Make-up artist/Dahmo

03

Makyaj odasından oturuyordum. Aniden gelen telefon zil sesi ile irkilerek telefonu elime aldım.

Arayan Jihyo'ydu. Gülümseyip telefonu açtım.

"Alo? Dahyun?"

"Alo? Efendim?"

"Sana'yı gördün mü? Telefonlarıma cevap vermiyor."

Duraksadım. "Az önce bizim şirketteydi. Muhtemelen şarjı bitmiştir, endişelenme."

İçini çektiğini duyabiliyordum. "Şarjı az olsa bile bana yazardı. Ayrıca telefonu kapalı çalmıyor, sadece cevap vermiyor..."

Düşündüm. "Telefonunu düşürmüş olabilir. Veya çaldırmıştır."

"Olabilir. her neyse sağol."

"Baybay.."

Telefonu kapatıp masaya koyduğumda Bayan Momo kollarını kavyuşturmuş sinirli ifadesiyle bana bakıyordu.

"Ne olmuş?" dedi bana doğru yürüyerek.

"Az önce gelen gri saçlı arkadaşımın sevgilisi aradı. Ondan haber alamıyormuş."

Kaşlarını kaldırdı. "Chaeyoung gibi o da mı öldü yoksa?" diye sordu alaycı bir tonda.

Sinirlenmeye başladığımı hissettim. Bu kadar alaycı bir tonda nasıl bu kadar iğrenç bir şey söylemişti?

Yumruklarımı sıktım. "Ne?" dedim sinirli bir tonda ama fısıldayarak.

Bana yaklaştığında sıktığım yumruğumu yüzüne geçirdim.

Kafası yana savrulurken acıyla bağırdı ve burnunu tuttu.

"Nasıl cüret edersin?!" Yanına yaklaşıp tuttuğum göz yaşlarımı serbest bıraktım. "Nasıl bu kadar iğrenç bir şey söylemeye cesaret edersin?!"

Onu ittim ve duvara çarptı. Başını kaldırdığında ise burnu kanıyordu. Burnunu kolunun tersiyle silip sırıttı.

"Güçlü kızmışsın."

Sırıtmasına daha da sinir olarak yakasından tuttum. "Bir daha sakın arkadaşlarımın adını ağzına alma!"

Sırıtmaya devam etti. Sonra belimden tutup beni döndürdü ve yer değişmemiz sağladı.

Artık duvara yaslanan bendim ve o benim önümü kapatıyordu. Sırıtıyordu hala.

"Çekil!" dedim. eğilip dudaklarını dudaklarıma bastırdı.

Nefesimi tutup daha da geri yaslandım. Dudaklarımızın arası açılınca Momo kızgın gözlerle bana baktı ve tekrar daha sert bir şekilde dudaklarımı öptü.

Neden yaptığını anlamamıştım. Ama güzel hissettiriyordu ve tutkuluydu.

İçimde bir şeyler yer değiştirdi ve midem çalkalandı. Ama hala onu öpmek istiyordum.

Az önce söylediği iğrenç şeyden sonra bu kadar sert ve tutkulu bir öpücük beklemiyordum.

---