4' biraz sevsen beni

276 20 63
                                    

Uyarı: hikaye içerisinde yetişkin içerik bulunmakta, buna göre okuyun lütfen.

Keyifli okumalar.

-rey

Hayatım birkaç gündür oldukça yolunda gidiyordu. Chanyeol ile sevişiyor, öpüşüyor ve birlikte uyuyorduk. Bu durum güzel olsa da Chanyeol hala ona karşı olan duygularıma yönelik bir şey söylemedi.

Günler bu şekilde birbirini devam ederken bir gece kafamı dağıtmak adına geldiğim kulüpte gitarcı bir çocukla göz göze geldim. Gitarıyla o yaptığı hareketleri oldukça hoşuma gitmişti ve boş olduğum her gece onu dinlemeye gittim. Gitarist çocuk ne zaman ben gelsem gözlerimin içine bakarak şarkı söylemeye başladığı zaman sadece bir gece onu dinledim ve ardından bir daha o kulübe gitmedim.

O gün, gözlerimin içine bakarak bana söyleyenen şarkının söylendiği gece, mekanın kapısında Chanyeol ile karşılaştım. Siyah saçlarını ortadan ikiye ayırmıştı, üzerinde siyah kısa kollu bir gömlek ve siyah bir pantolon vardı. İçeriye girip girmediğini bilmiyordum ama bir süre öylece bana baktı. Ona doğru ilerledim ve kollarımı beline doladım. Tuhaf bir ruh hali içindeydim, belime kollarını doladı.

"Nereden bildin burada olduğumu?"

Uzun süredir görüşmüyorduk. Burnumu omzuna bastırıp derin bir nefes aldım.

"Seni istediğim her an bulabileceğimi unutuyorsun." Kalın sesi kulaklarımı kutsadığı zaman gülümserken geriye çekildim.

"O çocuğu bir daha dinlemeye gelme." Söylediği şeyle duraksasam da hemen kendimi toparladım. Chanyeol'un gerçekten her şeyden haberi olması beni tuhaf bir şekilde etkiliyordu. Elimi tuttu ve birlikte yürümeye başladık. Kalın postaları yüzünden doğru düzgün düşünemiyordum çünkü ona daha da muhteşem bir hava katıyordu. Elim eli arasında kaybolurken derin bir iç çekmiştim.

"Sen çalışmıyor muydun?" Bu sıralar uğraştıkları davada oldukça meşgul olduğunu söylemişti. O yüzden çoğu zaman görüşemiyorduk. Ara verdiğini söyledi ve elimden tutup beni yanına çekti. Elinden yayılan sıcaklık içimi ısıttı. Havanın soğuk olması sanki hiç etki etmiyordu bana şu an.

"Beni neden özel olarak takip etme gereği duydun?" İlgiyle ona dönerken bir yandan da adımlarımı ona uydurmaya çalışıyordum,uzun bacakları sağ olsun bu bir hayli güçtü.

"Girdiğin her eve benimle ilgili hayallerini yazıp gidiyordun."

Bunu demesiyle istemsizce güldüm. Ne zaman bir eve girsem, Chanyeol'un mutlaka fark edeceği bir yere mesaj bırakırdım. Onu nerede gördüğümü soracak olursanız, Jongdae'nin emniyete düştüğü bir zamanda onunla karşı karşıya geldim. O zamanlar saçlarımı yeni Kızıl'a boyattığım için kendimi biraz özgüvensiz hissederken asansörde karşılaştığım komiser bana saçlarımın güzel olduğunu söylemişti. Çok akıllı bir insan olduğum içinde yaka kartına bakarak ismini buldum; Park Chanyeol. O günden bu yana da girdiğim her eve Chanyeol'a notlar bırakmaya başladım ve en sonuncu notta da beni bulursa ona koca bir ödül vereceğimi söyledim, Chanyeol beni buldu ve ödülünü de böylelikle almış oldu. Tüm bu olanlardan sonra beni ele verir diye beklesem de komiser bozuntusu beni korumuş ve şaşırtmıştı.

"Seni ilk gördüğüm zaman dikkatimi çeken sen oldun Komiser."

Sırıta sırıta konuşmamla onun da yüzünde bir gülümseme belirdi, yanağında olan gamzesi de öyle.

"En azından ben sadece senin dikkatini çekiyorum, sen herkesin dikkatini çekiyorsun Kızıl."

Biraz önce olanlarla ilgili söylediği şeye karşılık saçlarımı karıştırdım ve cevap vermedim. Söylediği şeyde haklıydı ama gerçekten çocuğu dinlemek dışında başka bir şey yapmadım. Chanyeol'un sevgisini kazanmak için kimseyle görüşmüyordum bile. Sessizliğimi uzun süre koruyamadım ve ona sadece çocuğun sesini sevdiğimi söyledim,o da biraz önce benim yaptığım gibi bir şey söylemedi.

Bir Tutam Kızıl - ChanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin