Yine sıradan bir gündü. Barda her zamanki işlerimi yapıyordum. Aklıma sürekli dün tanıştığımız o çocuk geliyordu. Cidden neden onu bu kadar düşünüyordum?
Kendi kendime düşünürken mekanın önüne dünkü o siyah araç geldi. Ve içinden Hyunjin çıktı. Bu sefer yanında başkaları yoktu. Şaşırmıştım çünkü onun tekrar gelmesini hiç beklemiyordum.
Kapıyı açtı ve içeriye girdi. Patronum hemen oraya gitti ve Hyunjin'e hoşgeldiniz dedi. Bir masaya oturdu. Yanına gittim.
"Tekrardan hosgeldiniz. İstediğiniz bir şey varmı?" Dedim.
"Hoşbuldum çilli çocuk. Birşey istemiyorum. Buraya senin için geldim. Dedi.
Bunu söylediğinde kalbim yerinden çıkacakmış gibi atmaya başladı. Bir süreliğine öylece baktıktan sonra
"Benim için mi?" Diyebildim.
"Evet. Senin için." Dedi. Ardından,
"Hadi gel otur. Seninle biraz konuşmak istiyorum."diye ekledi.
"Patronumun oturmama izin vereceğini sanmıyorum, işler bugün biraz yoğun." Dedim.
Hyunjin bunun üzerine ayağa kalktı ve patronumun yanına gidip
"Bay Kim Joowon, izninizle Felix ile bir şey konuşacağım. Bugün çalışmayacak."dedi.
Patronum Hyunjin'in bu söylediğinden sonra
"Tabikide Hyunjin bey. Siz nasıl isterseniz." Diyince çok şaşırmiştım. Çünkü Joowon müşterilerle oturmama asla izin vermezdi. Hatta bir keresinde oturup Jisung'la konuştugum için beni işten kovmakla tehdit etmişti ve o ayki maaşımın yarısını vermemişti.
Hyunjin'den
Bugün yine bara gelmemin sebebi sadece ama sadece Felix'ti. Onu çok seviyordum. Bugün de onunla konuşup birbirimizi tanımak için gitmiştim.
Felix karşıma geçip oturdu. Joowon piçi ben söyledikten sonra izin vermişti çünkü benden çok korkuyordu. Ben istersen 1 saniyede öldürtebilirdim onu.
Biraz havadan sudan konustuktan sonra çok merak ettiğim o soruyu sordum.
"Felix sen neden burada çalışıyorsun? Burası güvenli değil biliyorsun. Her gün buraya yani pislikler geliyor. Sana zarar verebilirler." Dedim.
Bir süre durdu. Morali bozulmuştu. Sanırım sormamam gereken bir şey sormuştum. Biraz duraksadı ve
"Aslında benim ailem ben daha çok küçükken bir trafik kazasında vefat ettiler." Dedi.
Gözleri dolmuştu. Bu halini görünce keşke sormasaydim diye kendimi suçladim. Aptal kafam...
Tam devamını getirecekken söze karıştım.
"Oh üzgünüm eğer istemiyorsan anlatmaya bilirsin." Dedim.
"Ah hayır aslında daha önce arkadaşlarim hariç kimseye bu konuyu anlatmadım. Artık birine içimi dökmeye ihtiyacım var. Beni dinler misiniz?"dedi. Gözleri daha da dolmuştu. Halinden ne kadar acı çektiği anlaşılıyordu.
"Tabikide seni dinlerim Felix. Bana güvenebilirsin." Dedim.
Ardından anlatmaya başladı.
"Ailem öldüğünde henüz 3 yaşındaydim.
Onlar artık olmadığı için yetimhanede yaşamaya başladım. Bu benim için zordu. Ama bir gün daha da zorlaştı..."İçini çekti. Ve bir süredir tuttuğu gözyaşlarını bıraktı. Bu haline dayanamadım ve yanına oturup onu kollarımın arasına aldım. Ben sarılınca daha da fazla ağlamaya başladı. Sanki hep bu anı beklemiş gibi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Only We -Hyunlix-
FanfictionOnu evlatlık alan ailesi tarafından evden kovulunca mecburen barda çalışmaya başlayan Lee Felix ve büyük bir mafya lideri olan Hwang Hyunjin.