B.6:altın Günü

3 1 0
                                    


Mrb bne geldum

Bu ara aşırı yoğundum bölüm yazmaya zamanım yoktu

Neyse öylesine bir bölüm olsun

Hadi bakalım

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın



B.6:altın günü
~"demekki benim kızım, tıp okumak istiyormuş. Ha?"


Dünkü yaşanan olayların şokunu atlatazken, birde başıma ne mi çıktı? Altın günü.

Evet

Altın günü

Dışarıdan her ne kadar "özel hastaneleri var elit takılıyorlardır" gibi gözüksede öyle değil maalesef.

Ve tekrar bilin bakalım, bulaşık makinesi bozuk olduğu için 32 kişilik altın günü tabaklarını kim yıkıyor.

Evet, ben.

Gelen tabak bırakıyor. Aslında bir bulaşıcıda işe başlasam, iyi yıkarımda, aylık altı bin lira olsa yılda, yetmiş iki bin yapar iki yılda yüz kırk dört bin yapar ve bu demektir 12'nin kare kökü.

Lan ben de düşünüyorum burda ya, illa sayısala kayıyor, içimdeki matematik aşkı duy beniiii.

Aslında annem gibi doktor olsam, bizim hastanede işe başlasam maaş garantili. Aylık elli bin felan alsam yıllık, altı yüz bin yapar. Bu da demektir ki, baba evinde ekmek elden su gülden yaşarsam, köşeyi dönerim.

Elon musk'a bile borç para veririm ben.

"okul bitti mi kız" diten bir ses duydum arkamdan. "yok teyze daha çok var. Niye ki"

"ne kadar güzelsin böyle, güzel de ev işi yaparsın ha sen" dediğinde öküzün trene baktığı gibi bakıyordum. Ne anlatıyor la bu.?

Senin yaşında oğlum var seni ona alayım der kesin

"senin yaşında boyu boyuna, posu posuna yakışıklı bir oğlum var gel seni ona alalım" hıh bi bu eksikti.

"beşik kertmem var. Maalesef" diyerek teyzeyi başımdan kovalamaya çalıştım.

"onu dua ile bozarız kız. Aç avcunu" dedi ve ellerini açtı.

"bismillahirrahmanirrahim" diye duaya başlıyordu ki arkadan biri teyzeyi çektiği gibi aldı. "kız gülümser küçücük kıza ne yapıyon öyle. Sus da yürü, çayın soğudu" diye biri, kolundan tuttuğu gibi aldı götürdü.

Bende, tam kurtuldum derken. Odamdan bir kırılma sesi geldi.

"Allah'ım tövbe haşa ama kırılan şey bilgisayarım değildir dimi? Lütfen değildir nolur, inşallah" diyerek köpüklü ellerimle odama doğru ilerledim.

Kırıkıan şey bilgisayarım değildi buna şükür derken, odaya göz atma fikri geldi. Gelmez olaydı.

Lan küçücük çocuk odamın camını kırmış. Lan kışın ortası, ne yapacam ben.

Neyse hiç bir şey olmamış gibi davranıp, bulaşıkları yıkayıp çocuğu kırdığı camdan aşağı atabilirim.

Mutfağa gidiyordum ki bir cam sesi daha, şu köpüklü köpüklü ellerimle şu çocuğa bir yapıştırsam şap diye, kim anlar ki.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 13 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Sanal arkadaşım Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin