*AYYYY 183 OKUNMA OLMUŞ VE HİKAYEYİ KÜTÜPHANESİNE EKLEYENLERE ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM ÇOK MUTLU OLDUM *
Belime dolanan sıkıca kollarla uyandım. Bu ne lan akvaryuma düştüm de ahtapotlar tarafından saldırıya mı uğradım amk. Yastık ta sert ztn ben yumuşak yastık severim. Yavaşça gözlerimi aralayıp kafamı kaldırdım. AMK YASTIK DEĞİL BU BİRİNİN GÖĞSÜNDE YATIYORUM.
Dağınık ve kumral dalgalı saçlar. Siktir Kayranın göğsünde yatıyorum. SIÇTIK CAFER BEZ. Yavaş yavaş uyandığını fark ettiğimde kafamı tekrar koyup uyuyormuş gibi yaptım. Kafamı yastığa koydu ve oturur pozisyona geldi. Odadan çıkmasını beklerken kulağıma eğilip "uyanık olduğunu biliyorum giyinip aşağı gel kahvaltı yapalım" diyip odadan çıktı.
REZİL OLDUM YA KARİZMAM ÇİZİLDİ *olmayan karizmam* kalkıp elimi yüzümü yıkadım ve dolabıma yöneldim. Daha fazla rezil olmamak için hemen bir eşofman takımı seçip aşağı indim
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
*kıyafet temsili*
Aşağı indiğimde Hafize teyzenin son tabakları getiriken gördüm. Hızlıca gidip masaya oturdum ve kayrayı beklemeye başladım. Kayranın da gelmesiyle yemek yemeğe başladık. Sessizliği bozan Kayra oldu.
"rüyanda ne gördün" siktir ya oldu mu şimdi mafya abicim mutlu mutlu kahvaltı yapıyoduk. "ha?" evet en iyisi anlamamazlıktan gelmek "seni bu kadar kötü hale getiren ne gördün rüyanda?" kötü rüyalar demişken tekrar buğrayı görmem gerek. Buğra benim liseden arkadaşım ve psikolog. Rüyaları görmemeye başladığım için uzun zamandır gitmiyordum ama tekrar gitmem gerek.
Bende cevap bekleyen bir adet Kayranın varlığını hatırlayınca konuştum "inli cinli şeyler ya boşver zorla korku filmine soktular beni bilinç altım gg" inanmayan gözlerle bana baktı "inli cinli şeyler öyle mi?" kendimden emin bir şekilde cevap verdim "evet ya inli cinli öcülü böcülü şeyler korkarım da ben biraz girdi bilinç altına ne yaparsın"
Bende ne güzel sallıyorum ya avukat mı olsaydım. "peki sen öyle diyorsan" tabii karşim ben öyle diyorsam öyledir aksini kimse iddia edemez. Buğraya gidicektim ama önce bir mafya abiye haber vereyim ben yokken götten kurşun yerse sakallı dedeyle kol kola öbür tarafa gider mazallah.
"kahvaltıdan sonra bir iki saatliğine denizlere uğramam gerek sakın vurulayım deme valla tedavi etmem seni" korkmuş gibi yaparak bana baktı "doktorum beni tehtid ediyor en yakın polis karakoluna gidicem" gülerek konuştum "karşim sen mafyasın benden önce seni alırlar içeriye" dediğimde suratı düştü "tüh şansıma küseyim o zaman"
Kahvaltıdan sonra yukarı çıkıp hazırlanmaya başladım. sade şeyler giyip aşağı indim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
*temsili fotomuz asklar*
Lan iyi güzel hazırlandım da nasıl gidicem benim arabam evde kaldı. Hızlı adımlarla Kayranın yanına gittim. "arabam yok henüz süper kahraman dönüşümüm tamamlanmadığına göre uçamam da nasıl gidicem ben?" gülerek konuştu "selim kapıda seni bekliyor istediğin yere bırakıcak" aferin böyle adam olucan istediğimi yapıcan silahını çıkarınca gelemeyen pişmanlık hissi abi valla şaka.
Kapıdan dışarıya çıkar çıkmaz siyah takım elbiseli Bi adam yanıma geldi. "ben selim öykü hanım sizi ben bırakıcam şu arabayla gideceğiz" dediği arabaya yürümeye başladım ve içine bindim. Araba mı düğün salonu mu arkadaş bir an biri gelip * gelin ve damadımızı sahneye alalım* diyecek sandım. "nereye gidiyoruz öykü hanım?" denizgilin adresini söyleyip beklemeye başladım. Evden arabamı alıp öyle pisikoloğa gidecektim. Kayranın adamına beni pisikoloğa götür diyemem.
Denizgilin apartmanın önüne gelince arabadan indim ve selim e gitmesini ben arayınca tekrar bu adrese gelmesini söyleyip yukarı doğru çıktım. Kapıyı tekmelerle çaldım. Kapının ardından gelen bir küfürü duyunca çalmayı bırakıp bekledim.
Kapının açılmasıyla selenin boynuma atlaması bir oldu. "gözde cariyem gelmiş hoş gelmişşşş" yüzümü buruşturarak konuştum "sen yine muhteşem yüzyıl mı izledin" kafasını sallayarak beni içeri çekti. Beraber mutfağa girdik. Mutfağa girer girmez yemek yiyen denizle karşılaştık. "yakında bu kapılardan geçemeyeceksin"
"şişman oldum diye sevme beni küstüm" yuh deniz sen de mi "lan siz beraber muhteşem yüzyıl mı izlediniz yine" ikiside kafasını salladı. Onlarla bir kahve içtikten sonra arabamı alıp Bugranın kliniğine gittim. Randevusuz olmamı sorun etmeden beni odasına aldı.
"ooo öykü hanım siz buraya uğrar mıydınız?" koltuklardan birine oturup konuştum "yine gördüm" hemen ciddi bir hale bürünüp konuştu "rüyayı tetikleyecek birşey yaşadın mı?" kafamı geriye atıp düşünmeye başladım. "gördüm takı satılan bir yerde babamın saatine benzeyen bir saat gördüm" anlamış gibi kafasını salladı. "şimdilik önceden kullandiğin ilacı tekrar kullan rüyaları engeller ve tetikleyici şeylerden uzak dur" kafamı salladım ve 1 saat boyunca konuştuk.
Klinikten çıktıktan sonra Kayranın arabasını görmemle afalladım. Siktir gördü beni yanlış anlayacak deli olduğumu sanacak hayır hayır yine olamaz. Kapının açılmasıyla düşüncelerden sıyrıldım. Oturdum ve tek kelime etmedim. Konuşmayacağımı anlamış olmalı ki konuştu "kızlara gideceğini sanıyordum" suçluluk dolu bir ifadeyle konuştum "gittim zaten" tekrar konuştu "o zaman buraya neden geldin?"
Siktir siktir siktir ona anlatırsam deli olduğumu düşünür bir emre vakasını daha kaldıramam. Yalan söylemek istemiyorum ne demem gerek?
*evetttt şimdilik bu kadar biraz ibnelik yapıp heyecanlı bir yerde bitirdim. Bölüme dün başladım 183 okunmaydı en son ama bugün kurs dönüşü Bi baktım 204 OKUNMA OLMUŞ ÇOK TEŞEKKÜRLER 800 kelime oldu umarım beğenirsiniz bide bu garibanın yarın denemesi var ve bugün öğrendiğim için biraz korkmak her okuyan rica etsem Bi dua etse? Bide şu yıldıza bassa okeyim ben öptümmmm*
