yazarın anlatımıyla
ege oturduğu bankta rahatsızca kıpırdandı.
merter'in şikayetini geri çekmesi üzerine yağız kısa süre önce gözaltından çıkmıştı ve ege daha fazla zaman kaybetmemek için kendisiyle buluşmak istediğini söylemişti.
"nedense beni buraya çıkmamı kutlamak için çağırmadığını düşünüyorum." aşina olduğu ses kulaklarına dolduğunda ege kafasını kaldırıp gelmiş olan yağız'a baktı.
ege'nin bir şey demeden öylece izlediğini fark eden yağız, derin bir nefes alıp ege'nin bankta boş olan öteki tarafına oturdu.
"direkt konuya gireceğim yağız bak sen gerçekten iyi bir insansın." yağız arkasına yaslanıp önlerinde kalan denizi izledi. nedense bu konuşmanın nereye varacağını biliyordu.
ege'nin eli usulca yağız'ın kucağındaki soğuk ellerini kavradığında yağız ege'ye bakmamak için üstün bir çaba sarf ediyordu. ona bakarsa gözlerinin dolacağından korkuyordu.
"merter'in hakkında dedikleri inan hiç umrumda olmadı, sinir problemlerinin olması senin suçun değil ve içten bir şekilde söylemeliyim ki bu yönünü bana söyleseydin bile seni asla bir kenara itmezdim." yağız ellerinin üzerindeki küçük beyaz tenli ele bakıp titrek bir nefes verdi.
"bana ilk çıkma teklifi ettiğin günü hatırlıyor musun? ilk başta bir ilişkiye hazır olmadığımı düşünüyordum ama gözlerinde gördüğüm o duygu nedense seni reddetmemem gerektiğini söylüyordu bana. tamam ilk başlarda sana bir şey hissedememiş olabilirim ama bil ki senden zaman geçtikçe gerçekten hoşlandım. merter'den sonra bana çok iyi gelmiştin fakat ben sadece kendimi kandırıyormuşum." yağız yavaş yavaş sinirlendiğini hissederken dolmaya başlayan gözlerini ege'ye çevirip ellerini elinden kurtardı.
"sana olan sevgimi kullandın yani." yağız'ın sesi istemeden de olsa titrek çıktığında ege hiçbir tepki veremedi. gerçekten yağız'ı kullanmış mıydı? açıkcası bu sorunun cevabını kendine bile veremiyordu.
"özür dilerim yağız..." yağız alayla güldüğünde kafasını tekrardan denize çevirdi. nasıl bir tepki vereceğini kestiremediği için sakin kalmaya çalışıyordu.
"anladım ki merter tekrar geldiğinde onu sevmeye devam ediyormuşum. kendime çok engel olmaya çalıştım ama olmadı yağız. çok özür dilerim." şimdi ege'nin gözleride dolmaya başlamıştı.
yağız öylece denizi izlemeye devam ederken hiçbir tepki vermiyor oluşu ege'yi tedirgin ediyordu. her ne olursa olsun yağız'la arası bozulsun istemiyordu. ona bir sevgili olamamıştı ama elbette iyi bir arkadaş olabilirdi.
"biliyorum en başından olmaz demeliydim bu işe, seni çok kırdım. affet beni yağız ama ben bu ilişkiyi daha fazla yürütemem." yağız farkında olmadan yumruğunu sıkmaya başladığında hışımla ege'ye döndü.
"merter'i gerçekten seviyor musun? aşık mısın ona?" yağız kendisi için hiçbir zaman yıkılmam derdi. ağzından çıkan kelimelerin kalbine bir ok gibi saplanması normal miydi?
ege yutkundu. yıllar sonra bu kelimeyi tekrar kullanacağını söyleseler büyük ihtimal dalga geçerdi.
"seviyorum." yağız duyduğuyla adeta yıkılırken dolan gözlerini hızlıca sildi.
"hayatının en iyi dönemini cehenneme çeviren hasta kişilikli o adamı seviyor musun gerçekten?" ege sessiz kaldı. kalbine söz geçirememesi onun suçu değildi ki.
"bir daha düşün ege. ben sana daha iyi bir hayat verebilirim. çok temiz seviyorum seni anlasana." yağız son bir kez olsun şansını demek için ege'nin ellerini kavradığında ege buğulu gözleri ardından kafasını yavaşça olumsuzca salladı.
"özür dilerim yağız ama olmaz. bunu hem kendime hem sana yapamam." yağız son umut kırıntısınında kaybolduğunu hissederken ellerini geri indirdi. ege'yi gerçekten seviyordu fakat zorlamakta istemiyordu.
"biliyorum belki bunu söylediğim için benden nefret edeceksin ama arkadaş kalsak olmaz mı? sana gerçekten değer veriyorum ve kalbin kırık bir şekilde gitmeni istemiyorum." yağız'ın dudakları iki yana gerilirken ufak bir kahkaha attı. burnunu çekip dirseklerini dizine yasladıktan sonra boşlukta ellerini birbirine kenetledi.
"bu acımasızlığı kendime yapamam ege kusura bakma. doğruyu söylemek gerekirse yüzüne bakmak dahi istemiyorum." ege duyduklarıyla dumura uğrarken dudakları arasından sessiz bir hıçkırık kaçtı.
yağız artık daha fazla burada durmak istemediğini fark ettiğinde yerinde dikleşip ege'ye son defa baktı. aşık olduğu gözlere son defa hissettiği sevgiyle baktı.
"umarım yeni hayatında mutlu olursun." aralarındaki bağı bu kelimeler kopardığında yağız, ege'nin bir şey demesine fırsat vermeden oturduğu banktan kalktı ve hızlı adımlarla oradan uzaklaştı. tekrardan dolan gözlerini koluyla hızlıca sildikten sonra arkasına bakma gereği duymadan yoluna devam etti.
"sevgini hak eden biriyle karşılaşman dileğiyle yağız..." ege denize dönüp fısıldayarak konuştuğunda ağlamaktan kızarmış olan gözlerini sildi.
yağız'a yaşattıkları için pişmanlık duyuyordu fakat hayat, bir şeylerden vazgeçerek yaşamın gerçek amacını öğretiyordu.
finale son 1 der miyiz bence deriz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ay kadar güzel ✶ bxb
Teen Fictionege, merter ve arkadaşları tarafından zorbalık gören bir lise öğrencisiydi. © getdownandrock