Sabah gözümü güneşle dolan minik odamda açtım. Abim kapıma dayanmış, beni saçma seslerle uyandırmıştı. Bugün büyük gündü, ilk iş günüm. Bu kadar güzel şeyler düşünerek kalkmamı bozan şey vardı tabii, miraç denen kızıl yaratıkla oraya gitmemdi. Başımı usulca yastığımdan kaldırıp oturdum ve esnemeye başladım. °hadi abicim kalk artık° kafamı sesin geldiği yöne çevirdim. Abim her zaman ki gibi en tuhaf haliyle bana bakıyordu. Bana gözlerini ve kaşlarını oynatarak küçük duvardaki büyük saati gösterdi. Oraya bakarken gözlerim tıpkı bukalemun gözü gibi büyümüştü. Hızla oturduğum yerden ayaklanıp lavaboya koştum ve hazırlandım, henüz beş dakikam vardı ve bende bunu değerlendirip sadece su değen yüzüme sade bir makyaj yaptım ve evden çıktım. Fabrika otobüsü geldiğinde Beyza ablam oturmuş ve banada bir yer tutmuştu. Dün yaptığımız gibi yolboyu sohbet ettik ve nihayetinde fabrikaya vardık.
Otobüsten indiğimde Bi şeyin bana çarpmasıyla yere yığıldım bana daha kaç kişi kaç kez çarpacak diye sesli bir şekilde söylenirken tam karşımda oturan golden cinsi bir köpek gördüm. Uzun sarı tüyleri, tüyleri yüzünden kulakları olduğundan daha uzun görünen, ve tıpkı bir insan kadar akıllı görünen tatlı bir köpek. Ben daha yerden kalkmadan şaşkın bir şekilde köpekle bakışırken köpeğin yanına eğilip onu sevmeye başlayan miraç'ı gördüm. Ve hayretler içerisinde önümde duran görüntüye baktım. Bu kadar şımarık ve gaddar birinin köpek sevmesi tuhaftı. Çünkü annem yaşarken bana hep hayvan sevebilen insanlar sevmeyi en iyi bilen insanlardır derdi.
°günaydın kuzucuk, araca birazdan binicez. Bekle ben içeriden bişeyler alacam.° dedi miraç. °kuzu sensin manda yavrusu.° dedim ona çünkü hak etti bana benim soy adımla ilgili dalga geçmesi hiç hoş değildi. Ve yine en tuhaf bakışlarıyla bana bakarken dua et bugün sakinim bakışı atıyordu gözleriyle. Onun içeri gidip gelmesini beklerken daha deminki golden köpeği seviyordum.
°badem° dedi. Sesin geldiği yöne bakarak anlamamış bakışlar attım. °köpeğin adı, badem°, °Haa... Güzel isimmiş ° dedim.
°oda bizimle geliyor. Haydi arabaya binin. ° miracın dediği şeyi tuhafsınarak arabaya bindim. Miraçta bademi bindirdi işin garip yanı şuydu ki köpek önde ben arkada oturuyordum.Ve başladık gitmeye.
Bir süre sonra gözle görülür derecede bir çiftlik giriş kapısı göründü. Orayı görür görmez içim ferahladı çünkü miraç yaratığı yol boyu somurtup söylendi sorunuda şuymuş ki, yanlışlıkla yedek arabayı almış... Zenginliğinde bir sınırı var yani.Kapıdan girerken arabada anlamadığım sebepten sallandık.
°kahretsin!° dedi miraç. °arabayla çarptım ölmedi bari biraz salliyimmi dedin? Derdin ne senin?° dedim somurtarak. °evet baya karamsar, araba çamura battı ve dahada batmadan insen iyi olur. Aksi taktirde bu bataklıkta sende öleceksin, benim vurmama yada sallamama gerek kalmadan° rahatlıkla söylediği şeye en az fal taşı en fazla dinozor gözü kadar büyüyen gözlerle ona bakarken °tamam be söylenme° diyerek şaşkın shrek bakışı attım. Usulca arabanın kapısını açtım, ve aşağıya baktım. Jeep yüksek olmasına rağmen elimi uzatsam çamura dokunacak gibiydim. Çamurun hemen ötesinde dikilmiş miraca Baktım ve bana yardım etmesi için dişlerimi göstererek güldüm ve kafamı hafifçe yana yatırdım. Miraç anlamamış gözlerle bana bakarak °ooo bayan kuzu bana işinmi düştü.° dedi. °sanirim bay manda yavrusu.° dedim onun gıcık olması için çirkin bir şekilde sırıtmayıda unutmadım tabii. °bekle geliyorum.° dedi miraç mandası. Bi süre bekledikten sonra gelmeyi başardı fakat yanında üç tanede adam vardı. Adamlar tek tek kaya ve taş taşıyarak benim yürümem için yol yaptılar. Anlamamıs gözlerle miraca bakış attım. °seni kucaklayacağımı falan düşünmedin demi?° dedi. °inan ki senin gibi biri tarafından kucaklanmaktansa çamura yatarım.°dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KİMSESİZLİK
Teen FictionPara, insanlar için bu kadar kıymetliyken, sevgi neden önemli olsun ki