Bir Tutam Kızıl - Chanbaek

5' külkedisi

Oy verip yorum yapmayı unutmayın.
Keyifli okumalar!

-rey

Sabah uyandığım zaman ağzımın içinde gerçekten de bok gibi bir tat vardı ve bununla uyanmış olmak da aşırı berbattı. Yan tarafıma dönecekken kolumun başka bir bedenle çarpışmasını beklemiyordum. Chanyeol'un çıplak bedenini sabah sabah görme imkanını bulmak gerçekten de keyfimi yerine getirmeye yetmişti ki bunun için kiliseye gidip tüm tanrılara dua edecektim.

Belimdeki elini uyku sersemliği ile fark edemediğim için görünce yüzüme kocaman bir sırıtış yerleşti. Siyah saçları serdiği kırmızı çarşaflara dökülüyor ve çok hoş bir görüntü sunuyordu benim için ama kolundaki bileklik hala deli gibi aklıma takılıyordu. O bilekliği kimden aldığını, onun kimin verdiğini deli gibi merak ediyordum ama Chanyeol'a sorarsam ne tepki vereceğini kestiremediğim için susuyordum.

Bir elimi yanağına koyarak usulca okşarken sabah sabah bilekliği görmek canımı aşırı sıksa da buna takılmamaya çalıştım. Önemli olan şu an burada onunla birlikte yatıyor olmamdı.

"Saat kaç?"

Çatlayan sesi ile saati sorduğu zaman duvardaki saate bakıp ona saatin bir olduğunu söyledim, o ise çok fazla uyuduğunu söyledi ve ardından bir süre daha hareketsiz yatıp yerinden doğruldu.

"Bugün cumartesi, çalışıyor musun?"

Kafasını çevirip bir süre yataktaki çıplak bedenimi izlerken ardından izin günü olduğunu onaylamak adına kafasıyla beni reddetti. Chanyeol'un izin günlerinde ne yaptığını deli gibi merak etmiştim.

Elini saçlarına götürdüğü zaman gözüm bileğine takılırken ona fark ettirmemeye çalıştım ama ne kadar başarılı olduğumu hiç bilmiyorum.  Yataktan kalkıp temiz bir iç çamaşırı giyerken benim için birkaç iç çamaşırı aldığını söyleyip dolabına ilerledi ve yüzüme dantelli bir kilot attı. Ciddiyim, Chanyeol benim için kırmızı dantelli bir külot almış ve onu da suratıma atmıştı. Yüzüme atılan külotu incelemek adına elime alırken onun sırıtarak beni izlemesine karşılık yüzümde arsız bir gülümseme yer edindi.

"Fetişin mi var?" Sorduğum soru onu güldürürken yatağa doğru ilerleyip tam önümde durdu. Sabah sabah Chanyeol'un penisi ile bakışmak gerçekten de tuhaf hissettiriyordu. Yüzümü kasıklarına yaslarken sıcak nefesimi kasıklarına verip işaret parmağım Adonis kaslarını okşadım.

"Konu sen olunca bu soruya cevap vermek biraz zor."

Söylediği şeyin açık olmaması beni sinir etmişti, Chanyeol bana karşı asla net olamıyordu. Komiser bozuntusu sadece beni red ederken oldukça netti. Şaka gibi gerçekten.

Dilimi kasıklarına değdirirkdn aşağıya doğru inip toplarını dudaklarım arasına aldım ve gözlerinin içine bakarak emmeye başladım. Chanyeol'un büyük sli direkt kızıl tutumlarımı kavrayıp sıkıca tuttu ve dudaklarım arasından keyifli bir inilti döküldü.

"Dünkü melankolik halinden eser yok."

Ben toplarını emerken bunu söyleyen Chanyeol'un toplarını dişimle hafifçe ısırdım. Karşılıl olarak saçımı çekip kafamı geriye atmamı sağlarken bir elimi aletine götürüp biraz çekiştirdim. Elimin altında sertleşmesi beni fena azdırıyordu ki dün geceden dolayı da bacaklarım biraz sızlıyordu.

"Bugün azgın olmaya karar verdim Komiser. Nasıl ama?"

Gevşek bir şekilde konuşmama karşılık koca eli boğazımı kavrayıp nefesimi keserken boşta yer alan elim ilk başta bileğine çıktı.