2. Bölüm: yıllar sonra aynı yerde ölü bulunan ceset

5 1 0
                                    

O bugün o kızı izlemekten hem derse dinleyemedim hem de okul çok çabuk geçti. Evin yolunu tutmuş yürüyordum ki herkezin toplandığı bir alan gördüm merakla oraya doğru yaklaştım.herkesin elinin ağzında olduğunu ve inanamaz bakışlarla karşı tarafı izlediğini az buçuk görebiliyordum. Ben tamamen oraya vardığında bir adamın hamile bir kadına bağırdığını gördüm. En başta sosyal deney olduğunu sandı mı izlemeye devam ettim. Biraz izledim ve bunun ciddi bir şey olduğunu anladım. Adam cebinden bir bıçak çıkartıp hamile olan kadının karnına iki kez sapladı ve daha sonra kadının kendisine bıçak sapladı. Kadının hem karnındanhem de boynundan kanlar akıyordu. Adam birden elindeki bıçağı gelişigüzel fırlattı ve kaçmaya başladı. Ellerimi ceplerimden çıkarıp adamın peşinden koşmaya başladım.

Adam koştukça koşuyordu ben ise onu gizlice takip ediyordum. Adam koşmayı kesti ve üç katlık bir binaya girdi. Tekrar peşinden gidince adamın ikinci katta oturduğunu öğrendim. burası bana tanıdık geyordu fakatb u bilgi bana yeterliydi. ;)

Tam dışarı çıkacağım zaman gelmişti. Saat 03:00. Bu saat birimi bir çok kişiye korkunç gelebilir. Ama bu saat benim için huzur vericiydi. Simsiyah giymiştim, siyah bir de kar maskesi, onun altında da ses değiştirici vardı. Siyah çantamın içine bir halat, birde kısa boyda çuval vardı. Hemen dışarı çıkıp adamın evine doğru yol aldım. Hamile kadının canına kıyan adamın...

Adamın kapısının önüne gelmiştim. Elimdeki maymuncuk ile kapıyı sessizce açtım. İçeri girdim ve sessizce adamın kafasını tutup kaldırmaya çalıştım. Adam gözlerini açtı ve beni görünce çığlık attı. Ağzını kapattım ve elimdeki bayıltıcı alkolü burnuna getirip sabitledim. Adam bayıldı ve onu kucağıma alıp çatıya götürdüm. Adamı yere bıraktım ve tekrar adamın evine gidip bir sandalye aldım. Adamı baygın iken sandalyeye oturttum ve çantamdaki halatı çıkarıp adamı sandalyeye bağladım ve bir süre oturup adamın uyanmasını bekledim.

Galiba sadece halat, ses değiştirici, ve ellerimdeki eldivenler yeterliydi. Adamı taşımak kolay oldu. Çuvala gerek kalmamıştı.

Adam uyanmıştı. Ve bana endişeyle doğrulup sesini yükseltti.

"NE? BEN NERDEYİM? SEN DE KİMSİN? BENİ NEDEN BURAYA GETİRİP BAĞLADIN?!?!?!"

"Şşşş bağırma.!"

"A-aman tanrım. Ses değiştirici? Hey bırak beni. Se-seni öldürürüm!"

"O zavallı kadını öldürdüğün gibi mi? Nasıl yapmayı planlıyorsun? Elin kolun bağlıyken mi?"

"Sen... sen nerden biliyorsun?"

"Neyi?"

"O-onu öldürdüğümü?"

"Ahh seni salak herif! Herkes dahil ben de oradaydım!"

"T-tamam da benden ne istiyorsun? Bı-bırak beni. Bırak beni gideyim."

"Senden istediğim tek şey SENSİN. Ya da ölmen mi demeliyim?"

Adama yaklaştım ve o sırada ayaklarının bağlı olmadığını daha doğrusu bağlamadığımı farkettim. Adam nasıl olduysa benim diz kapağıma yani hassas noktaya sert bir tekme geçirmeyi başardı. Acıyla yere yığıldım. Bu onun yanına kâr kalmayacaktı. Adama hızla yaklaştım ve onunla beraber sandalyeye tekme atıp adamı aşşağıya attım. Planımda bu yoktu. Önce ona işkence çektirecek, daha sonra aşşağıya atıcaktım. Ama öyle olmadı... o sabrımı sınadı. Üstelik 4-5 gün önce diz kapağımdan ameliyat olmuştum. Bu yüzden onun ölümünü erken yaptım.

Eşyalarımı da topladım ve binadan hızla çıktım. Adama bakmaya gitmiştim adamın kafasından kanlar akıyordu. Ve gözleri açık bi şekilde öldürmüştüm onu. Adamın kadını bıçakladığı gözümün önüne geldi ve adamın ilk önce karnına daha sonrada kanayan kafasına tekme atıp oradan tamamen uzaklaştım.

^*-_-*^

Sabah kafamdaki korkunç çınlama ile uyandım. Ananıskm okula geç kalmışım lan. Neyse bugün gitmeyeceğim bahanem var kafam ağrıyor. Galiba dün yaşanan olayda çatıda esen rüzgardan etkilendim sanırım. Kalkıp televizyonu açtım.

< SON DAKİKA ! Bugün saat 10:27 civarlarında bir ceset bulan ekibimiz her şeyi anlatıyor....!!!!....!!!!

-kaç yıldır bu kanalda spikerlik yapıyorum ve bu vaka ile 2. Kez karşılaştım. Yıllar yıllar önce-

(Kameraman) - Abartma david 3 sene önceden bahsediyoruz.

(David) - hey seni salak konuşman yasak!

(Kameraman) - heey tamam tamam öyle olsun anlat bakalım.

(David) - sayın seyirciler, 3 sene önce tamda (adamın ölü bulunduğu yeri göstererek) burada bir erkek daha ölmüştü. Tam da bu noktada. Aynen sayın blide parker gibi sandalyeye bağlanmış aynı halat, aynı ip ile.

(Ahh doğru size söylemeyi unuttum sanırım. 3 sene önce haklı olarak öldürdüğüm adamı aynı çatıdan atmıştım. Ahhaha tesadüfe bak anasını. Bu sefer umarım paçayı kaptırmadım.)

(David) -sayın berg antsone'u saygı ile anıyoruz. >

Sıkıldım ve tv'yi kapattım. Kalkıp kendime birşeyler hazırladım. Ve yedim......

Akşam olmuştu ve ben bütün gün uyumaktan başka bi bok yemedim. Birden kapı çaldı.

-(dun dun dun dun) aç kapıyı polis.

Ananıskm şimdi naneyi yedim.

"Geldim. Buyrun polis bey? Ahh bayan alison (dedektif) siz de mi buradaydınız. Buyrun kime bakmıştınız.

-bizimle geliyorsun!

"A-a ne? Neden ama?

(Ded. Alison) hey çocuklar burada soruşturabiliriz siz sadece bekleyin.

- ama bu yasaya aykırı!

(Ded. Alison) Siz beni dinlemelisiniz. YORUM YAPMAYIN DA BEKLEYİN.

(Ow bjsefer sert çıkıştı)

- peki efendim.

(Ded. Alison) -(Sandalyeyi göstererek) evet otur bakalım alex !

(dedektif alison annemin yakın bir arkadaşı diye duymuştum, ve bana güveniyordu. Yani birbirimizi tanıyorduk)

(Oturdum) - buyrun neden gelmiştiniz?

(Ded. Alison) Bildiğin üzere bir ceset ile karşılaştık. Sabah sularında! Ve adamın bağlı olduğu ip (yerde duran halatı göstererek) annenin şu bilmediğim bi konudan halat koleksiyonundaki halatların aynısıydı.

(Galiba gerçekten paçayı ele ver- diğimi düşünücektim ki aklıma bir yalan geldi)

- ah evet. Dün gece ben yatarken biri evime girmiş ve halat koleksiyonundan bir kısmını almıştı. Çalmıştı!! Kameram olsaydı evimde bulabilirdik. İyi ki bana birşey yapmadı.

(Ded. Alison) Hmm anlıyorum. (Yerinden kalkarak dün kullandığım çantaya yöneldi.) çantan da pek güzel. Nerden aldın?

- HEY ONA DOKUNMAYIN!!

(Dedektif alison çantamı açacakken onu durdurdum. O ise irkilerek..)

(Ded. Alison) Tamam sakin ol. Noldu? Neden?

-şey ahaha. Şey başkalarının çantama veya eşyalarıma dokunmasından hoşlanmam da o yüzden. Ahaha affedin bayan alison.

(Ded. Alison) Yok skıntı değil. Bende öyle şeylerden hoşlanmam...

tam o anda masada duran ses değiştiriciyi gördü.

(Ded. Alison) Aman tanrım! Bu da ne. Katil bundan kullanmıştı. Adamın telefonunda ses kaydı açıkmış. Bilmiyorum nedenini ama... katil bir ses değiştirici kullanıyordu. Bunun burada ne işi var!!!


~bölüm sonu~

Ama devam edicek.


Görüşürüzzz öpüldünüz....💋💋💋💋💋💋

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 04 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Bay: Melek kalpli katilHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin