"Sanırım senden çok hoşlanıyorum."Chanyeol söylediğim şeyle birlikte duraksasa da bozuntuya vermedim. Bana ne kadar inanırdı bilmem ama üzerimdeki beden her ne kadar sinir bozucu olmayı başarsa da ondan hoşlandığıma emindim.
Ellerimiz hala birbirine kenetliyken bacaklarımı beline sarıp onu daha çok kendime çektim. Kıvırcık saçları terlediği için alnına yapışırken boştaki elimle alnına yapışmış saçları çekmiştim.
"Benden mi yoksa penisimden mi?" Sorduğu soru ile birlikte göz devirirken onu üzerimden ittim. Salak salak konuşmaya başlamıştı yine. Chanyeol yanıma devrilirken ben ise odasının yüksek tavanına bakıyordum. Kızıl saçlarım beyaz nevresimlere dağılmıştı.
"Cevabını kendin düşün ve bul komiser. Sen zeki bir adam olduğunu iddia edip duruyorsun sürekli."
Ona yandan bir bakış attıktan sonra gözlerimi kapattım. Karnıma atılan kolun ardından onun tarafına çekilmiş ve göğsüne yaslanmıştım. Ben de onun kanına kolumu atıp sarılırken kendimi hoşlandığım adamın kollarında bir uykuya bıraktım. Deliksiz bir uyku çekmesem de oldukça iyi bir uyku çekmiştim neredeyse. Genel olarak yer yadırgayan birisi olduğum için alıştığım yerlerde rahat bir uyku çekebiliyordum sadece.
Çalan telefon sesi yüzünden uykumdan uyandığımda yanımdaki kıpırtılar ile Chanyeol'un da uyandığını anlamıştım. Chanyeol yattığı yerden kalkıp telefonu açmış ve birkaç şey söyleyip kapatmıştı. Seçebildiğim kelimeler oyun ve de maçtı. Sesler kesilse de uykum dağıldığı için gözlerimi açtım.
"Zebani gibi niye tepemde dikiliyorsun Komiser?"
Tek gözümü açabilmişken sorduğum bu soru yanağındaki gamzelerin belirmesine yol açtı. Gamzesi olan insanlara zaafım vardı ve yalan yok bu neredeyse iki metre uzunluğunda olan komiser bozuntusuna da gamzeleri çok yakışıyordu.
"Seni ilk defa bu kadar uysal görmek şaşırtıcı, biliyorsun ki seni kelepçelemek bile bir işe yaramıyor."
Söylediği şeyle gülerken yattığım yerde doğruldum ve içimde tahtına kurulmuş Baekhyun 'un omzunu patpatladım. Kilitleri kırmak benim için çocuk oyuncağı olduğundan dolayı açamayacağım hiçbir kilit yoktu, Chanyeol'un buna gönderme yapması ve egomu okşaması bu yüzden hoşuma gitmişti.
"Azıcık zor kilitler yapmaları gerek hemen de açılıyor."
Saçlarımı elimle biraz daha dağıtırken yataktan çıkıp biraz gerindim. Anadan üryan bir şekilde olduğumu son anda hatırlasam da artık çok geçti, hem zaten birkaç saat önce de dahil her yerimi oldukça detaylı bir şekilde görmüş ve incelemişti.
"Temiz bir havlu ve kıyafet istiyorum." Elinde tuttuğu telefonu kenara bırakırken istediklerimi vermek adına dolabına ilerledi ve birkaç dakika içinde de hepsini elime verdi.
"Sağ ol," banyoya ilerlerken Chanyeol'un hala ona dediğim şeye karşılık bir şey dememesi beni gerse de ağzımı açıp bir şey demedim. Ben duşa girip kendimi ve zihnimi rahatlatmak adına yarım saatten fazlasını orada geçirirken Chanyeol çoktan odayı ve de eşyaları toplamış, yemek sipariş etmiş ve kendisi de yıkanmıştı. Banyodan üzerimde onun beyaz tişörtü ve şortu ile çıktığımda da açılmamış iç çamaşırı olduğu için tanrıya bilmem kaçıncı duamı ediyordum. Onu cam kenarında elinde kitap ile bulmayı beklemiyordum.
Kafamı kurulamak adına kullandığım saç havlusunu kirli sepetine attıktan sonra onun yanjna ilerledim ve okuduğu kitaba baktım: Suç ve Ceza.
"Dışarıdan bakınca pek kitap okuyan birisi gibi durduğunu söyleyemem."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Tutam Kızıl - Chanbaek
FanfictionBir tutam kızıl ve onun getirdiği şehvete yenik düşmüş bir komiser. 25.04.24 chanbaek #4