#6

358 28 30
                                        

Bölüm yayınlıyımda pasif olanlar toplansın

Minho dann
Jeongin i kendi evine bırakıp eve gittim. Ju-da ya en geç 4 saat demiştim ama trafik yüzünden 4,5 olmuştur herhalde. Onu aramaya karar verdim. Telefonumu aldım ve numarasını çevirdim.

-Alo Ju-da

-4 saat geçmedi mi? Yoksa yine mi geç geleceksin? Yaa abi bir günde erken gelsen eve, olmaz mı?

-Eh aslında senin için yapmam gereken bir işi erteledim. Erken çıkmaya çalıştım ama trafik var. Merak etme tamam mı?

-Merak etmem zaten baybay

-Baybay

Çok durgun bir konuşma olmuştu. Ju-da da haklıydı. Hergün eve geç geliyordum. Ama ne yapabilirdim kii?
    Aklımda çok karışık sorular vardı. Acaba ailemi aramakla doğru mu yapıyordum? Ya yine beni istemezlerse, ya tanımazlarsa? Belkide onlar değillerdir, yanlış iz sürmüşümdür. Derin bir iç çektim ve trafikte yavaşça ilerlemeye devam ettim.

40 dakika sonra

Ju-da dan
Abim hala gelmemişti. Neredeyse telefon konuşmamız üzerinden 1 saat geçmişti. Aşırı sıkıldığım için odama çıktım. Ders mi çalışsaydım acaba? Ders notlarıma şöyle bir aklımdan geçirdim. 85 altında yoktu. Hocalar ödev verdi mi diye düşündüm. Tüm ödevler Minho sayesinde bitmişti zaten. Ne olur, ne olmaz diye Mayoz (anlayan anladı) konusunu tekrar edeyim dedim. Açtım konu kitabını ve okumaya başladım.

(...)

Mayoz konusunu bitirmiş, üstüne 3 test çözmüş bir halde aşağı indim. Abimden eser yoktu. Yarım saattir ders çalışıyordum ama yinede yoktu. Trafikte maşallah İstanbul trafiği gibi herhalde. Salona geçtim ve koltuğa yayıldım. Telefonumu aldığım gibi oyun oynamaya, video izlemeye başladım. Bu benim sıkıldığımda yaptığım en son şeylerden biriydi. Normalde sıkılınca ders çalışır, resim çizer, müzik dinler veya kitap okurum. Neredeyse bunların hepsini yaptım, ama abim gelmiyorkiii!
         Yaklaşık 20 dakika sonra çok şükür anahtarla kapı açma sesi duydum. Abim, elinde market poşetleri ile halsiz bir şekilde eve gelmeyi başarmıştı.

Ju-da
Sanırım beni arayalı 2 saat oldu.

Minho
Biliyorum. Sözümü tutamadım ve gecikdim, özür dilerim. Bir trafikten kurtulup başka bir trafiğe takılıyordum napiyim. Madem bu kadar geç kaldım bir de markete uğrayayım dedim ve marketten en sevdiğin şeyleri aldım.... beni affetmen için

Minho dan
Ju-da bu söylediklerimi dinlemiyor gibiydi. Çünkü sözümü bitirdigimi fark etmemiş, boş, anlamsız gözlerle yere bakıyordu.

Minho
Ju-daa, orda mısın?!

Ju-da
He, efendim bir şey mi dedin?

Minho
Yok birşey

Ju-da yı salonda bırakıp mutfağa yöneldim. Ben Ju-da ya neden geç kaldığımı anlatıp, kendimi affettirmeye çalışıyordum ama o beni dinlemiyordu bile! Yerde duran poşetleri alıp içindeki yiyecekleri dolaplara yerleştirmeye başladım. Saat 22.25 di. Acaba Ju-da ya aile olayını anlatsam dinlermiydi? Derken Ju-da geldi.

Ju-da
Ne aldınn? Merak ettimde yoksa sormam.

Minho
Ju-da

Ju-da
Efendim

Minho
Sana birşey anlatmam gerek.

Ju-da
Birşey değil, baya şey anlatman gerek. Ama bu diğerlerinden önemli gibi duruyor. Ne anlatacaksın?

Minho
İstediğin yiyecekleri al ve salona gel.

Ju-da
P-pekii tamam

Ju-da nın aldığım abur cuburlardan hangilerini alacağını seçmesini bekledim. Ama karar veremedi.

Minho
Hadi artık Ju-da

Ju-da
Ama hangisini alacağımı bilmiyorum. Hepsi birbirinden güzel duruyor.

Minho
Bu doğru bir karar mı bilmiyorum ama hepsini al.

Ju-da
Kesin kötü bir şey oldu. Ama saol.

Ju-da tüm market poşetlerini aldıktan sonra elimi beline sardım ve başımı da omzuna koydum. Biraz şaşırmış gibiydi ama ses çıkarmadı. O şekilde salona geçtik.

Minho
Geç otur şöyle, eee bak bana küsmeyeceğine söz ver. İstediğin kadar kız, küfret, bağır, istediğini yap ama küsme tamam mı?

Ju-da
A- Tamam söz veriyorum.

Minho
Aslındaa....

Lee Know | "İyi" Bir AbiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin