Selam sevgili okurum bu yazdıklarım kendi kitabım olan "Tanrıçalar ve Oyuncakları" değildir sadece geçmiş zamanları anlatan kısa bölümlerdir şimdiden iyi okumalar dilerim♡
Korkuların yaraları
Diyarın koruyucuları
Geçmiş ve gelecek bağları
Tanrıçalar ve oyuncaklarıOkurken dinlenecek şarkı : infected extended
Ne yapacağını bilemediği kabuslardan birini görerek uyandı Hava Tanrıçası. Hep ondan intikam almak isteyen genç bir oğlanın yanına gelip boğazına hançer dayadığını görürdü, hançer boğazındayken burkulmuş bir ses duyar korkuyla irkilirdi.
"Ailemi sen yok ettin üzerime tüm güçleri sen yıktın sana güvenmiştim seni sevmiştim sana yakın hissetmiştim nasıl nasıl bana bunu yaparsın ben senin son velihatındım!"
Kulaklarını delip geçen bu sesten ötürü hep hüzne bürünürdü, korkuturdu Hava Tanrıçasını. Ne yapmış olabilirdi onu nasıl bu kadar kızdırmış olabilirdi.Son velihatı oysa neden ona eziyet etmek istesinki? Anlam veremediği kafa karıştıran şeylerden nefret ediyordu, o hep bilge ve zeki bir kadın olnuştu fakat bu sorunu çözemiyordu.
Yerinde duramayıp bir ordan oraya dönen Tanrıça bu sorunun cevabını bulmak istiyordu, kimden veya neyden öğreneceği önemli değildi fakat bunu öğrenmesi gerekiyordu geceleri kabusu olan o genç oğlanı ögrenmesi gerekiyordu.
O an o hançer geldi aklına, o işlemeler geldi, boğazında bıraktığı iz geldi. Sadece işe yaramayacak bilgilerle kafasını dolduruyordu. Klasik bir hançerdi işte en fazla ne olabilirdi ?
Kitaplar geldi aklına evet; eğer kitaplara bakarsa birşeyler öğrenebilirdi ne kadarda kitap okumayı sevmesede kendi bilgilerinin yetmediği yerlerde oraya başvurmak zorunda kalıyordu.
Kütüphaneye yaklaştığında adımları yavaşladı ve küçük bir hava dalgasıyla kapıyı araladı. İçeriye girdiğinde küçük yardımcı cücelerin çalıştığını gördü ve hepsine tatlı bir gülümseme gösterdi.
Aradığı kitabı bulduğunda sevinç çığlıkları atmak istercesine nazikçe elini çırpıştırdı
Ve "Hançerlerin renkleri ve mühürleri" adlı kitabın ilk sayfasını açtı."Her element kendine özgü bir hançer ister eğer element hançerini beğenmezse kullanan kişiyi lanetler. Öncelikle ateş kırmızı, sarı, turuncu rengi sever mührü ise tilkidir. Toprak doğa renklerini sever kahverengi, yeşil ister mührü ise vaşaktır. Su mavi, siyah, lacivert renklerini sever mührü ise kuğdur. Son olarak en ihtişamlı olan hava beyaz, gri, açık maviyi sever mührü ise bir yıldızdır. Eğer bunların hepsinin bir karışımı olursa ki hepsinin bir arada olması için tüm elementleri kullana bilen bir varis veya yönetici gerekir. Bunu kimse bilemiyor çünkü şu zamana kadar herhangi birine böyle birşey olmadı ve olmamalı "
Tanrıça sayfaları kapattığında büyük olan merakı daha fazla artmıştı, çünkü aradığı cevabı bulamamıştı.
Sinirle cüceye kitabı uzattı ve pelerinini düzelterek hızlı adımlarla kütüphaneden uzaklaştı.
Bir an için sevinmişti onun hançerini onu öğrenebilecekti, bu bile kalbinin hızlanmasına ve hüzünlenmesine yetiyordu...
evet bugünde kitabımda geçen baş rol hakkında biraz spoi vermiş bulunmaktayı okuduğun için teşekkür ederim tatlı okurum♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tanrıçalar ve oyuncakları (karanlık ipler)
Fantasybu bir kitap değildir yazdığım kitabın geçmişini anlatan alıntılardır!!