•Iyi okumalarr🤍
-
-
-
-
-
-
-
-
-Yüzümdeki gülümsemeyi artık kesmem gerektiğini hatırlayarak biraz uzanıp telefonda takıldıktan sonra erken de olsa yemek için odadan çıktım.
Ana binaya geçince yemekhaneye gelmemle masalarda göz gezdirdim.
Ortada yoktu.
Jane'ni fark ettiğimde gülümseyerek yanına geldim.
Keyfi yok gibi gözüküyordu karşısına oturduğumu fark etmemişti bile.
Dalmış bir şeyler düşünüyordu.
"Jane?İyi misin?"
Cevap gelmemesiyle bu kadar neye daldı diye düşünerek elimi salladığımda gözleri ilk önce elimi sonra beni buldu.
Telaşla iki elimide kendisine çekerek okşamaya başladı.
"Mile,git buradan"
"Ne?"
Şaşkın şekilde konuşmasını beklerken gözleri dolmaya başladı.
"Ne oldu sana?"
"Bana bir şey olmadı ama hepimize çok kötü şeyler olacak"
Etraftakilerin endişeyle Jane'e baktığını görünce masadan kalkarak yanına gidip kolundan tutarak yemekhaneden çıkmadan önce öğrencilere
"Bir şey yok sadece şaka yapmak istedi"dedim sahte bir gülüşle.
Jane'i bahçeye çıkardığımda ağlaması şiddetlendi.
"Ne oluyor anlat artık?"
"Ben geleceği göremesemde hiss ede biliyorum,Mile"
Çaresiz bakışlarına canım acıdığında göz yaşlarını sildim.
"Ne olacak peki?"
Başını olumsuz şekilde iki yana salladığında gitmem gerekiyor diyerek hızlı adımlarla uzaklaşınca orada öylece kalmıştım.
Yaşananları algılamaya çalışarak bunları yapamayacağımı düşünerek en iyisinin Ebrarı bulmak olduğunu düşünerek tekrar yemekhaneye döndüm.
Yoktu oysa burada buluşacaktık.
Jane'nin dedikleri içimde bir endişe yarattığı için herkesi kontrol etmekte fayda vardı.
Oradan çıkarak bize özel olan alana gelerek Ebrarın odasının önüne geçtim ve bir kaç kez kapıyı tıklatmaya başladım.
Herhangi bir ses gelmediğinde pes etmeyerek tekrar çaldım kapıyı.
Onu hissettiğimde gelen rahatlama hissi ile zihnimi ona açtım.
"Nerdesin sen yemeğe de gelmedin göremedim seni"
"Sakin ol önce bir nefes al üzgünüm seni ektiğim için ama birazcık işlerim var"
Sesini yorgun duyuyordum.
"Ne gibi işler?Eğitim falan mı veriyorsun yine?"
"Hayır iş işte sorgulama"
Sesini yükseltince yersiz ve boş konuştuğumu fark etmemle biraz bozuldum.
"Peki"
Bir şey demediğinde en azından akşam konuşmayı teklif etmeyi düşündüm.
"Akşam konuşa bilir miyiz?Önemli"