Yola çıktığımız 7 saat boyunca hala genç ve dinamik'tim fakat Aqua'nın benzini atmış gibi görünüyordu . Ona biraz su verince kendine azıcıkta olsa kendine geldi . Hafiften varıyorduk. Çok silikte olsa önümdeki dağları görebiliyordum . Her ne kadar gözlüğüm kırık olsada . . .
"Sen nasıl bu kadar enerjik oluyorsunda ben böyleyim?"
"Alışkınım..."
"Bu arada ne zaman yemek yiyeceğiz . Ben acıktım ..."
Ona bir köşede yemek yeme teklifinde bulununca hemen kabul etti ve uzun , dikdörtgenimsi bir taşa oturduk ve çantama önceden doldurduğum ekmek dilimini yemeye başladık . O yemeğini yerken bende bu sırada dalıp gitmiştim . Düşünmek ... Hayatım bununla geçmişti ... Bedenini saran korkular , çaresizlik ve diğer duygular . Hepsi vicudunu kaplamışken insan nasıl kendisini gerçek gibi hissedebilirki? . Yada bu duygularla nasıl başa çıkar . Susarak...
Ardından birkaç ses duydum . Bunlara ses bile diyemezdim . Sanki bir ilah benimle iletişime geçiyordu ... Ses uzaklaşıyordu . Ani bir refleksle ayağa kalkıp koşmaya başladım . Aqua arkamdan bağırsada önemsemedim . Bu tanrıçaya ait sesi kaçırmam dahilinde önemli birşeyi kaçıracağım kesindi ... Bu benim tek fırsatım .
Bu sırada ilah bana hala şarkısını söylemeye devam ediyordu .. Bu şarkı , huzurlu ve bir okadar'da keskin'di .
"Yaratılmış bütün varlıklar,
Toplanır büyülü ay ışığımın altında .
Eğer arasan onları ,
Tanrıçanın kucaklarına bak...
--------
Tanrıçanız bir beden buldu .
Büyük savaşın gazisi, 2 maskenin sahip bulduğu beden .
Büyülü sözler aktığında,
Anlayın O gün kurtuluşun ışığı Ay,
Hepinize yepyeni hayatlara kavuşacaksınız ...
--------
Alametlerin başı , bulacak sonunu
Cesareti asla bitmemiş Kadim azimliler onun kabusu.
Soyu tehlikede olan kul'larım
Korkmayın , Tanrıçanız hepinizi koruyacak
Biraz zaman , ve içinizdeki azim ...
Hepinizin yaralarına tuzu basacak ama huzur vericek ...
Ve ses uzaklaşmaya başladı ... Hemen yakalamam gerektiğini biliyordum . Dahada hızlı koşmaya başladım . Ayaklarımı hissedemeyene kadar koşmuş olduğumdan emindim . Yani 2 saat gibi bir süre sanırım .
Konu dağılırken aniden o ses karşımda belirdi ... Ani bir şok dalgasıyla sarsıldım . Gördüğüm kişi ... gerçekten onu orda görmeyi aklımın ucundan bile geçirmemiştim . Vücudum kenetlenmiş bir şekilde düşünmeye çalışıyordum fakat nafile ... Eski anılar canlanmış şimdi önümdeydi...
Bu ölü ikizim Barbaranın ta kendisiydi...
⛧☾༺♰༻☽⛧
6 yıl önce...
Ona inanmakta güçlük çekiyordum ... Az önce birisini bıçaklamıştı . Güç bela ayakta kalmaya çalışıyordum çünkü başım dönüyordu .Bu sırada ona fısıldadım . "Neden... neden onun canını aldın?"
"Dünya adil bir gezegen gibi görünebilir fakat değildir . Sandığından daha zalimdir . Bu hayatta nice ölümlüler , nice İlahlar gördüm ve inandım . Gerektiğinde taptım hatta tapınan olmayı düşündüm . Ve inan bana . Hiçbir tanrıça Juturna kadar sadakatli değildir . Onunla olmak bana güç vericektir . Ona inancım tam , hemde gerçek kimliğimi orada bulucağım . Şimdi kardeşim... Küçük bir kurbanla bende onun yanına doğru yol alıcağım... Ölüm bizi esir almadan yeniden buluşmak dileğiyle , Hoşçakal..."
