sınıfa biraz geç kaldık hemen hocadan özür dileyip sıramıza oturduk, şimdiki ders kimya ve öbür ders beden, yani yeni okulun ilk günüde benden nebiliyim yani,şans ilk defa yüzüme güldü gibi birşey hoca derse başlamadan önce tanışmak istedi yeni gelenler ve bizde dahil kendimizi tanıttık kimya hocasının adı melih, kimya dersinden nefret eden bir insanım ama hocanın anlatması bi hoşuma gitti yani kitap okumak gibi birşey,sanki heyecanlı birşey okuyomuş gibi sarıyo, dinledike dinleyesi geliyor insanın,tam derse odaklandım ve böyle bir ihtimal ilk defa gerçekleşiyor Lidya koluma dokundu, kafamı ona çevirince "Bedende ne yapıcaz" ya derste, dersin tam ortasında sorulucak soru mu bu şimdi "Bilmem bana fark etmez voleybol dışında herşeye varım" dedim, voleybolu oldum olasım hiç sevmemişimdir, biz lidya ile basketbolcuyuz, ılgaz tenis iklim ise voleybolcu arada bize zorla voleybol oynatıyor ama ilgi duyduğum söylenemez, ders bu şekilde akıp giderken kafamı yan tarfa çevirdiğimde savaşın bu tarafa baktığını gördüm, bana baktığını pek sanmıyorum çünkü bana baksa gözgöze geliriz, anladım ki savaş lidyaya bakıyorum ağzımdan olur olmadık bir sırıtış belirdi ben farkında olmasam bile ses çıkarmıştım, Lidya bana dönüp "neye gülüyon acaba?" dedi
"hiç" dyerek yanıtladım
lidya "şizofren ya" diyerek söylendiğini duydum ve onu farkettiğimi anlayan savaş hemen önüne döndü ve sıkı birşekilde gözlerini yumdu, galiba anladığımı anladı yani herhangi bir duygu hissetmese dersi dinlemek yerine sanki bir film izliyormuş gibi Lidyayı izlemezdi, gözüm olur olmadık atlasa kaydı ciddi ciddi çocuğa seni öldürürüm dedim hadi ama bu nasıl bir senaryo!
açıkcası dediğimden pişman değilim çok sinirlendim ama çocuğa gidip "seni öldürürüm"demek biraz kılişe oldu hatta baya ama sonuçta oda bana dedi yani karşılıklı, ders hızlı bir şekilde akıp gitti, ve zil çaldı arkadan ılgazın "ZAFER" diye bağırdığını duydum, Ilgaz bağırdığında sınıftakiler ve takipçiler bize dik dik baktılar özellikle rüzgarın yüzü hafif asıldı belli etmemeye çalıştığı belli ama anlaşılıyor ,açıkçası bende ılgaz gibi, öyle hissediyorum, evet hoca güzel anlatıyo fakat bu durum kimyayı seveceğim anlamına gelmiyor. İklim "Hadi bahçeye" dedi elini uzattı bende tuttum arkadan ılgaz ve lidya geliyor bizde iklimle önde yürüyoruz kantine geldiğimizde
Ilgaz "burda oturalım" diyerek başı ile masayı gösterdi
Bende "tamam hadi geçelim" dedim ve cam kenarında bir masaya oturduk ve kızlara atlasla olan küçük baya küçücük olan atışmamızı anlattım
"Kanka bu seni kıskanıyo" dedi iklim bi anda
"Yok eben knk"
Lidya "kıskansaydı karşılık verirmiydi salak" diye iklime karşı çıktı açıkçası lidyaya katılıyorum
Ve iklim "bunlar çok değişik hiç bir bok anlamadım varya" hepimiz aynı anda kafamızı aynen anlamında salladık ve masamızdan bir sandalye çekildiğini gördüm ve kafamı o tarafa çevirdim yeni gelenlerden 2 çocuk yanımıza oturdu ve aralarından mavi gözlü kumral çocuk konuşmaya başladı
"Selam kızlar oturabilirmiyiz?" Deye sordu içimden siz kimsini bich gibisinden düşünceler geçiyorudu ve bu düşünceleri Lidya bi anda puf diye böldü
"Zaten oturdunuz ama neyse" dedi ve arkadaşının tam tersi siyah gözlü siyah saçlı çocuk hafif güldü
"Olabilir" dedi olabilir ne amk "belki tanışmak istiyoruzdur" dedi ve elini uzattı "ben Mert ve arkadaşım yiğit" dedi, mert elini iklime doğru uzattım iklim elini sıktı
"Ben iklim Ilgaz Kumsal ve Lidya" dedi sıra ile bizi göstererek
"Tanışmaktan kastınız arkadaş anlamındamı?" Diyerek sordum, yiğit
"Tabiki, ne sandın ki biz yavşak tiplerden değiliz" dedi ne sandın derken aklımda Ne sandın yarram repliği geçti, ah dabbe neyse
"Bilmem, yani yavşak olmamanız iyi" biz bu şekilde tanıştık yani tanıştıktan kastım sorular sorduk, cevapladılar falan en sonunda zil çaldı ve herkes ayaklanırken kafamı kapıya çevirdim ow bizim 4'lü kapıda hepsi dikilmiş bariz bir şekilde bize bakıyolar gözüm atlasa kaydı yani bilmiyorum ona sinirliyim
ama onu görmek istiyorum.
Kızlarda fark etmiş olmalıki kapıya bakıyolar
Bunların bizimle derdi ne? Bakışı attıktan sonra Lidya "Hadi neyi bekliyoruz?" Dedi ve yürümeye başladı bizde hemen peşine takıldık haklı neyi ve neden bekliyoruz yürütken mert ve yiğit'de peşimizden geldiler yiğit
"Kızlar sevgiliniz varsa umarım yanlış anlamaz" dedi
"Hayır hayır ne sevgilisi" dedi ılgaz
"Bizi salmayan birkaç odun" diye ekledim galiba bunu duymuş olmalılarki kıkırdadılar biz onlara iyice yaklaşmamıza rağman hala kapıyı kaplıyorlar kapının önüne geldiğimizde Dördümüzde onların önüne sanki çalışmış gibi bir anda sıralandık mert ve yiğit hala arkamızdalar
"Çekilmeyi düşünürmüsünüz beyfendiler?" Dedi iklim ve devam ettirdi "beden dersimizi sizinle kaynatmak son istediğim şey" dedi,
kaan durmadan ekledi
"Başka kimle kaynatmayı düşünüyorsunuz acaba?!" Hadi ama bunlarlamı uğraşıcaz yani diğerleri kızları kurtardı ama onlar olmasa kızlar her halükarda çıkarlardı neyse hala bunlara ısınamıyoruz ve salmıyolar. Tam kaan birşey diyecekken ılgaz
"Keşke yakışıklı olsuğunuz kadar zeki olsaydınız"
Dedi ve kıkırdadılar en çokta Rüzgar
"Yakışıklı olduğumuzu kabul ediyosun yani" dedi yüzündeki sinsi gülümsemeyi silmeden
"Beyler salın bizi gidelim hadi sizinlemi uğraşıcaz çabuk hadi!" Diye bağırdı mert, kavga severim ama arada biz olmadığımız şekilde
"Salmazsak ne yapıcan yani merakımdan soruyorum?" Dedi savaş bi an benim bile beklemediğim bi anda
"Bi siktirin gidin ya" dedim ve aralarından hızlıca geçtim arkamdan gelen kızlardan birinin elini tuttum ve kantinden ayrıldıktan sonra kızlara bakmak için arkamı döndüm tek sorun şu ki ben kızların değil yiğin elini tutuyorum, yiğit şaşkın bi ifadeyle bana bakıyor aynı şekilde kızlar ve diğer odunlarda, hemen elimi yiğitin elinden çektim
"Özür dilerim ben kızla-" demeden önümden hızlıca Atlas geçti ne yapmaya çalışıyor bu değişik?! Lafımı tamamlayıp özür diledim mert yiğiti alıp önden gittiler kızlarda hemen yanıma geldiler hepimiz yiğit ve merti sevmiştik eğlenceli kafa dengi insanlar umarım beni yanlış anlamamışlardır açıklama yapmama rağmen korkuyorum çünkü yani bir erkek ve kızın ellerni karıştıran ilk kişiyim muhtemelen
"Bizim elimiz o kadar büyük mü kumsal ayıp ediyosun" evet bu seferde kızlar anladı
"Ya valla ne olduğunu bilmeden tuttum hem yiğitin benim arkamda ne işi var siz arkamda değilmiydiniz hemen beni suçlayın tabi" dedim saçımı sırf yüzlerine gelsin diye savurup kaçtım,
Arkamdan gelen koşul seslerine bakarsak beni kovalıyorlar daha çok koşmaya başladım sonun da bahçeye çıktım kızlar beni biraz dövdükten sonra sınıftakilere nereden top alabileceğimizi sorduk ve top aldık hemen ikişer gruplara ayrıldık. Ben ve ılgaz, Lidya ile iklim ounamaya başladık biz genelde çok kurallara uyarak oynadığımız söylenemez. Şuan biz öndeyiz 8-6 iki sayıyla öndeyiz. Top ayağımdayken rastgele kopu diktim ve okulun yemekhane olduğu düşündüğüm kata uçtu bu ilk değildi diğer okuldada böyle birşey olmuştu ama o voleybol oynarkendi kızlar bana söve söve yemekhaneye çıkmak için kapıya doğru ilerlerken düşme sesi geldi arkamızı döndüğümüzde top yerde sekiyorudu hemen bahçeye inip yukarı baktım kızlarda aynı şekilde yanıma geldi baktığımda gördüğüm 4 erkek bize bakıyolardı bizde onlara aralarından biri tam çıkaramasamda galiba kaan
"Düelloya varmısımız" dedi sesi tam duyulmadı iklim "Ne duyulmuyo?"
Kaan "Maç futbol maçı yarışma Yapalım hadi" dedi ve hemen arkasını döndü ve koştu savaşta ona katıldı ama Rüzgar ve atlas gayet yavaş bir şekilde aşşayığa indi hepsi indiklerinde atlas
"Kaybeymeye hazır mısınız?" Dedi sırıtarak yani bizden daha iyi oynadıkları barizdi ama bizde normal kızlara göre daha iyi oynuyorduk
"Sadece futbol olmasın" diyerek ekledim "Basketbol ve Voleybolda olsun" dedim kızlarda bana katıldı yani zaten 2 ders bedenimiz var bildiğim kadarıylada fizik hocası gelmemiş yani 1 ders daha 3 boş ders var sayalım Lidya
"Hadi o zaman başlayalım." Dedi ve iklim devam ettirdi
"Peki siz kaybetmeye hazırmısınız?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yanlış Gerçekler
General FictionAilemden kaçıp arkadaşlarımla bi festivale gitmek istedim ve gittim ve herşey o, onu gördükten sonra başladı...