Şok olmuştum, fakat.. karşılık verdim, nefes bile almadan öpüşüyorduk, Cemre ile Arel bize şok olmuş gibi bakıyordu, yaklaşık 3 dakika sonra birbirimizden ayrıldık ve göz göze geldik, gülüyorduk, nefes nefese kalmıştık, Cemreye dönüp, "size kolay gelsin." Diyip Çeliği peşimden sürükleyerek odama götürdüm, çıldırmalık bir yavaşlıkla üzerlerimizi çıkarıyorduk, Çelik dayanamayarak üzerimdekileri hızlıca çıkardı ve beni öpmeye başladı..
GERİSİNİ TAHMİN EDİYORSUNUZDUR.
3 saat geçmişti ikimizde nefes nefeseydik ve ben Çeliğin göğsüne kafamı koymuştum, "hadi aşağı inelim." Dedim, sırıtarak, "Tamam sevgilim." Dedi ona ters bir bakış attım ama dayanamayarak bende güldüm, üzerime yeşil kısa saten bir elbise giydim, eğilsem kalçam görünecekti neredeyse, sırtı açıktı ve göğüs dekolteliydi.
Aşağı indiğimizde koltukta yan yana yatan Arel ve Cemreyi gördüm Cemre "sizin yüzünüzden uyuyamadık ya." Çelikle aynı anda küçük bir kahkaha patlattık ve onların karşısına oturduk, sohbet etmeye başladık, Cemre "ben bir hava alıp gelicem, bunaldım burda." Öpücük attım ve gitti, bizde sohbet ederken dışarıdan bir çığlık sesi geldi,
Bu ses,
BU SES CEMREYE AİTTİ.
Dışarı koştum ve Cemrenin olmadığını fark ettim, hemen telefonumdan bilekliğin içindeki takip cihazının yerini tespit ettim ve Arelle Çeliğe komut verfim arabaya bindiler, bende motora bindim ve konuma sürdüm
Depo gibi bir yerdeydik yine, sikeceğim ama! Cemrenin ağlama sesini duydum sinirden ölmek üzereydim, içeri koştum, Cemrede her hangi bir yara izi yoktu, karşısında birisi vardı yüzünü bana döndüğünde anladımki bu
bu
bu kişi benim abimdi.
bu kişi benim öldürdüğüm abimdi, nasıl yaşıyordu?!
abime koştum ve uçan bir tekme atarak onu yere serdim, üzerine oturdum ve yumruklamaya başladım, Çeliğe komut vererek Cemreyi çözmesini söyledim, tam o sırada abim cebinden çıkardığı silahla Cemreyi omzundan vurdu, şimdi siktim ebeni orospu evladı.
Testereyle kolunu kestim, bacaklarını ve şeyinide kestim, hala yaşıyordu, acı çekiyordu, kafasını testereyle kestim ve Cemreyi kucağıma aldım, Arel delilleri yok etti ve geldi, arabaya bindiler bende motora bindim, hastaneye hızlıca sürdüm, hastaneye vardığımızda doktor Cemrenin omzundan kurşunu çıkarttı ve sardı.
Eve döndüğümüzde Cemrenin elini tuttum, "bir daha asla bensiz dışarı çıkmıyorsun guzelim" dedim, bana sarıldı, bende ona sarıldım, kokusunu içime çektim ve başını öptüm.
Bu sırada Arelde Cemreye sarıldı ve öptü onu, Çeliğe sarıldım.
Salonda sohbet ettikten sonra odalara dağılmıştık, Cemre benim siyah, kırmızı odamı korkunç bulduğu için pembe, beyaz odasına kaçtı, duş alıp pijamalarımı giyindim ve yattım.
Bardak kırılma sesiyle uyandım, elime silahımı aldım ve hemen aşağı yavaş adımlarla indim, mutfağa girdiğimde Çeliği gördüm, "Elimin ayarını si-" beni gördüğünde devam etmedi, "uyandırdım mı?" Dedi "evet, noldu sen neden uyumadın?" Dedim "Viski içmek için aşağı inmiştim uykum yoktu, o yüzden." Dedi kafamı onaylarcasına salladım, bu sırada Çeliğin masadaki telefonu çaldı, ondan hızlı davranıp aldım, "Melis'imm" diye mırıldandım ufak bir sinirle. İçimdeki siniri görmemeliydi.
Çelik telefonu alacağı sırada ben açtım,
"Kimsin amına koyayım!" Diye bağırdım
Korku dolu bir çocuk sesi duyuldu,
"Çelik abi?" Şok oldum, evet şok oldum, Çelik bana gülerek bakıyordu.
Ona ters bir bakış attım ve telefonu ona verip mutfaktan ayrıldım, salona geçip kendimi koltuğa attım, rezil olmuştum!
10 dakika sonra Çelik elinde iki viski kadehi ile yanıma geldi, oturdu ve bir kadehi bana uzattı, kadehlerimizi tokuşturduk ve kafama diktim, o ise yavaşça içiyordu, güldüğünü işittim,
"Ne gülüyorsun?" Dedim kaşlarımı çatarak, "Beni kıskanmana gülüyorum." Dedi, "ben mi seni kıskanıcam! Hah!" Dedim, aslında doğru söylüyordu, kıskanmıştım. Beni kendisine çekti ve kafamı göğsüne yasladı, uykum vardı ve saçlarımı okşamaya başlayınca uyuya kalmıştım.
