kadar fotoğraf yeter. Bunlarla ne yapmayı planlıyorsun hala çözemedim."
"Albüm! Tabii ki de bir albüm yapacağım!" dedi.
"Albüm mü?" diyerek suratını ekşitti Max.
"Ne? Sen albümlere bayılırdın? Şimdi ne oldu sana?"
Kahkaha attım.
"Albüm kısmı sorun değil zaten ablacığım. Sorun olan kısmı senin fotoğraflarını içeren bir albüm olması." dedikten sonra aynı yüz ifadesini yaptı.
Ben de ağzımı oynatarak onu taklit ettim.
"Anne yalnız kalabileceğinden emin misin? Erken dönebilirim." dedim istemeyerek de olsa. Bu balo bizim gibi son sınıflar için mezuniyet niteğindeydi. Ben de geçen senelerde yaptığımın aksine görünümüm için çok uğraşmıştım. Bir partnerim bile yoktu ama bu gece eğleneceğimden emindim.
Eğer gecem iyi geçerse, geriye üç tanecik şey kalıyor.
İstediğim üniversiteyi kazanmak, yurtta kendim için bir oda ayarlatmak ve tabii ki oradaki 4 yılı iyi geçirmek!
Balonun yapılacağı salona girdim. Her sene burada yapılıyor olsa da bu sene daha güzel görünüyordu. Dekorasyonu üstlenen kişi Marly ve yandaşlarıydı. Onlardan hiç hoşlanmam ama iyi iş çıkarmışlardı.
"Aman tanrım! Dina! Çok güzel görünüyorsun!" dedi arkadaşım Emily.
"Bana mı söylüyorsun? Hepiniz harikasınız!" dedim.
Bunu kibarlık için gelişigüzel söylemiş olsam da onlara tekrar bakınca yalan söylemediğimi fark ettim.
"Emily? Dans edelim mi?" dedi Bill.
Emily Bill'den hiç hoşlanmazdı. Ama lise mezuniyetinde dans etmek istiyordu. Kabul etti.
Diğer arkadaşlarım da teker teker dansa kaldırılıyorlardı.
Ben de dans etmek istiyordum. Dansla sorunum yoktu. Her yılsonu balosunda dans ederdim.
Yanıma Sam geldi. Tanrım! Yanıma lise 2 de hoşlandığım çocuk geldi!
"Dans etmek ister misin Dina?" dedi elini uzatarak.
Etrafıma baktım. Kesinlikle tek Dina bendim.
"Şey... Hayır." dedim.
Suratı asıldı.
"Yanlış anlama sadece arkadaş olmak istiyorum." dedi.
Bunu biliyordum. Benim de amacın sadece arkadaş olmaktı.
"Evet. Ben de arkadaş olmak isterim. Ama maalesef bu tür yavaş şarkılarda berbat dans ederim. Neden hareketli bir dansta bana katılmıyorsun?" dedim.
"Pekala. Olur."
Yakışıklı yüzü tekrar ışık saçmaya başladı. Artık ona karşı bir şeyler hissettiğimi sanmıyorum. Belli ki o da bana karşı hissetmiyordu. Sadece kibar olmaya çalışmıştı.
"Hadi şimdi?" dedi.
Hareketli bir şarkının çalmaya başladığını yeni fark ediyordum. Bu şarkıyı biliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah Kelebek
Teen FictionDina'nın hayatı harika gidiyordu. Liseden mezun oluşu tam bir peri masalıydı. Üniversite hayatı tabii ki farklı olacaktı ama bu kadar berbat olmasını beklemiyordu.