Vücudun da gezen ellerle uyuduğu yatak da kıpırdandı Yibo. O kadar yorgun hissediyordu ki gözlerini açmak da zorlandı ilk sefer de. Gözleri kapalı,oturduğu yer de dogrulmaya çalıştığın da bir el omuzlarından geri bastırdı yatması için.
"Biraz daha uyu,yaraların iyi durumda" Xiao Zhan,sesinin duyulmasından sonra hızlıca yataktan doğrulan bedenin sahibinin sakinleşsin diye bilek içlerini okşadı nazikçe. "Buradayım"
Yibo önce üzerine giydirilen kıyafetlerine peşine de Zhan'a baktı şişmiş gözlerle. Saçları yıkandığından dolayı karışmış iç içe girmişti. Bu hallerine gülümsedi adamın.
"Neden yatak da değilsin? Nereye gidiyorsun?" Adamın elini tutup yanı başına oturttu. Gözleri etraf da saat aramış,burasının otel olduğu aklına düşünce derince nefes almıştı. Hiç bir şey rüya değildi. Bir kaç yeri hariç yaralarında ki sızı azalmıştı.
"Söz verdiğim gibi yanındayım, gitmeyeceğim" sarı tutamları düzeltmek isterken elleri inatçı düğümlerden birisine takılınca Yibo başında duran elin üzerine koydu elini acıyla.
"Saçlarımı kıskanıyorsun değil mi?" Alayla karışık öfkeyle söylenen bu cümleye karşılık kahkahasını tutamadı Zhan. Parmaklarına takılan düğümü çözmeye çalışsa da daha kötü olacağını bildiğinden bırakmak zorunda kaldı istemeyerek.
"Neresi düz bu saçların? Şunlara bak,horoz ibiği gibi olmuş"
Yibo ellerini hızlıca saçlarına çıkartıp kabarıklığı bastırmaya çalıştıysa da işe yaramadı. Alınmış ifadeyi düzüne kondurup kendisiyle uğraşan adama baktı.
"Kıskandığın için saçlarımı yıkadın!"
"Neden saçlarını kıskanayım Yibo?" Yatağın ucundan kalktı, resepsiyonu arayıp söylediği yemekler odalarına gelmişti,onları cam kenarında duran masaya yerleştirmeye başladı. Tüm bunları yaparken yatak da kendisine söylenen adama cevap vermeyi de eksik etmiyordu.
"Kabarsın,bu şekilde gözüksün diye!" Bacaklarını yataktan sarkıtıp yemeklerle uğraşan adamın kazağını çekiştirdi ilgiyi üzerine almak adına. "Bu şekilde çirkinmiyim?"
Zhan bilerek kendisini çekiştiren adama bakmayıp bıyık altı güldü,işlerini halletmeye devam etti. Cevap alamamanın öfkesiyle Zhan'ın masayla arasına girdi.
"Normal de böyle uyanmam ben"
Ellerini Yibo'nun beline yerleştirip uyuduğu için şişmiş gözlerine birer tane öpücük kondurdu. Yibo gözlerini kapatıp keyifle mırıldandı.
"Nasıl uyanırsın? Saçların düz mü uyanırsın mesela?" Sesini sabit tutmaya uğraştı,kolları arasında mıyışan beden hiddetle geri çekildi.
"Dalga geçme! Sen çok kıskanıyorsun beni. Ben çok yakışıklıyım herkes bana aşık oluyor falan başıma iş alıyorum yakışıklılığımdan"
"Gözlerin balon gibi olmuş hala ne diyorsun. Git elini yüzünü yıka bu şekilde öpme beni" söylediği şeylerde asla ciddi değildi,ama kollarını arasında duran adam aynı şekilde düşünmüyor olduğundan dolu gözlerle Zhan'a baktı. Uzaklaşmaya çalışan bedeni kendine çekti.
"Bugün fazla alıngansın Yibo,şaka yapmak istemiştim.." iç içe girmiş sarı tutamların üzerine öpücük bıraktı. "Bak bakayım bana,çok mu şişmiş" kafasını geriye çekip Yibo'nun yüzüne bakmak istediğinde,adam bunu istemezmiş gibi yüzüne ellerini bastırıp kendisini gizledi ondan.
"Meng Zi Yi,benden daha güzel uyanıyor değil mi?" Söylediği cümleler elleri arasında boğuk çıkmış olsada Xiao Zhan duymuştu. Adamın yüzünde duran ellerini ayırmaya çalıştı kendisi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zorba |Yizhan
FanfictionXiao Zhan: Okulum da gay istemiyorum yeterince anlaşılır oldu mu Wang Yibo? Yarı texting ve düz yazı.