Selam sevgili okurum bu yazdıklarım kendi kitabım olan "Tanrıçalar ve Oyuncakları" değildir sadece geçmiş zamanları anlatan kısa bölümlerdir şimdiden iyi okumalar dilerim♡
Okurken şarkı: High School Sweethearts
"Korkuların seni yakalayacak"
"Kaçacak yerin kalmayacak"
"İhanetin bedeli ağır olacak"
"Kendi sonunu kendi yazacak"kimi insan korkudan kaçardı kimi ise kendi korkusunu yazardı. Hava Tanrıçasının yapmak istediği buydu hem kendi korkusunu hemde sonunu yazmaktı.
Diyar çok sakin bir gündeydi kuşlar cıvıldıyor hayvanlar oradan oraya geziyordu fakat krallık için pekte öyle denilemezdi. Herkes soğuk ve cansız duruyordu.
Hava Tanrıçası kollarını birbirine kenetliyerek "Artık konuşmayı düşünüyormusunuz acaba?" Sesi melodi gibi odanın her yerini doldurdu.
Sesizliği Toprak Tanrısı bozdu "İşlerimiz çok yoğun hem yakında bir savaş olacağına eminiz. Halkımızı durduramıyoruz içsel bir savaş çıkacak, nasıl konuşmamızı bekliyorsun?"
Hava tanrıçası dudaklarını ıslatarak " Bu sorunlar konuşarak çözülür susarak değil eğer böyle büyük bir sorun varsa bizimle paylaşman yeterli sesizce oturman değil!"
Hava Tanrıçası hem inatçı hemde bilgiliydi ama en çok hırs vardı kanında ve bu onun lanetiydi..
Gerginliği azaltmak umuduyla Su Tanrıçası konuştu "Ateş Tanrıçası elbisenin rengi çok hoş tam olarak seni anımsatıyor" kahverengiyle karışık kırmızı bir elbise tam olarak vicuduna oturuyordu ve şıktı.
Alev rengi saç tutamlarını geriye sarkıtarak cevap verdi ateş tanrıçası "Teşekkür ederim senin elbisende çok şık" evet onun elbiseside tam olarak onu anımsatıyordu.
Havadan sudan konuşmalar devam ederken kahvaltı bitmiş herkes işlerinin başına geçmeye başlamıştı.
Hava tanrıçası kütüphaneye koştu burası onu rahatlatan yerdi koşar adımlarla camları açtı ve rüzgarı hafifçe estirmeye başladı.
Hayatı kütüphanede geçmişti kimin zayıf noktaları nereden kandırılacağını en iyi o biliyordu.
İnce ve küçük burnu beyaz'a kaçan saçları gri gözleri vardı o kadar büyüleyici bir güzelliği vardı ki ona "Tanrıçların en güzeli" deniliyordu
Ellerini ıslatıp sayfaları çevirirken düşündü Tanrıça bu kadar bilgiyi halkıyla paylaşsa neler olurdu diye. Krallıkta konuşulan bir şeyi bir Tanrıça veya bir Tanrı halkına söylerse ilk önce uyarılır sonrasında ise lanetlenirdi.
Bundan korktuğu pek söylenemezdi çünkü biliyordu lanetlense bile onu elinde sonunda geri getireceklerini.
"Kralığina ihanet etmek çok ağır bir bedel olur Tanrıça bunu yapma sakın yapma!" Bu Eski krallıktakilerin sesiydi onu uyarıyorlardı bunu yapmamasını istiyorlardı.
Kendini nefessiz hisseti Tanrıça boğuluyordu kendi havasında boğuluyordu Ailesi onu uyarırken boğuyordu.
Nefes almaya başladığında korkuyla kitabın kapağını. Kapatı ve dışarıya doğru yol aldı
Sonuçta gökyüzü ve yıldızlar onu hep dinlerdi...
Burada genel olarak Hava Tanrıçasından bahsedeceğim onun başından geçen felaketlerden yardım ettiği şeylerden karşılık aldığı kişilerden...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tanrıçalar ve oyuncakları (karanlık ipler)
Fantasybu bir kitap değildir yazdığım kitabın geçmişini anlatan alıntılardır!!