ATLAS BEY

19.1K 118 3
                                    

Hızlıca Emir'in yatağından kalktım ve üzerini giyinip çantamı aldım. Sessiz olmaya özen göstererek lavaboya gidip nasıl göründüğüme baktım. Ardından hızlı ama bir o kadarda sessiz evden ayrıldım.

Ben nasıl böyle bir hata yapmıştım aklım almıyor. Sokaklarda aylak aylak dolaşıyordum. Kafa dağıtmak için sahile doğru ilerledim. Bir banka oturup aksam nasıl Emir'in yüzüne bakacağımı düşünüp duruyordum. Sonuçta o benim iş arkadaşım ve ben ona hiç o gözle bakmadım. Ağrıyan başımı tuttum ve dün geceyi hatırlamaya çalıştım.

Bizim bardan çıkıp eğlenmeye gittik. Durmadan içiyorduk. Tek hatırladığım buydu. Gerisi... Gerisi belli zaten onunla yatmıştım. O raddeye nasıl geldik bilmiyorum ama kendimi affedemiyorum. Bacaklarımı karnıma doğru çektim. Başımı yan olacak şekilde dizlerime koydum. Denizin sert dalgalarını izlemeye devam ettim. Arkamdan birinin omzuma dokunmasıyla ürperdim. Kafamı yavaşca o yöne doğru çevirdim. Ve... Atlas Bey.
-"Buyrun Atlas Bey?"
-"Şuan iş yerinde değiliz demi Efil?"
-" Peki Atlas B.."
-"Bana Atlas demen yeterli. Burada ne yapıyorsun?" sanane demek geldi içimden ama sonuçta patronumdu ve kafasını kırmışlığım var zıtlaşamam.
-"Hiçç öyle oturmaya geldim " dedim inanmamış bir ifadeyle kaşlarını yukarı kaldırdı. Sonra yanıma oturdu ve elinde ki sıcak simiti bana verdi.
-"Teşekkürler ben kahvaltı yaptım" dedim ama o an karnım çoktan gurultusuyla beni ele verdi.
-"Belli oluyor" dedi ve gülmeye başladı. Çok güzel gülüyordu.
-"Bana kendinden bahseder misin? Evin nerede ailen?"
-"Ailem yok olsa zaten barda çalışmama izin vermezlerdi herhalde. Evimde buraya pek uzak değil. Bilirsin belki kırmızı siteler." sözüm bitmişti ama sen demedim çünkü biliyordum zaten. Ama yine de nezaketen sen demeliydim bende sen dedim?
-"Ailem Amerika'da bende buraya işlerin başına geçirildim.
Ne diyecektim hm mı peki mi? Karşım da koskoca hem yer altı hem yer üstü zengini var. Yer altı madenleri gibi bu adam. Dedi c sesim ve içsesime bu kadar berbat espiri yaptığı için sesli küfrettim.

Küfür dedigime bakmayın sadece "Salaksın"
-"Ben mi?" Dedi Atlas bey aman Atlas.
-"Ha-hayır tabi ki siz değil Atlas aman bey aman Atlas bey ya da sadece Atlas of" dedim. Aptalım ben bir adamın ismini söyleyemedim. Yanaklarim şu an eminim kirmizi dan mora döndü ya da turuncu aman neyse ney. Kafamı kaldırdım ve Atlas beyin gözlerinin içine baktım. Gülüyordu ve sanki beni etkisi altına almıştı.

-"Ben kalkayım aksam için hazırlanmam lazim" dedim ve ayağa kalktım. Bileğimden tuttu ve durdurdu.

-"Yolumun üstü ben bırakayım. Hatta bara geçicem ben bir kahveni içerken hazirlan birlikte gidelim" dedi. Aaay olur ama evde kahve yok!
-"peki ama çay iç sen??" Dedim masum ses tonum ve çocuksu bakışımla.
-"olur tabiki hadi" dedi ve birlikte arabasına doğru yürüdük.

