6' duman altı kalmış zihnim

188 22 24
                                    


Olanlardan sonra oldukça sinirliydim. Chanyeol'un evinden çıktıktan sonra da uzun bir süre sinirden kendime gelemedim. Sinirden tüm bedenim alt üst olmuştu, herif resmen ayarlarımı bozmakta bir numaraydı. Cebimde titreşen telefonu umursamadım ve sokakta yürümeye devam ettim.

Ellerimi yumruk yaparak cebime soktuğumda bir yandan da dudağımı dişliyordum. Otobüs durağına gelince adımlarımı durdurup durakta beklerken birkaç dakika sonra önümde duran arabayla birlikte bakışlarımı ona çevirdim. Arabadan seri bir şekilde inip önümde durduğu zaman pes dedim. Cidden bu kadar da olmaz artık.

Tam önümde durup beni durak camı ile arasına sıkıştırdığı zaman ona bakmadım, yola bakarak otobüsün gelip gelmediğini çözmeye çalıştım.

"Arabaya bin."

Umursamaz bir şekilde konuştuğu zaman hiçbir tepki vermedim ve buna ek olarak Chanyeol da göz devirdi.

"Arabaya bin ve konuşalım."

Onu göğsünden ittirip aramızdaki mesafeyi açmaya çalıştım ama pek mümkün olmadı. Hayvan gibi yapılı bir vücuda ek olarak uzun boylu olması aşırı dezavantaj sunuyordu bana.

"Baekhyun," çenemden tutarak zorla kendisine baktırdığı zaman elini çekmeye çalıştım, daha sıkı tuttuğu için de çenem ağrımaya başlamıştı.

"Beni dinlemeden nasıl çekip gidebiliyorsun?"

Çatık kaşlarıyla oldukça sinirli dursa da umrumda değildi. Bu konuda kesinlikle haksız olan oydu, nasıl kendisinde sinir olabilecek hakka sahip olduğu düşüncesine ulaşmıştı?

"Dinlenecek bir şeyin yok."

Dudaklarımın üzerine kapattığı dudakları ile birlikte irkilirken Chanyeol hareketsiz bir şekilde orada dururken eli hala çenemdeydi.

"Fazla asabisin Baekhyun, beni dinlemeden yargılıyorsun."

Öfkeyle onu ittirdiğim zaman bu sefer birkaç adım geriye gitmişti.

"Neyini dinlememi istiyorsun tam olarak? Chanyeol sana açıkca sordum ve sen her seferinde olduğu gibi bana kaçamak bir cevap verdin. Ne düşünmemi bekliyorsun ki?"

Otobüsün sesini duyduğum zaman o tarafa doğru bakarken Chanyeol kolumdan tutup beni zorla arabanın içine soktu ve ben atak yapamadan kapıyı kilitledi. Ona gerçekten inanamıyorum!

"Aç şu siktiğimin kapısını Komiser! Adam alıkoymak denir buna!"

Sinirle kapıyı açmaya çalışırken arabaya kendi tarafından binip kemeri takmamı söyledi ve arabayı çalıştırdı.

"Chanyeol yemin ederim ki ikimizi de öldürürüm bak! Durdur arabayı."

Bana döndü ve soğuk bakışlarıyla içimde buzlar estirirken tehlikeli bir şekilde sırıtmayı da ihmal etmedi.

"Kapa çeneni Kızıl."

Arabası yeniden evine doğru hareket ederken Chanyeol'a yan koltukta bayağı bir giydirdim, sessiz kaldı ve hatta radyodan yüksek seste bir müzik açıp beni umursamadığını net bir şekilde gösterdi. Sinirden delirecektim, resmen koltukta alev alacak gibiydim. Salak salak şarkı söylemesi de beni iyice geriyordu.

Araba otoparka girdiği zaman Chanyeol kapının kilidini açmadı, kafamı ona çevirip sinirle solurken o ise bana doğru eğilerek yüzlerimiz arasındaki mesafeyi azalttı.

"Bileklik yüzünden bu halde olduğuna inanamıyorum," gerçekten de bana eğilip böyle söylemesi üzerine sol gözüm seğirdi.  Sanki çok önemsiz bir şeyden bahseder gibi gelip de böyle demesine anlam veremedim. Cidden bu konu onun için bu kadar önemsiz miydi?

Bir Tutam Kızıl - ChanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin