Emirin geldiği gün
(Yazarın anlatımıyla)
"Emir" emir yaşıyordu melisanin ikizi kaanin kardeşim dediği adam yaşıyordu tam karşılarındaydı emirin yüzünde sadece tebessüm vardı eski halinden eser yoktu"N-nasil olabilir böyle bişey" melisa afallamisti
"H-hayel mi görüyorum ben" kaan da ondan farksız değildi oda afallamisti
"Hayır" tek bi cevap vermişti ama bu bile onlara yetmişti melisa koşarak ikizine sarılmıştı ona dolanan kollarla yaşadığını bi kez daha anladı sesiz göz yaşı dökülüyordu gözlerinden ondan istemsizce firar ediyordu küçük bi hıçkırık sesi geldi bu sesin melisaya ait olduğunu biliyordu emir ikizinin saçını şefkatle okşadı
"Güzelim ben burdayım yaşıyorum" melisa hemen geri çekilip ikizini itti ama emirin ayağı biyere takıldı tam dusucekken biri onu tutu emir ise ona gulumsemisti
"Sen kimsin ya?" Emir tam bişey diyicekken onu tutan kişi onun susmasını istemişti ve elini uzatmıştı
"Ben masal" melisa ise elini tutma nazaketi bile göstermedi sadece kafa salladı o kadar açıkçası pek umursamamisti kızı o sırada yanlarına bi kız daha geldi bu kız digerinden daha utangaç daha urkekti melisalari görünce hemen emirin arkasına sakladı
"E-emir bunlar kim?" O sırada melisa sinirle gülmüştü
"Sana kızım kimsek kimiz? Siz kimsiniz asi-" melisa daha sözünü bitirmeden bi erkek sesi aralarına girdi
"melisa" melisa bakışlarını ikizine çevirmişti ve emirin arkasındaki kıza baktı ona dikkatle bakınca gözlerinin dolduğunu anlamıştı sanki biseylerden korkuyor gibiydi ama melisa anlamamıştı gözleri aşağı doğru inince emirin koluyla kızı korumaya çalıştığını anlamıştı ama hiç biri noldugunu cozememisti
"Artık biri bize de noldugunu anlaticak mi?" Kaanin sesi aralarına girince emir tamam anlamında kafasını sallamisti kızlarla nasıl tanıştığını neler yaşadığını hepsini anlatmıştı bunları anlattıktan sonra emirin kaandan yumruk yemesi bir olmuştu
"Öldüm olum ben öldüm sen öldün ben bittim ne gizli görevinden bahsediyorsun sen! Ne görevinden!" Emir kaanin onun için dediği her şeyi duymuştu
(Kaanin dediği cümle)
"Oğlum nerdesin lan... nerdesin çok özledim seni... Gel artık emir gel yalvarırım gel... Dayanamıyorum ben emir dayanamıyorum sensiz olmuyor oğlum olmuyor hep ölürsen kafam rahatlar diyordum ama olmadı emir köpek gibi özledim seni şimdi biri bana emir ölmedi dese inanırım aptal olduğumdan değil inanmak istediğim için inanırdım... Ve ben seni çok özledim çok seviyorum ne varki şuradan çıkıp gelsen kaan ben ölmedim desen? Çok mu imkansız?"
(Yazarın anlatımıyla)"İmkansız değil kaan bak ben yaşıyorum"kaan emirin ne demek istediğini anlamıştı
"ÖLEBİLİRDİN! APTAL ÖLEBİLİRDİN!" Emir bunu zaten biliyordu o göreve ölücegini bilerek gitmişti belki masal ve naz olmasaydı emir yasamazdi belkide emir olmasaydı naz ve masal yasamayacakti 3 de bir birinin hayatını kurtarmıştı şuan hepsi birlikte yürüyorlardı eve gitmek için emir kaan ve laranin arasının bozuk olduğunu biliyordu ama bişey demek istemedi eve varmislardi kapının önünde lena murat ve emre oturuyordu konuşuyorlardı sonra aninden lenanin bakışları onlara döndü
"Emir.." emiri görmesiyle afallamisti diğer ikilide afalamisti
"Y-yasiyorsun" emir kafasını evet anlamında sallamişti lena napicagini şaşırmıştı
"E-emir yaşıyorsun" emir gülümsedi
"Yok hayla ölüyüm Lena " Lena emirin bu dediyle afflamasti emirin kollarını iki yana açmıştı