4. bölüm

17 3 6
                                    

Şarkı önerisi:
Son Feci Bisiklet- bu kız                                                                  
Cem Adrian&Mark Eliyahu- Kül

Arkadaşının işaret ettiği gardiyana flaşı verdiğinde, sırtından soğuk terler akıyordu genç kızın.

Hala bir eli karnındayken kıvranıyor, yaptığı oyun ortaya çıkmasın diye üstün bir çaba sarf ediyordu.

Cebine koyulan flaşın kime ait olduğunu çok iyi biliyordu. Tabi bunun yanında başına açılan büyük belanın da farkındaydı.

Güneş'in ne yaptığını tam olarak anlayamıyordu genç kız ama arkadaşının başına büyük dertlerin açılacağını biliyordu.

Koluna giren dev cüsseli iki gardiyan ile revir kapısına ilerlerken bakışları sürekli flaşı verdiği 1.90 boylarında, geniş omuzlu gardiyanın kahvenin en koyu tonu ile boyanmış gözlerine kayıyordu.

Gözlerine uyum sağlayan saçları dağılmış, kemikli yüzüne bam başka bir hava katmıştı.

Ama Ekin bu gardiyanı bir kez olsun görmediğine de emindi.

İçinden Güneş'e küfür etmeyi de unutmuyordu çünkü yaptığı suçtu ve özgürlüğüne sadece sayılı günler kalmışken neden başını bela açacak olayların içine giriyordu.

Revirin önene geldiğinde kapı açıldı ve genç kız göz hapsine alığı gardiyandan bakışlarını çekti.

Yanına gelen kadın gardiyan ile içeriye girdi.

Muhtemelen sonuçlar temiz çıkacak ve sıkıntı çıkmayacaktı. Ama bu hiç sıkıntı olmayacağı anlamına gelmiyordu çünkü Ekin Sibel'in flaşı göremeyince her yeri ayağa kaldıracağını biliyordu.

Doktorun peş peşe gelen sorularını cevaplarken sesini kısık çıkarıyor, rolünü güzel oynuyordu.

Son olarak kan tahlili isteyen doktorun gözlerine baktı Ekin "şey-" dedi kısık bir sesle "kanımı vermezsen olmaz mı?" iğneden korkuyordu ve kan görmek ona iyi gelmiyordu.

"korkuyor musunuz yoksa?" diye sordu kırklı yaşlarda, duru bir güzellik içinde olan doktor.

"Aslında korku gibi değil de-" korkuydu ama bunu söylemekten de utanıyordu.

"Kanını alınca gide bilirsin, iki tüp alacağım zaten!" doktor hafif sırıtıyordu.

"ahh Güneş" dedi içinden "ne dertler açtın başımıza!"

Umarım yaptığına değer ve bu geceyi kan verirken bayılmadan bitirirdi.

                                               ***
Etrafın da kimsenin olmadığına emin olduğun da sert adımlarıyla koridorun sonuna doğru ilerledi gardiyan.

Cebinde ki telefonu çıkarıp hızlı hareketler ile Kayra'yı aradı.

Yaklaşık dokuz yıldır Kayra ile iş birliği yapıyordu. Gediz'in de on beş yıllık arkadaşıydı.

Zaten gerçek bir gardiyan bile değildi.

Genel olarak yaptığı iş başına dert açan  Kayra'nın başını beladan kurtarmak ve sahip olduğu lüks barları işletmekti.

Telefon ilk çalışta açılmayınca bir daha aradı ve bu defa hemen açıldı.

"Alo!" dedi Kayra sert bir sesle.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 13 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Dört DuvarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin