Bir ağıt ne kadar acı olabilirdi?
Bir yürek kaç darbeyle başedebilirdi?
Bir beden hangi yangına körükle gidebilirdi?
Bir kadın kaç farklı yerden kanatılabilirdi?
Yüreği acıyla harmanlanmış bir kadın Midyat'ın tozlanmış sokaklarında büyüyüp kaderin k...
Herkese merhaba arkadaşlar. Yeni bir bölümle geldim. Keyifli okumalar. Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen...
°°°°°°°°°°°°° SIĞINTI YÜREK
🔒🔑🔒
14. BÖLÜM: GÜÇLÜ KADIN °°°°°°°°°°°°°
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
*Dik başı ve korkusuz gözleriyle tüm dünyaya sahip olabilecek tek güçtü, kadın.*
Bölüm şarkısı: Cem Adrian-Sancı
🔒
Endişeli harelleri adamı ararken, ayağına sürtünen şeyle yüksek fondaki çığlığı evde yankılandı. Anında olduğu yerden kaçarken, koltuğa çıkıp yere baktı. Ağzı şaşkınlıkla aralanırken, gördüğü şeyle yutkundu. Ve sonra ela boncukları rengi anlaşılmayan irislerle göz göze geldiğinde büyük bir çığlık daha attı. "Fare!" Olduğu koltukta zıplamaya başladı. "Ardil evde fare var!"
Heja'nın bağırmasını duyup olduğu odadan koşarak çıkıp salona girdi. "Fare mi?" diyerek içeri nefes nefese giren adamda göz göze geldiği şeye şaşkınlıkla bir adım gerileyerek baktığında küçük yaratığın üzerine doğru geldiğini görünce o da hızlıca Heja gibi koltuğa çıktı.
Kadın şaşkınlıkla kocasına bakarak kolundan sıkıca tutup aşağı indirmeye çalıştı. "Ne yapıyorsun ya?" diye çığırıp korkuyla onları izleyen fareye baktı. "Çıkar şunu evden." Bağırıyor, adamın koca bedeninin hareket ettirmeye çalışıyordu ve bir müddet sonra imkansızı denediğinin bilincine vardı.
"Neden sen çıkarmıyorsun?" Tısladı ve kadının pençesinden kurtulmak için kolunu çekiştirdi. Tüyleri ürpertiyle diken diken olmuş bedeni buz kesmişti.
"Korkuyorum ben," diyen Heja adamı itmiş koltuktan düşen Ardil'le beraber o da dengesini sağlamayarak düşmüştü. Kocası sessizce inlerken onun yanına düşen bedeni acıyla sızlasada ikili ilk başta birbirlerine sonra da onlara tepeden bakan fareye bakarak hemen toparlanıp ayağa kalktılar.
"Delirdin mi lan?"
"Onu at diyorum sana," diyerek fareyi gösterdiği o an kendilerine doğru dişlerini gösteren hayvanla ikili aynı anda bağırmış kadın hiç düşünmeden adamın sırtına atlayarak ayaklarını karnında kollarını da boynuna sarmıştı. "Ay bizi yiyecek." Dudakları endişeyle titriyordu.
"İn tepemden," derken kadınla beraber tekrar koltuğa çıkmış yerdeki küçük yaratığa çatık kaşlarla bakıyordu.
"Hayatta olmaz." Başını uzatarak adamın yüzüne yaklaştı. "Korkuyorum, diyorum anlamıyor musun? Alıp atsana şunu," dediğinde gözlerini yumarak fareyi düşünmemeye çalıştı.