Ve kendi şah damarını kesti ... Yere yığılan bedenini izlerken hala şoktaydım . Ne olduğunu sindirmeye çalışıyordum . Aklımı kaçırmamak mümkün değildi . Ona doğru yaklaştım ve kanından biraz içtim . Demir yalayınca gelen o tat dilime , oradanda damağıma geldi ve yuttum . Sonra biraz daha ve biraz daha derken kendimi kardeşimin kanını içerken buldum . Hayır hayır , bu geçek değildi . Ben ... Ben bir kabustaydım... öyle olmalıydı .
Ve sonrasında polisler olay yerini sardı . Luz'u bulan polisler ağzındaki kanı görünce onu ilk önce sorguya , ardından psikoloğa gönderdiler . Birkaç ay terapi aldıktan sonra onu yurda yerleştirdiler . Aklı hala ablasının cesedinde olan luz . O yıl Void'le tanıştı . ardındansa yurttan kaçtı . . .
⛧☾༺♰༻☽⛧
6 yıl sonra ...
"Hayli uzun bir süreden sonra yeniden merhaba " Ondan gözümü alamıyodum . Hala aynıydı gibiydi . Rahibe şapkası , uzun gür saçları ve siyah elbisesinin üstüne beyaz elbise tulumu . Ondan korkuyordum . Belkide onun kanını içtiğimi düşünmesinden korkuyorumdur bilemem . Ben düşünürken araya girdi " Hala intikam yeminimi? " diye sordu şeytan gülüşlü ikizim ."Ben ne hak ediyorlarsa onu vermeye ant içtim . Ve ben sözümü tutarım.."
" Ben buraya boş yapmaya gelmedim kardeşim . Sana söyleyecek ve teklif edecek çok şeyim var . Bunlardan ilki bir iş birliği . "Bir iş birliğimi?" Diye sordum . "Aynen öyle . Sana senin 2. ruhun olmayı teklif ediyorum . Aynı bedende 2 ruh ..." . O bunu deyince aydınlandım . "O zaman daha önceden beni ele geçiren sendin . Şu muhafızların geldiği gün . "
"Senin salak olmadığını biliyordum ama etkileyici bir beynin var . Bu bilgiyi Juturna'ya sunucağımdan emin olabilirsin . Eee ne dersin? ." . Ona çok güvenmediğimden onu biraz sorgulamam gerek . sonuçta öylece onun istediğini öylece yapamam . " Peki ben ve sen bu durumdan ne kazanacağız?" . Bana aşırı derece sinsi bir bakış attıktan sonra sorumu cevapladı . " Bu durumda Tanrıça kardeşim Juturnaya sorabilirsin . Fakat ben sana tanrıça'nın gözyaşını verebilirim . Özel tanrılarla iletişime geçmene yarar bu yaşlar . Eğer kabul edersen...
Tam anlamıyla kafam karışmıştı . Onu dinlerken bile büyülenmiş gibi hissediyordum . Tam bu sırada Aqua bana doğru koşmaya başladı . Ben önümdeki tanrıça dışında hiçbirşey duyamadığım halde bile onun birşeyler söylediğini hissedebiliyordum . Ve önüme atılan kurt beni geri savururken aynı anda tanrıçaya saldırıyordu . Onun bileğinden tutmuş , koparmaya çalışıyordu . Fakat Barbara hiçbir tepki vermiyordu . Sadece ileriye doğru ifadesiz bir şekilde bakıyordu . Tamamen bu diyarlardan uzakta olduğu aura'sından belli oluyordu . O şuan burada değildi . Ben hala düşünüyordum . Şu anda bulunduğumuz anı ve neye karar vermem gerektiğine . Sadece düşünüyordum . Kendimi aciz hissediyordum .
En sonunda Barbara kendine gelmiş ve tek bir el hareketiyle Aqua'yı bir kenara sürüklemişti . Acı içinde uluyan kurt pes etmişti . Bu tanrıçayla boy ölçüşemezdi . "Tamam , bu konuyu tanrıça Juturna ile konuşmalıyım ilk önce . Ardından sana kararımı açıklayacağım " Bu sözlerimi duyan Barbara yine tilki gülümsemesini yaparak onayladı ve gözden kayboldu . Bu sırada ağır yaralanmış olan Aqua bana doğru koştu . "Sen... Sen kimsin luz?" Sesi cılız çıkıyardu . Bende ona doğru döndüm ve şöyle dedim .
"Ben bir tanrıça'nın kardeşiyim..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pentagram
Espiritualluz 16 yasında , ormanda yaşayan genç bir kızdır . Ailesi soylu vampirler tarafından yokedildikten sonra krallıklardan hırsızlık yaparak ve ormanda avlanarak hayaatını sürdürür... Ailesinin intikamını almaya yemin eden luz hem muhafızlardan kaçıc...