4. Bölüm: Unutulmuş Dans

17 10 1
                                    


Yeni bölüme hoşgeldiniz , yazarken gerçekten çok uğraştım. Alya ve Bert'in evrenine ufak adımlarla ilerliyoruz , umarım sizde benim kadar heyecanlısınızdır. Okuyup yorum yaparsanız çok sevinirim, yorumlarınız beni çok mutlu ediyor.

İyi okumalar dilerim 💙

Neden bilmiyorum yukarıya şarkıyı ekleyemedim. İsteyenler bölümü okurken dinleyebilir :

Yıldızlara Bak- Yaşlı Amca

Sekiz Yıl Önce

Açık mavi elbisemin kabarık eteğini düzeltirken bakışlarım aynada gezindi. On iki yaşında olmama rağmen oldukça yorgun hissediyordum. Çevremdeki çoğu kişiden sorumluluk sahibi olduğum için iltifat alıyor olsam da doğrusu şu ki bu kadar hızlı büyümek zorunda olmak istemiyordum.

Özenle hazırlanmış elbiseme ve kendime son bir kez bakarken hafif bir tıklamayla kapım açıldı. Bakışlarım gelen kişinin gözleriyle buluştu , açık kahve gözlerde içten bir sıcaklık vardı. Başındaki kibar gümüş taç , siyah saçlarının arasında ışıldarken anneme her zaman hayran kalacağımı bir kez daha anladım.

Annem elindeki bir çift elbisemle uyumlu açık mavi eldivenleri gösterirken yatağıma oturdu. Bende hemen yanına otururken sol avuç içime küçük bir buse kondurdu , bunu her zaman yapardı. Ben ise çoğu zaman olduğu gibi huylanarak kıkırdadım.

Bunu hep yapardı ama bu sefer bir fark vardı. Anlayamadığım şekilde avucumda bir yıldız vardı ve annemin avucuma bıraktığı minik öpücüğü yıldızımın ışıldamasına sebep olmuştu.

''Anne gerçekten avucumdaki şey bir yıldız mı? Neden benim avucumda?''

Annem burukça tebessüm etti.

''Yıldızlar seni seçti Alya. Umalım ki bu bir hediye olsun , bu ülkemiz için umut olsun. Barışı bozmasın...''

Annemin son söylediği cümlede sesi kısılırken beni kendine çekip sarıldı.

''Eğer iptal edebilseydik bu kutlamayı iptal ederdim ama babanın da dediği gibi bu bir barış kutlaması ve herhangi bir son dakika kararı yanlış anlaşılmalara ve tehlikeye sebep olabilir."

Yavaşça başımı sallarken annem ellerime mavi saten eldivenleri giymeme yardım etti , artık elimdeki iz gözükmüyordu.

"Alya ne olursa olsun bu eldivenleri ben ve baban dışında kimsenin yanında çıkarma. Ablanın yanında bile..."

Anlayamayan gözlerle anneme bakarken derin bir nefes vererek yanımdan kalktı. Doğrusu son iki gündür olan hiçbir şeyi anlayamıyordum.

"Anne ablam kutlamalara katılacak mı?"

Annem hüzünle başını salladı.

"Henüz kendini pek iyi hissetmiyor ama onun yerine de eğlenmeni istediğini söyledi."

Yüzümde ufak bir tebessüm oluşurken annem kapıdan çıkmadan önce son bir kez bana baktı.

"Alya , Bert'e elindeki izden sakın bahsetme , hatta mümkün olduğunca artık onunla az görüşmeni istiyorum. Bir anda konuşmayı kesersen dikkat çeker ama yavaş yavaş kendini ondan uzaklaştırmalısın."

İçime yerleşen hüzne karşın annem devam etti.

"Sadece bu gecelik onunla eğlen ve sonrasında dediklerimi yap. Seni törende üzgün görmek istemiyorum."

Yüzüm düşerken annem sıkıntılı bir nefes verdi.

"Biliyorum o senin arkadaşın ve saray işleri yüzünden çocuk olmayı ertelemek zorunda kalıyorsun , aynı benimde yaptığım gibi ama başka çaremiz yok. Alya bende böyle olsun istemezdim."

Gökyüzümdeki Tek YıldızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin