~Kolundaki sıkı bandajı yavaş yavaş açmaya çalıştı Hyunjin.
"Napıyorsun Hyunjin. Daha yeni sardık." Diye atıldı Chan.
Hyunjin kaşlarını çattı. İçinden bir sabır çekti ve bandajla oynamayı bıraktı. Kai'nin evindeki baskında başarısız olmuşlardı. Ama içlerinden bir adamı yakalamişlardi. Adam baygındı. Şuan tek umutları onun konuşmasıydı. Adamlar onları taramışlardı ve nerdeyse herkes yaralanmıştı. En çok ta Hyunjin. Ama o bunu unursamıyordu. Aklında sadece o vardı. Felix...
"Ah kahretsin, neden geri döndük ki!?" Diye bağırdı sonunda içinde tutamayarak.
"Ne yapsakydık Hyunjin? Bıraksaydık adamlar bizi öldürsemiydi. Hem yakaladık işte bir herifi konuşturacağız onu." Diye karşı çıktı Minho.
Haklıydı da. Çok fazla kişilerdi ve bir sürü adamları olmasına rağmen çok bir şey gelmemişti ellerinden. Bir çok adamını kaybetmişlerdi.
Hyunjin kolundan ve bacağından vurulmuştu. Diğerlerinde çok bir yara yoktu.
"Peki şimdi ne yapacağız?" Dedi Seungmin.
Hyunjin öfkeyle kolundaki serumları ve bacağındaki yarayı umursamadan ayağa kalktı.
"O herifi konuşturacağım."
Chan Hyunjin'i tutmaya çalışsada başarısız oldu. Hyunjin adamın olduğu odaya girdi.
"HEY SENİ OROSPU ÇOCUĞU KALK!" diye haykırdı. Adamdan ses çıkmayınca Hyunjin yanda duran bir damacana suyu adamın kafasından aşağı boşalttı. Adam suyun verdiği etkiyle biraz olsun kendine gelmişti. Bu sırada herkes olan biteni odanın kapısının ordan izliyorlardı. Hyunjin adam hala konuşmayınca suratının ortasına bir yumruk geçirdi.
"KONUŞSANA PİÇ" adamın yakalarından tuttu "Bir kez soracağım. Cevap verirsen canını bağışlarım. O Kai şerefsizi nerde?"
Adam bilmiyorum dedi. Bunu duyunca Hyunjin daha da sinirlendi ve adamı oturdu sandalyeden kaldırıp yere fırlattı.
"ÖLMEK Mİ İSTİYORSUN LAN SEN?"
Bu sefer adam yerde yatarken tekmelemeye başladı. Chan arkadan durmasını söylesede sabrı kalmamıştı Hyunjin'in artık. Her geçen gün ümit azalıyordu.
Adam zar zor yerden başını kaldırdı ve konuştu. "Kai... Ormanın içinde bir evde saklanıyor. Beni öldürmeyin"
Zar zor da olsa artık Kai'nin yerini öğrenmişlerdi. Hyunjin ve diğerleri duyar duymaz hiç beklemeden ormanlık eve doğru yola çıktılar.
~
Ormanlık eve varmışlardı. Hepsi silahlarını hazırladı. Ve yavaş adımlarla eve doğru ilerlediler.
O sırada Chan Hyunjin'in kolunu tuttu.
"Sakın ona ateş etme. Şuan Felix'in yerini bilen tek kişi o. Onu kaybedemeyiz."
Kafa sallamakla yetindi Hyunjin.İlk Hyunjin olmak üzere evin çatı katından içeri doğru sızdılar. Evde hiç adam görünmüyordu. Kai'yi bu sefer yakalamışlardı.
Hyunjin çok geçmeden oturma odasında tek başına oturan Kai'yi gördü. Yutkundu ve dişlerini sıktı. Elinden bir kaza çıkmasını istemiyordu.
Arkadan yavaş yavaş yürüyerek Kai'nin kafasına silah doğrulttu.
"Noluyor sen..? Hyunjin!" Diye bağırdı Kai Hyunjin'i ve diğerlerini burda görmeyi beklemiyordu.
"Şhh. Ne o? Korktun mu Kai?" Diye hırladı Hyunjin.
Adamlar Kai'yi tutup sandalyeye bağladılar.
![](https://img.wattpad.com/cover/357399126-288-k734755.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Only We -Hyunlix-
FanfictionOnu evlatlık alan ailesi tarafından evden kovulunca mecburen barda çalışmaya başlayan Lee Felix ve büyük bir mafya lideri olan Hwang Hyunjin.