Sessiz bir yolculuk sonrası evime geldik. Ben binanın önünde inip kim bilir ne halde olan evimi toplamaya çıktım Atlas Bey aman Atlas'da arabayı park edip gelecekti. Hızla eve hücum ettim ve ortalığın pırıl pırıl olduğunu gördüm. Aklıma Melda Annem geldi. Tabi ya ondan başkası yapmazdı bu iyiliği. Eve girdiğim hızla bir yerlere kolumu dizimi ve ayak serçe parmağımı vura vura mutfağa ulaştım. Hızla çay bardağı falan ayarlayıp tüpe çay suyu koydum. Yere çakmak düştü almak için eğildim kalkar kalkmaz yine yere oturdum. Başımı açık dolap kapağına vurdum. Sesli hatta fazla sesli gülen Atlas'a hem rezil olmuştum hem de beceriksiz damgası yemiştim.

Çay suyunun altını yakıp odama gidip üzerimi degistirdim. Karamel rengi yırtık pantolon ve pudra sırtı full dantel işlemeli onu derin göğüs dekolteli badimi giydim. Anlayacağınız her yerden açtım.

Allahhh tüp diyerek mutfağa koştum. Atlas çayı demlemiş hatta bardaklara bile koyuyordu. Mahcup bir şekilde ona doğru ilerledim.
-"Sen hazirlan ben oda da bekliyorum daha 2 saat var "
-"hazirim ki " dedim sadece makyajım kalmıştı zaten.

Odaya geçip muhabbet eşliğin de caylarımızı içtik. Bu adam da garip birşeyler vardı. Son rutüşları yapmak için odama ilerledim. Tekrar döndüğüm de Atlas'ın bebek sepetimi karistirdigini gordum.
-"Ne yapıyorsun sen?"
-"hiç merak ettim. Senin bebeğin mi var?"
-" saçmalama o benim " dedim. Derin bir nefes çekti ve devam etti.
-"bu arada baya zenginsin"
-"nasıl ya. O çek o kada eder mi?" Dedim alayla güldüm. Evet bir ev alabilirdim. Eğer idareli kullanirsam belki içini döşerdim ama o kadar sonrası yine aynı.
-" Çek değil milli piyango"
-"komik " dedim ve kestirip attım.
-"komik değil gerçek. Dün izlemedin mi? Büyük ikramiye buna çıktı."
-Ne ne ne ?"

~~~~~~~

Bankadan çıkıp eve giderken kafam da önce işi bırakmak vardı. O lanet hayattan alkolik insanlardan ve bana dokumaya çalışan o iğrenç ellerden kurtulma zamanıydı. Evet ben artık milyonerdim hem de en alasından.

Eve gidip Bi kaç parça eşya alıp bebeklik sepetimi alıp evden çıkacaktım. Bir emlakçı ile anlaşmış ve deniz manzaralı iki katlı ama küçük şirin bir ev almıştım. Icini de tamamı ile son moda tarza döşemiştim. Biliyorsun ki Efil para suyunu çekecek. Bu yüzden senette ki parayı da alıp küçük ama şirin bir güzellik salonu açtım evime yakın.

Kendime minik bir de araba almıştım. Çok pahali olmayan. Şu an köşeye attığım ve güzellik merkezinde gelenlerle birlikte gül gibi bir hayat süre bilmem için yeterli miktar var.

Gelelim Atlas'a. Ben hayatımı yoluna koyarken ondan uzaklaştım işten çıktım. Ben giderken ne demişti o öyle "Gözümün önünden ayrılma Efil" bu ne demek şimdi. Hatta bu isteği üzerine belki de bana 2 katı mâl olacak bir evi yari fiyatına aldım.

Yaklaşık bir haftadır Atlas'ı görmüyorum. Ama takip ediliyorum bunu yaptıran o veya bir başkası ama beni çok ürkütüyor. Zaten Atlas'ın o karanlık tarafı ona besleyeceğim duygulara hep engel. O sadece bana acıdı ben ise ilgisini alıp göklere yücelttim. Evet kendime yavaş yavaş itiraf etsem ben kadar kabul etmesem de o herife aşık oluyordum. Beni arayıp sormuyordu. Utancımdan bende aramıyodum.

Hayatımı yoluna sokmaya başladım dedim ama Emir hariç sürekli kapıma dayandı ve her seferinde içkiliydi. Atlas bir keresin de fena dövdü. Zaten işten de ayrildi bir daha onu görüp helallik isteyemeden gitmişti. Duyduğuma göre yurt dışına. Şimdilik hayatım fazla yorulda umarım bu bir rüya değildir. Eğer öyleyse kimse beni uyandırmasın.

Ha bu arada eve çoktan girdim ve beni kapıda karşılayan varlık o da neydi öyle nerden gelmişti?

CEZAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin