21

829 64 14
                                    

satır arası yorumlarınızı bekliyorum, keyifle okuyun!

•••

Hayat, tesadüflerden ibaret miydi? Yoksa her şey kaderin bir yazgısı mıydı?

Tesadüflere inanmazdım. Bir şey denk gelmişse, onu yaşaman için olduğunu düşünürdüm. Karşına çıkmışsa, belli bir sebebi olmalıydı.

Büyük küçük fark etmeksizin karşına çıkan olaylar, kişiler, varlıklar ve daha nicesi hayatın bir parçasıydı ve senin de kaderinde yazılıydı.

Peki ya kadere müdahale ettiğimiz durumlarda bu nasıldı?

Karşımıza çıkan seçeneklerden bir diğerini seçtiğimizde, yapmamız gereken şeyi yapmadığımızda ve belki de yapmamamız gereken şeyi yaptığımızda...

Yalım'a attığım mesajlar, her şeyi başlatan o gece, her şeyi bitiren o gece... Hepsi bir bir gözlerimin önünde geçtiğinde tüm bunlar benim seçimim miydi, yoksa kaderimdeydi ve her türlü yaşayacak mıydım?

Bunların hiçbirinin cevabını bilmiyordum. Hepsi belirsiz, ucu açıktı. Balonların ipleri boş kalmış alelade gökyüzünde uçuyordu; balonlar sorular, uçları ise dokunamadığım çözümsüz kalan cevaplardı.

Arkadaşlarımla eğlenmek için gittiğim barda, içeri girmesine yardımcı olduğum ve bu sebeple de bana içki ısmarlamayı teklif eden adam, nereden bilebilirdim ki Yalım'ın ortaklarından biri olacak?

Tesadüf müydü, yoksa kaderin cilvesi mi?

Ya da kederin.

Yetmiyormuş gibi Kamer ve kuzeni Mina, ikisi de Yalım'ın arkadaşıydı ve onlar da bir arkadaş grubu olarak gelmişlerdi.

Yalım'ın ortakları olduğunu biliyordum, fakat şimdiye dek merak etmiştim kim olduklarını ne de görmüştüm. Zaten Yalım, yurt dışına gittiği için Yalım olmadan da şirketi araştırmak aklıma gelmemişti. Ki gelseydi bile Kamer'in onun ortağı olacağı aklımın ucundan bile geçmezdi doğrusu.

Kader veya değil, şu an Yalım'la karşı karşıya duruyor olmak bile tüm bedenimi gerim gerim geriyordu. Bir hafta boyunca onu görmemiştim, mümkünse de görmek istemememiştim. Hatta öyle kararlıydım ki onu hayatımdan çıkarmak konusunda, bir an için ortak çevremizi bile unutmuştum.

Bunu aklımdan çıkarsam bile aklıma hiç gelmeyecek olan bir durum da, barda tanıştığım kişilerin ortak oluşuydu.

"Kamer, içeri damsız alınmıyor diye kapıda kalmış. Naz da sağ olsun, yardımcı olmuş, beraber girmişler içeri. Kamer de içki ısmarlamış bunun sonucunda. Bence geceyi hep birlikte geçirebiliriz." Mina, açıklamalarına devam ettiği sırada kulaklarım uğulduyordu, onun söylediklerini bile zar zor işitiyordum. Yalım, karşımdaydı. Boğazıma bir düğüm atacak kadar korkusuzdu hislerim, ama o düğüm beni boğacak kadar da kimsesiz. Bana bir hafta önce söylediği şeyleri unutamıyordum, bu da mümkün değildi zaten. İntikam alma düşüncem dahi yoktu. Paramparça olmuştum.

Hiçbirini ifademde saklı tutmak istemediğimden ifadesiz bir yüz takındım. Bir maske. Kurtarıcı bir maske.

Yalım da yine ifadesizce bakıyordu. Sanki ben bir yabancıydım, benimle gerçekten Mina'nın tanıştırmasıyla tanışıyor gibiydi.

Mina, devam etti. "Yalım da bizim ortağımız. Aynı şekilde hepimiz arkadaşız. Bu gece aslında hep beraber gelecektik ama şirkette işle ilgili bir sorun olunca oraya geçmek zorunda kaldık. Kamer'in de gelmesi gerekiyordu gerçi ama o burada seninle içmeyi tercih etmiş."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 15 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KASIRGA AĞIDI +18 (YARI TEXTİNG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin