Lee Know | "İyi" Bir Abi

#11

☆

Bang Chan
Bak! Peki bu nasıl? Bence gayet güzel, hatta bunu alıyorum.

Jeongin
Fazla siyah. Yani tam Minho'ya göre, ama ben beyaz alacağım. Siyah içim bunaltıyor.

Minho
Hersey seni bunaltıyor zaten. Buda iyiymiş ama ben daha detaylı birşey istiyorum. Mesela bunun gibi!

Bang Chan, Jeongin ve ben onlara olanları anlattıktan sonra ben sıkıldığım için dışarı çıktık. Çakmağı normalde akşam almayı düşünüyordum ama tesadüfen hediyelik eşya dükkanı gördüm ve girmeyi önerdim. Böylece işimi %50 halletmiş oldum.

Minho
Tamam ben bunu alıyorum. En iyisi bu bence.

Jeongin
Lan bu dükkanda ki hersey çok iyi! Şunların renklerine, şekillerine bak. Sen deli misin?!

Minho
Fazla cırtlak

Bang Chan
İşimiz bittiyse gidelim mi?

Minho
Olu-

Gitmeye karar vermişken anne- hayır yani Ji-woo'nun seveceği türden iki çift küpe gördüm. Ona alsamıydım acaba? Ama direkt veremezdim, ihtimali bile yoktu bunun.

Bang Chan
Ne oldu?

Minho
Ahh yok birşey hadi gidelim.

Jeongin
Hayır var birşey, şu küpelere bakıyordun? Kardeşine mi alacaksın? Yoksa annene-

Minho
O benim annem değil! Sadece gözüm kaydı. Küpeleri almak gibi bir niyetim yok.

Bang Chan
Tamam, hadi siz çıkın bende poşet alıp geliyorum. Mal olduğunuz için poşet almamışsınız da!

Jeongin ile beraber dışarı çıktık. Neyse ki Jeonginle yaklaşık 4 senedir arkadaşımda bu davranışlarına alışığım. Daha yeni tanımış olsaydım baya kızmış olurdum. Ama birşey demedim, her zaman yaptığı şeyler.

Bang Chan bes dakika sonra yanımıza geldi. Elinde de minik siyah bir poşet vardı.

Jeongin
Poşete bakk neyse içim karardı.

Bang Chan
Hadi gidelim.

☆

Bang Chan
Hee arkadaşlar bu arada şirkete yeni biri gelecek ama kendisiyle bire bir konuşmadım. Sanırım seviye olarak siz ikinizin bir altında. Daha çok çalışın derim, kendini görmesemde çalışkan biri gibi geliyor.

Minho
Ne güzel çok sevindim.

Jeongin
Bende öyle sevindim ki anlatamam. He peki kız mı erkek mi? Lütfen erkek olsun, birde başımıza patron olurmuş! Of of al başına belayı. Umarım erkektir, kadın patron çekemem!

Minho
Hehe görürüz iki gün sonra

Bang Chan
Büyük ihtimalle kadın olacak, ama dedim ya yuzyuze görüşmedik diye. Yarın uğrayacakmış SANIRIM tabii

Minho
Sende hiçbir boku bilmiyorsun, bilmediklerini niye alıyorsun sirkete?

Bang Chan
Beni mi alıyorum? Mal! Atanıyorlar, kaç kere engellemeye çalıştım atanamasınlar diye ama yok illaki her sene yeni biri geliyor.

(...)

2 saat daha dışarıda yürüdükten sonra evlerimize gitmek üzere ayrıldık.

Eve 10 dakika sonra varmıştım. Ceplerimi karıştırdım. Fakat anahtarlığımı bulamadım. Açıkçası zile basmak istemiyordum, ancak zorunda gibiydim. Kendimi daha fazla kandıramazdım, zorundaydım işte. Nedense eve girmek istemiyordum.

