"Kapışalım mı?"
- ☂️ -
"Niye, yenilmeyi mi özledin?" Minho neden bu oyunu oynamak istemediğini gayet açık bir şekilde belli ettikten sonra, onun gibi bir tavırla yanıtladı Chan. "Ne güzel işte, beleşe getiriyorsun bu şekilde."
"Doğru dedin onu, parayı öde de beleşe getireyim." Dedi Minho, ardından ceketini çıkarıp kollarını esnetti.
Chan da makineyi çalıştırıp ceketinden kurtuldu ve sıvadı kollarını. "Üç kere..." dedi.
Minho biliyordu, daha önce çok gelmişlerdi buraya. Her seferinde de sıkılıp, alete bir kaç kere vurduktan sonra çıkarlardı.
İlk yumruğu Minho vurdu, sanki birinin yüzünü yumrukluyormuş gibi. Yeni bir rekordan sonra Chan'a dönüp küçümseyerek, "önceki de benim rekorumdu," dedi.
Chan onu görmezden gelip, bir yumruk attı. Daha korkunç bir çınlama yarattı bu. Jisung irkildi. Dikkatle baktı skora, o yeni bir rekor kırmıştı.
Üç tur boyunca attıkları her yumruk birbirinden daha ürkütücüydü. Muhtemelen bu makinenin gördüğü en büyük skor bunlar olacaktı.
Oyun bitip, berabere kaldıklarında mırıldandı Chan ifadesizce. "Bir el daha."
"Bence bu iyi bir fikir değil," dedi Jisung. O makineye vurdukça, daha da gerildiklerini farkedebiliyordu ve bu işin sonunda birbirlerini boğazlarlar diye korktu.
Minho onu dinlemeye karar verdi. Bu bir beraberlik olduğundan cebinden para çıkardı ve ortaya koyup arkasını döndü. Ama bu Chan'ı iyice öfkelendirmişti. "Bir daha!" Diye bağırdı ve yakasından kavradı onu.
Hala sebepsizce uzattığı için Minho da öfkelenip onun yakasını kavradı. Burada gerilen Jisung'du. İkisi kavga ederse kim kazanırdı bilmiyordu, bakışlarından birbirlerini öldürecek gibilerdi. Bu yüzden araya girmeyi denedi.
Chan ittirdi onu, yere düşmesini umursamadı. Gözlerini karşısındakinden ayırmıyordu. Bu Minho'yu ciddi anlamda öfkelendiren şey oldu. Sert bir yumruk geçirdi onun yüzüne. "Orospu çocuğu..."
Sendeledi Chan. Hemen sonra o da bir yumruk attı Minho'ya. "İt herif..."
Jisung hemen doğrulup Minho'nun yüzüne dokundu, ama onun tarafından da ittirildi. Bu defa kendisi de öfkelenmişti. Nereden geldiğini bilmediği bir cesaretle kulağını tutup çekti Minho'nun. "Sen de az değilsin!"
Chan güldü ona, az önce kaplan gibi kükrüyordu ama şimdi sıska bir gencin tutuşu yüzünden eğilip bükülüyordu.
"Bebe seni..." diyerek tekrar kışkırttı Minho'yu. Ancak birden Jisung onu da kulağından tuttu ve kuvvetle dışarı çıkardı ikisini.
Onun tutuşuyla sürükleniyorlardı çünkü sebepsizce fazla güçlüydü ve canlarını acıtıyordu.
"Dayak mı istiyorsun lan?!" Diye bağırdı Chan acı içinde, ama Jisung korkmuş gibi durmuyordu. "Fısırık bir genç tarafından kulağınız çekildiğini tüm okulun bilmesini istemiyorsanız sesiniz çıkmasın. Domuz musunuz nesiniz..."
Sahildeki banka kadar sürükledi onları ve sonunda bıraktığında yine birbirlerine kavga ister gibi baktıklarını görünce banka ayağıyla bir tekme atıp konuştu tehditkarca. "Birbirinize yanaştığınız görürsem üzerinize kaynar su atarım. Bekleyin, buz getireceğim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TROUBLEMAKERS/ STRAY KIDS
FanficStatüsü yüksek, başarılı bir okul. Ancak sekiz büyük problemi var...