Sabah uyandığımda saat 09:00'du, 14:00'de balo vardı, Cemrenin yanımda olmadığını fark ettim, banyodan sesler geliyordu, saçlarını yaptığını anladım ve bende odadaki banyoda elimi yüzümü yıkayıp aşağı indim ve kahvaltı hazırlamaya başladım.
yirmi dakika sonra Cemre aşağı inmişti,
kahvaltımızı yapmıştık ve yukarı çıkıp giyinmeye başlamıştık,
Ben siyah uzun bir göğüsünden karnına kadar dekoltesi olan bir elbise giymiştim, Cemrede siyah uzun bacak dekoltesi olan bir elbise giymişti.
"Vay ablacım bu ne güzellik böyle" diyip elimden tutup beni etrafında döndürdü, gülerek "o senin güzelliğin prensesim." Dedim, elimdeki maskeyi ona uzattım ve somurta somurta taktı, bende taktım ve aşağı inip dışarı cıktık,
Siyah maseratiye bindik ve balo yerine gittik.
İçeri girdiğimizde, "Cemre, ben lavobaya gidiyorum sana işaret verdiğimde mekanın tüm elektriğini kes güzelim, sana güveniyorum bir saldırı olursa silah kullanmaktan çekinme, yada bıçak kullan güzelim." Diyip elini güven verircesine sıktım ve oradan ayrıldım,
Tuvalete gidip bıçaklarımı ve silahlarımı düzenledim, lavobadan çıktım ve Cemreye işaret verdim, silahıni çıkarıp şalterlere sıktı,
Bu kız benim kızımdı resmen!
Sahneye doğru giderken bir el arkamdan ağzımı kapattı ve beni kucağına aldı, bilincim kapanmadan önce gördüğüm tek şey Cemrenin etrafının sarılmasıydı, göz göze gelmiştik, ve Cemrenin karşısındaki adam onu kaçıran adamdı, Cemreye göz kırptım ve ardından bilincim kapandı.
baş ağrısıyla uyandım, evdeydik Cemre yanı başımdaydı uyandığımı görünce,
"Abla! Sonunda uyandın ya başında 2 saattir bekliyorum uyanman için!"
Dedi
"Noldu baloda? Saat kaç?"
"Saat 19:00 Abla, ve baloda ise bize tuzak kuruldu, baloyu düzenleyen eleman aslında beni kaçıran adamın patronuymuş, benim etrafımı sardılar sonra bir baktım karşıda patronun kucağında sen varsın, dedim sıçtım ağzınıza oğlum! Vurdum hepsini."
Güldüm, "helal kızım be!"
Güldü, gözüm gülüşüne takıldı
"Hep gül Cemrem, sana gülmek çok yakışıyor." Daha çok güldü,
Tam bu sırada aşağıdan cam kırılma sesi geldi, hemen ayaklandık ve cebimde hala silah ve bıçak olduğunu fark ettim, cemreninde kemerinde vardı, silahımı elime aldım ve yavaşca ilerlemeye başladım, Cemre karşı odaya geçmişti, ben ise yavaşça aşağı iniyordum, merdivenlerden indiğimde camın kırıldığı yere baktım ve tam bu sırada Cemrenin çığlığını duydum arkamı döndüğümde yukarı çıkacağım sırada önümde beni bu gün baloda kucağına alan adamın olduğunu gördüm,
"Benden asla kaçamazsın güzelim." Ağzımı kapattı ve beni kucağına alıp dışarı çıkarttı, nefesimi iyi tutabildiğim için o şeyi koklamayıp hala bilincim kapanmamıştı, tam o sırada beni taşıyan adamın ortağını, Cemreyi kaçıran adamın kucağında cemreyle sırıtarak geldiğini gördüm, şerefsizler!
Yanlışıkla nefes aldım ve bilincim kapandı.
Uyandığımda hızla etrafa bakındım, burası depo gibi bir yerdi ancak bir evin bodrumunada benziyordu, yanımda sandalyeye bağlı Cemreyi gördüm, sinirden delirmek üzereydim, elim arkaya doğru bağlıydı, tüm gücümle halatları kopardım ve kendimi çözdüm sessizce kalkarak Cemrenindr ağzını açtım ve çözdüm, elbisemin içine sakladığım 2 silah ve 2 bıçak vardı, silah ve bıçağı Cemreye verdim ve ikimizdede silah ve bıçak vardı artık, tam o sırada içeri Cemreyi kaçıran şahıs ile patronu geldi Cemreyle aynanda silahlarımızı doğrulttuk, Cemre onu kaçıran kişiye doğrultmuştu, bende patronuna
Patronu gülerek
"sakin olun hanımlar sadece konuşacağız."
Sinirle güldüm, "lan siz taşşak mı geçiyorsunuz! orospu çocukları" patronun ayağına sıktım fakat hissetmemiş gibi bana yaklaşmaya devam etti hızlı bir haraketle silahımı alacağı sırada elini sertçe kavradım ve diğer elinide kavrayıp ellerini arkasında birleştirdim ve Cemreye göz kırptım, patronun önüne geçip erkekliğine tekme attı, ve patron yere çöktü, hala gülüyordu psikopat mıydı lan bu?
O sırada cemreyi kaçıran şahıs geldi ve Cemreyi sertçe bileğinden kavradı,
"Sakin ol kelebeğim sadece tanışacağız."
Sözleriyle sinirlendim ve patronunu bırakıp ona yürüdüm ve tekme attım, geriye düştü "Sen hangi cesaretinle kardeşime dokunuyorsun göt herif!"
O sırada patronu hızlı bir hareketle kollarımı arkamda birleştirdi ve sertçe bir birine kenetledi ve beni kendine doğru çekti, "sadece tanışacağız, rahat durun." Dedi puşta bak!
Cemre bana koşacakken onu kaçıran şahıs cemreyi yakaladı ve sandalyeye oturttu, patronuda beni sandalyeye oturttu ve onlarda karşımıza sandalye çekip oturdular, sordum
"Kimsiniz lan siz, hangi cesaretiniz ile bizi kaçırıyorsunuz orospu cocukları!" Patron cevapladı,
"Aksiyon olsun istedik kadın ne ağzın bozukmuş senin, sevdim seni." Sırıttı puşt. Yakışıklı da he. Neyse konumuz bu değil.
Sakinlikle sordum "adınız ne?"
Patron cevapladı "Çelik Kandemir"
Ardından Cemreyi kaçıran cevapladı,
"Arel Aslan"
Çapkın Cemre sordu,
"Boylarınız kaç la?" Cemreye ters bir bakış attım,
Çelik cevapladı, "1.98"
Arel cevapladı, "194, peki sizin kaç?" Dedi alayla,
Cemre cevapladı, "1.67"
Ben cevapladım, "1,74"
Çelik konuşmaya başladı,
"Sizinle iş birliği yapmak istiyoruz, bize katiliz çünkü ama sadece şerefsizleri öldürüyoruz merak etmeyin, ve açıkça söyleyeyim Asenayı beğendim." Arel konuştu "Bende Cemreyi beğendim."
Sinirle sordum, "biz manavdaki karpuzmuyuz da beğendiniz amına koyayım?"
İkiside güldü, Arel "yenge sen çok kafa birine benziyorsun he."
Çelik, "tabi oğlum ben beğendim çünkü."
"Sabır!" Dedim, Cemreye baktığımdaysa aşk dolu gözlerle Arele bakıyordu,
"kabul ediyoruz teklifinizi."
İkiside gülümsedi.
Az önce bulunduğumuz yer tahmin ettiğim gibi evin bodrumuymuş, eve çıktık, Çelik eşyalarımızı buraya getirmişti çoktan, burası 4 katlı, geniş bahçeli havuzlu bir villaydı, ama bizim villamız daha güzeldi bir kere.
Herkes uyumaya gitti, bende cemreyle uyumuştum.