Zile bastım. 20 saniye sonrada kapı açıldı. Karşımda ağlayan bir Ju-da duruyordu.

Minho
Ju-da! Ne oldu.

Hiç birşey söylemeden kucağıma atladı. Ve daha fazla ağladı.

Minho
Ju-da! Neler oluyor? Neden ağlıyorsun?

Ju-da
A-abi gi-gidelim burdan, b-burda ka-kalmak istemiyorum.

Minho
Neden Ju-da, ne oldu? Hadi anlat bana

Ju-da
B-ben, ben kor-korkuyorum

Minho
Neyden?! Yoksa...

Aklıma gelen şeyin gercek olma ihtimali %60 idi. Ju-da'yı yere indirip eve girdim. Ji-woo mutfaktaki sandalyede oturuyordu.

Minho
HEY! NE YAPTIN BENIM KARDESIME!?

Ji-woo
Hayır, hiç birşey yapmadım. S-sakin ol.

Minho
JU-DA NEDEN KORKUYOR O ZAMAN? NE İCİN, NEYDEN KORKUYOR?!

Ji-woo
Bilmiyorum.

Minho
NASIL BILMIYORSUN YA! KIZLA AYNI EVDE DEĞIL MİSİN? BAK AGLAMAKTAN GOZLERI KIZARMIS! BUNUDA MI BILMIYORDUN?! CEVAP VERSENE!

Ben böyle sinir ve merak içindeyken Ji-woo nun bu rahatlığı beni iyice deli ediyordu. En sonunda yakasına yapıştım.

Minho
CEVAP VER! EĞER BU KIZIN CANINI YAKTIYSAN SENI VARYA COK PIS S!KERIM, ANLADIN MI!?

Ji-woo
T-tamam, tamam. Y-yaklasık, yaklaşık 10 dakika önce o-odasına cekildi. Kapıyı aç-açmasını söyledim ama açmadı. B-bende daha fazla di-diretmedim ve aşağı indim.

Minho
NEDEN ODASINA CEKILDI?! JU-DA SEBEPSIZ YERE KENDINI ODAYA KILITLEMEZ! NE DEDINDE KIZ AĞLAMA HISSI DUYDU!?

Ji-woo
Ona sa-sadece şey s-sordu-

Minho
NEY SORDUN!?

Ji-woo
A-abin, abin, abin hep, hep böyle mi d-dedim

Minho
EEE

Ji-woo
Ju-da da arada sırada d-dedi

Minho
PEKI NIYE ODASINA CIKTI?!

Ji-woo
Şey, Seuk-hoon b-bana bugün erkenden bi ses kaydı yol-yollamışti. B-bende sabah bakamadım, Ju-da ile o kısa konusmayi yaptıktan sonra açıp b-bakayım dedim. Ju-da da duymuş, elindeki meyve tabağını yere dü-düşürdüğünde fark ettim d-duydugunu, sonrada yukarı kostu işte.

Minho
SEUK-HOON SABAHIN KORUNDE SANA NIYE MESAJ ATIYOR? AYNI ODADA KALMIYOR MUYDUNUZ? SABAH BIR YERE MI GITTIDE SANA MESAJ ATIYOR? TELEFONUNU BANA VER!

Ji-woo
T-tamam al, al. Sa-sakin ol lütfe-

Minho
SAKIN FALAN OLAMAM BEN! JU-DA GEL BURAYA!

Ju-da
(Koridordan bağırarak) Olmaz!

Minho
JU-DA! GEL BURAYA, HEMEN!

Ju-da
Hayırr! Lütfen

Minho
JU-DA DELI ETME BENI! GEL ŞURAYA DEDIK! YOKSA SENINDE SONUN KÖTÜ OLUR!

Ju-da
(Daha fazla ağlayarak) Ama k-korkuyorum

Minho
Burdayım işte, yanındayım. Neyden korkuyorsun?

Ju-da
S-senden...