Olayın Gizemi Sürüyor

126 11 5
                                    

Sabah erkenden olayı araştırmak üzere evden çıktım. Hakkında ne kadar bilgi ipucu toplarsam o kadar iyiydi. İlk işim elbette internetten araştırmak olacaktı. Çünkü günümüzde ne ararsak internette vardı. Bulabilirdim elbette bir şeyler sonuçta o ünlü bir iş adamıydı...

Googlea Ian yazdım ama bu adamın soyismi neydi? Biraz düşündüm. Onun soyismine dair herhangi bir şey görmüş müydüm? Kafam çalıştı sonunda. Tabi ya. Holdingin ismi soyismi olmalıydı...

'Ian Beckham kimdir?'

Evet işte bu. Fotoğrafı çıktı. İş yeriyle ilgili kazandığı başarılardan bahsediyordu her site. Hayatıyla ilgili çok az bilgi vardı ve benim işime yaramazdı. İş yerine gitmeyi düşündüm ama Liam beni aradıktan sonra korkmadım değil. Peki ama ne yapmalıydım? Tekrar evine mi girmeliydim? Evet evet. Ancak bu şekilde bir şeyler öğrenebilirdim...

Hemen Kira'yı aradım...

'Bu adamın üstüne neden bu kadar düşüyorsun Dylan. Belki de ortada hiçbir şey yok.'

'Bilmiyorum Kira. Ama bu adamın benimle bir ilgisi var gibi hissediyorum.'

'Sana yardım edebilirim ama bir hiç uğruna uğraşıyoruz.'

'Olsun ben içimin rahat etmesini istiyorum. Bugün buluşup konuşalım. Saat altıda maria cafede.'

Tamam diyip telefonu kapattı. Belki de Kira haklıydı ama madem öyle neden bu kadar şey beni işaret ediyordu? Bu bir tesadüf olamazdı elbette. Öldürürken tereddüt etmem, Liam...

Neyse. Saat altıya kadar oyalanmalıydım. Peter'ın yanına gittim...

Peter bir şeylerle uğraşıyordu. Sanırım yine yeni bir görev vardı ama ben hazır değildim. Önce şu Ian'dan kurtulmalıydım.

'Ne karıştırıyorsun Peter?'

'Zamanında iş yaptığım ama benden çok para yiyen bir adam vardı. Onun dosyasını arıyorum.'

'Neden ki?'

Aslında bu soruyu sormamın ne kadar komik olduğunu fark ettim. Elbette adamı işe almak için aramıyordu. Öldürtecekti onu. Ben öldürecektim. İlk kez birini öldürmekten bu kadar korktum. İnşallah bir süre daha bulamazdı...

'Neyse Peter. Ben çıkıyorum.'

Saat daha üçtü. Bir süre daha oyalanmam gerekiyordu ama ne yapacağım konusunda bir fikrim yoktu. Acaba Kira'nın yanına mı gitseydim? Ama niye gidecektim ki? Hala sevgili değildik galiba ama arkadaş da değildik. Açığa kavuşması gereken olay çoktu.

Eve gittim. Bir süre burda bekleyecektim. Hem biraz daha düşünme fırsatım olurdu. Acaba bu adamın hiç yakını yok muydu? Ölümünden sonra bütün şehir üzüldü ama hepsi yardım ettiği onu seven insanlardı. Bu işin içinden nasıl çıkacaktım? İşler iyice yokuşa sürdüğünde bir an pes etsem mi diye düşündüm. Ama annemin söylediği o söz aklıma geldi:

'İşler zorlaşıp seni dayanamayacağın bir noktaya getirdiğinde sakın vazgeçme.'

Evet vazgeçmemeliyim. Saat beş buçuk. Gitme vaktim geldi. Kira yine benden önce ordaydı. Biraz sohbet edip eve doğru yol aldık.

Ev boştu. Öylece kapatılmıştı. Bu yüzden girmek de bir o kadar kolaydı. Evin her yerinde ünlü ressamların tabloları vardı. Odasına gittik. Gayet sadeydi odası. Bir yatak, bir şifonyer, bir dolap ve bir ayna... Aa birde duvardaki tablolar... Çekmeceleri karıştırmaya başladık...

Bir süre sonra bulduğum bir şey karşısında çok şaşırdım...

Bu mektup...

