Merhum Son Chaeyoung anısına..
Yüzümde bir gülümseme belirdi. Chaeyoung kitap okumaya bayılırdı ve onun adına bir kütüphane...
Mutluluk göz yaşları akarken gözlerimden Momo'ya sarıldım. O da gülümseyerek karşılık verdi.
"Beğendin mi?" diye sordu usulca.
Geri çekilip tekrar kütüphaneye baktım. "Momo... Sen harikasın!"
Gülümseyip bana doğru eğildi. "Bir öpücüğü hak ettim sanırım?"
Gzö devirdim. "Momo!"
Belimden tutup beni kendine yaklaştırdı. Nefesini dudaklarımda hissedebiliyordum. "Mazeret veya itiraz kabul etmiyorum."
Eğilip dudaklarımı öpmeye başladı. Nefessiz kalana kadar dudaklarımı resmen yedi.
Geri çekildiğimiz gülerek nefes almaya çalıştım. "Momo.."
"Ne?.." Hala dudaklarıma bakıyordu.
Şakayla karışık olarak ittim onu. "Tamam, yeterince yedin dudaklarımı."
Sırıttı. "Biraz daha kalmış.."
Takrar yaklaşınca koluna vurdum. "kütüphaneyi gezmek istiyorum."
Gülümseyip tutmam için elini uzattı. Ellerimiz birbirine kenetlendiğinde yürümeye başladık.
Kapıdan içeri adım attığım anda tanıdık vanilya kokusunu alınca şaşkınlıkla ona baktım.
"Nasıl?..."
Omuz silkti. "Chaeyoung'un evine uğramıştım, iş için. Kokusunu da olabildiğince yapmaya çalıştım. Olmuş mu?"
Hüzünle gülümseyip kütüphaneye baktım. "Mükemmel olmuş."
Kulağıma eğildi. "Senin gibi."
Güldüm. Bir sürü kitaplık ve kitap vardı. Sonlara doğru ufak bir kafe vardı.
"Burası tamamen Chaeyoung tarzı."
Yanağıma bir öpücük kondurdu ve konuştu. "Beğenmene sevindim."
Gülümsedim.
---
Momo'nun koluna girmiş yürüyordum. Aniden durdu.
"Dahyun"
Ona baktım ve bende yürümeyi kestim. "Evet?"
Yutkunup bana baktı. "Beni ne olursa olsun bırakma."
Güldüm. "O nereden çıktı şimdi?"
Ciddi gözüküyordu. "Diyelim ki bir gün psikopat bir katil olduğumu öğrendin, ne yapardın?"
Dudaklarımı büzüp düşündüm. "Sen katil olamayacak kadar mükemmelsin."
Güldü ama hala ciddiydi. "Hadi ama! Ciddiyim."
"Sanırım kaçardım."
Kolumdan çıkıp karşıma geçti. "Nasıl kaçardın?"
"Seni polise şikayet etmezdim ama yanında da durmazdım. Sanırım korkardım ama seni sevdiğim için sadece kaçmak isterdim."
Gülimsedi. "En azından yakalanmadım."
Güldüm. "sonuçta bir katil değilsin."
O da güldü. "Belki.."
---
Ertesi gün...
Makyaj odasında Momo'nun makyajını yapmaya çalışıyordum.
Sorun şu ki Momo rahat durmuyordu. Sürekli olarak belimi okşuyordu.
En son beni arkaya itti ve artık koltukta uzanıyor biçimdeydim. O da üstümdeydi.
Güldüm. "Momo, makyajını yapmalıyım."
O da güldü ve yüzüme eğildi. "Bence biraz daha vaktim var."
Eğilip dudaklarıma öperken elini tişörtümün içine soktu.
Gıdıklanma hissiyle gülerken onu itmeye çalıştım ama daha çok üstüme eğildi ve beni engelledi.
"Momo!"
Cevap vermeden boynumu öpmeye başladı. Başımı geri atıp öpmesine izin verirken güldüm.
Kapı açılma sesi duyduğumda kapıya çevirdim başımı. Momo da aynısını yaptı.
Oldukça güzel bir vücuda sahip, uzun saçlı bir kız girdi. Yüzündeki şaşkınlık ifadesi git gide arttı.
"Momo?" dedi kız. Gözünde birikmiş bir damla yaş vardı.
Momo kaşlarını çatarak üstümden kalktı. "Tzuyu?"
Tzuyu? Tzuyu mu?
Bende doğruldum ve ona baktım. Momo gömleğinin düğmelerini iliklerken konuştu. "Burada ne işin var?"
Tzuyu denen kız ağlamaya başlamıştı. "Ben... Ben barışmaya geldim."
Sonra bana baktı ve hüzünle gülümsedi. "Ama sen meşgulsün."
Momo tereddüt etmeden cevapladı, "Evet, meşgulüm, hemde çok. Çık şimdi."
Tzuyu artık göz yaşlarını tutmuyordu. Ben ise ne olduğuna anlam verememiştim.
"Biz ayrılmadık!"
"Ayrıldık!" diye sert bir ses tonuyla bağırdı.
Ne? Bu ikisi sevgili miydi?
Aldatılan taraf mıydım yoksa aldatan taraf mı? Momo bu kızı benimle mi aldatmıştı?
"Tzuyu, biz ayrılalı 2 ay oldu! Benim hayatımda başka biri var." uzanıp elimi tutunca korkuyla elimi geri çektim.
Ben de artık ağlıyordum. "Aldattın mı? Onu..." diyerek Tzuyu'yi gösterdim.
Momo şaşkınlıkla bana baktı. "Tabii ki hayır! Bana inanmıyor musun?"
Başımı hızla iki yana salladım. "Bilmiyorum... İnanmak istiyorum ama.."
"Ama ne? Dahyun?"
Koşarak odadan çıktım ve Jihyo'nun evine gittim.
Jihyo ağladığımı görünce endişeyle bana baktı. "Dahyui?"
Ona sarıldım. "Jihyo.."
---
"Vay şerefsiz!" diye saydırıyordu Jihyo.
Sana ise söylenmeye başlamıştı. "Benim gözüm tutmamıştı zaten o kızı."
Göz yaşlarımı silerken burnumu çektim. "Benimle aldattı! Hem de bir kızı!"
Jihyo saçlarımı okşamaya başladı. "Belki öyle değildir..."
O anda kapı çaldı. Jihyo koşup kapıya baktı ve bağırmaya başladı. "Ne işin var senin burada?!"
Momo... Koşarak yanıma geldi ve önümde diz çöktü. "Yanlış anladın.. Dahyun.."
Ona bakmadım. "Nasıl yaptın?"
"Yapmadım! Yemin ederim o kıza bir kere bile dokunmadım! Sadece 3 haftalık bir ilişkimiz oldu o kadar!"
Ona inanmak istiyordum. Sana bana baktı, Jihyo da.
Ben en son Momo'ya döndüğümde, yalvaran gözlerle bana baktı.
"Peki.."
---
Bitttttttttti!!
İyi okumalar..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Make-up artist/Dahmo
RomanceKim Dahyun, ünlü şarkıcı ve dansçı Hirai Momo'nun Makyözü olarak işe başlar. İlk defa tam zamanlı bir işi olur ve para kazanır. Ayrıca işi sayesinde hayranı olduğu Hirai Momo'yu da yakından tanıma fırsatı olur. Fakat Hirai Momo, sahnede gözüktüğü ka...