Kısa bir süre önce yıllardır ayrı kaldığı oğluna yazmıştı. Ama oğlunun ismini yazmamıştı. Ahhh yazsa ona ulaşmamız çok kolay olacaktı!! Bu bile bizim için bir ipucuydu. Hiç yoktan iyidir.

Mektubun tamamını okuduğumuzda Kira da ben de gözyaşlarına boğulmuştuk. Mektupta adamın yıllar önce birileri tarafından tehdit edilip kaçırıldığı ve yıllar sonra kurtulunca ailesinin yanına dönemediği buna yüzü olmadığı yazıyordu. Gerçekten çok kötü bir durumdu...

O an aklıma babam geldi. Belki o da böyle bir sebepten dolayı bizden ayrılmıştı. Gelemiyordu. Sebebi her neydi bilmiyordum ama ben gerçekten babamı özlemiştim. Yıllardır onun şefkatinden uzak olduğum için çok kötüleştim hırçınlaştım. Eskiden bir karınca bile öldüremezken büyüdükçe böyle bir insana dönüştüm...

Aklıma geldikçe ağlıyordum. Her neyse bunu da düşünmemin elbet bir zamanı vardı. Biraz daha odayı arayıp bu evden gitmek istiyordum çünkü Ian'ın ölümünün kokusu hala burdaydı. Başka bir şey bulamadık. Mektubu alıp evden ayrıldık. Kötü olmuştum. Kira bana eve kadar eşlik edip gitti. Ben de odama çıkıp şu mektubu baştan okuyacaktım...

Mektubun sonunda annene iyi bak yazıyordu. Acaba karısının bir şeyi mi vardı? Bu konuyu annemle konuşmaya karar verdim.

'Anne Ian Beckham kim?'

Ben bunu dedikten sonra suratı kızardı gibi oldu.

'Ne bileyim ben!' dedi bagırarak. Onun böyle sinirlenmesine ve bağırmasına hiç ama hiç ama hiç anlam veremedim.

'Peki.'

Annem bu konuda iyice açık vermeye başlamıştı. Artık emindim. Ama bu adam benim neyim olabilirdi?

En iyisi şimdilik bu düşünceyi bir kenara bırakmaktı. Kira'yı aramalıydım. Onun sesi bana hem huzur veriyor hem de sakinleştiriyordu. Hemen aradım.

'Kira. Sesini duymanın iyi geleceğini düşündüm.'

'İyi yaptın. Senin sesini duymakta bana iyi geliyor.'

Bunu diyince sanki bir kere daha aşık oldum.

'Beni seviyor musun?' diye sordum Kira'ya. Birden pat diye ağzımdan çıkıvermişti.

'Evet.'

O yumuşacık sesiyle bana evet diyince sanki dünyalar benim olmuştu. Heyecandan birkaç dakika konuşamadım. Birkaç dakika sonra;

'Ne yani biz artık sevg...?'

'Evet.' dedi bir kez daha. Sonra da kapattık telefonu. Bu kadar kötü şeyin içinde böyle güzel bir haber almak...

En azından hayatımda artık bir şeyler yolunda gidiyordu. Kira yanımdaydı ve ondan güç almaya başlamıstım bile resmen. Artık her seyi yapmak için daha fazla gücüm vardı.

Saat baya geç olmuştu. Babamın fotoğrafına bir kez daha bakıp uyuyacaktım ki telefonum çaldı. Peter arıyordu.

'Yarın erkenden yanımda ol Dylan.'

'Tamam. İyi geceler patron.'

Yarın yine güzel bir gün vardı. Hayatımda Kira'nın olduğu bir gün olacaktı. Çok farklıydı. Hala inanamıyordum. Acaba Kira'ya mesaj mı atsaydım uyumadan. Evet evet onu da atıp uyumalıydım.

'Seni seviyorum Kira.'

Artık uyuma vakti gelmişti. Yarın yapacaklarımı şöyle bir kafamdan geçirdikten sonra uyudum.

Gece yarısı kan ter içerisinde uyandım. Çok kötü bir rüya görmüştüm. Rüyamda babamla bir uçurumdaydık ve benim ellerimi bırakıp düştü. Ölmüştü. İğrenç bir rüyaydı. Son zamanlarda olanlardan o kadar etkilenmiştim ki rüyama bile girmeye başlamıştı. Babamın tek olan fotoğrafına son bir kez daha baktım ve uyudum....

Kiralık AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin