Saat 07:00 gibi uyandım, Cemre yanımda uyuyordu, ayağa kalktım ve kırmızı göğüs dekolteli sırtı açık bir mini elbise giydim, elimi yüzümü yıkayıp makyaj yaptım, aşağıdan sesler geliyordu büyük ihtimal Arel ve Çelik uyanmıştı. Hızla aşağı indim ve mutfağa girdim, Çelik ve Arel ortalığı batıra batıra SANIRIM kahvaltı hazırlıyorlardı, ''çok hijyenlisiniz bakıyorum da..?'' dedim alayla, Çelik hızla bana döndü, ''Lütfen yardım et Asena! İki saattir size kahvaltı hazirlayacağız diye gotumuzu yırttık! olmuyor'' sesi yalvarırcasına çıkıyordu, acıyan bir bakışla, ''gidin duş alın, ben hallederim'' ikiside mutlulukla mutfaktan ayrıldı, mutfagı guzelce temizledim ve kahvaltı hazırlamaya başladım.
Evet, kahvaltı hazırdı, 3 kişilik mükemmel bir kahvaltı hazırlamıştım, kendimede salata hazırlamıştım her zamanki gibi, Çelik ve Areli çağırdım, Cemrede uyanıp gelmişti kahvaltı yapmaya başladığımız esnada Çelik, ''sen neden kendine salata yaptın, bunlardan da yesene?'' diye sordu kaşlarını çatarak, Cemre ''hiç boşuna uğraşma, Asena 50 kilo ve 5 kilo vermeye çalışıyor.'' ona ters bir bakış attım, oda dil çıkardı. Çelik bedenimi süzerken, ''bence fiziği gayet hoş ve güzel, ayrıca ince belinden bahsetmiyorum, göğüsle-'' Arel yapmacık bir şekilde öksürdü, Çelikte aynı şekilde. Cemreyle güldük, onlarda güldü.
Kahvaltıyı bitirmiştik ve Çelikle bulaşıkları yıkamıştık, hep beraber salona geçip bu gün işleyeceğimiz cinayet hakkında konuşuyorduk, yaklaşık 1 saat sonra odalara dağıldık ve hazırlanmaya başladık, çanta hazırlamıştım içinde 8 silah, 5 bıçak, bir tane küçük keskin bir testere ve sargı bezi vardı. Elbisemin kemerinede 2 bıçak 2 silah takmıştım. Aşağı indiğimde Çelik çoktan hazırlanmıştı, üzerinde siyah gömleği altındada siyah pantolonu ile çok seksi görünüyordu, yalan yok. ''geldim, Cemre ile Arel hazır değil mi? geç kalacağız.'' sesimle beraber bana döndü ve belimden kavradı, ''sen hep görevlere böylemi gelirsin?'' dedi sırıtarak, onu sertçe ittim, tepkimle güldü bende istemsizce güldüm bu sırada aşağı gülüşerek gelen Cemreyle Areli gördüm, ''hadi geç kalacağız.'' dedim ve dışarı çıktık, arabaya bindik ve organizasyona gitmeye başladık, bu gün 100 kişilik bir katliam olacaktı, eğlenceli geçecekti.
Vardığımızda hepimiz arabadan indik ve önlerine geçip kapıdaki korumaya, ''Seher Yıldırım, Alya Yıldırım, Arden Öz ve Arda öz.'' dedim ve koruma elindeki listeye bakarak bizi içeri aldı, hemen bir masaya oturduk ve dikkat çekmemek için viski ve şarap aldım, Cemre viski sevmiyordu bu yüzden onun kadehine şarap koydum, Arel, Çelik ve ben viski içiyorduk. Sadece bizim duyabileceğimiz bir sesle ''Cemre sana işaret verdiğimde kendini yere at, Arel sende Cemre kendini yere atınca elektrikleri kes, Çelik sen bu sırada öldürmeye başla, yakasında SEDAT ERYILMAZ yazan kişiyi öldürme, bayılt ve buranın bodrumuna getir.'' dedim, herkes başını onaylarcasına salladı, masadan kalktım ve silah ve bıçak dolu çantamı alarak sahnenin yanındaki kabloları kestim, Cemreye işaret verip göz kırptım, Cemre kendini yere atarak bacağını tuttu, ''AHH! bacağım! kırıldı sanırım yardım edin!!'' ardından elektrikler kesildi ve Çelik ayaklandı, 7 kişiyi kalbinden bıçaklamıştı bile, acaba yataktada bu kadar hızlı mıd- neyse. susturucu taktığım silah ile yaklaşık 25 kişiyi alnından, 13 kişiyi kalbinden vurmuştum, hızla buranın bodrumuna indim ve beklemeye başladım.
10 dakika sonra Cemre, Arel, Çelik ve Çeliğin sürüklediği Sedat Eryılmaz'ı görünce sırıttım. Sedatı sandalyeye bağladık, ayıldığında ise korkuyla etrafa baktı ''siz kimsiniz!'' diye bağırdı, kafamdaki peruğu çıkardım ve elimdeki bıçak ile adama yaklaştım, ''acısız bir ölüm istiyorsan, sattığın kadınların ve uyuşturucuların yerini söyle Sedat.'' güldü, ''salak mıyım be-'' bıçak ile bir kulagını kesmiştim, acıyla çığlık attı o çığlık attığında sırıtışım dahada büyüdü, ''beni uğraştırma ve yerini söyle.'' direndi ''ölsemde söylemem hasta orospu!'' Çelik adamın ayağına sıktı bende o sırada adamın dilini ve diğer kulağını kestim, ''peki, bulmam zor olmaz zaten Sedat.'' bıçakla boynundan yüzüne kadar derince kestim, üzerindeki gömleğini çıkardım ve göğsünde daireler çizerek derin kesikler attım. Sıkılmıştım, bıçağı alıp gözlerini çıkardım ve dudaklarını kestim, bıçağı kalbine sapladım ve çıkarıp karnına sapladım geri çıkardım ve bıçağı temizleyip kemerime taktım, Çelik arkadan testereyle adama yaklaştı ve kollarını ve kafasını kesti, ''hadi gidelim.'' dedim.
Oradan ayrılmıştık ve eve gelmiştik, duş alıp giyinmiştim ve aşağı inmiştim, Arel Cemrenin belinden kavramıştı ve dudak dudağalardı, arkamdan Çelikte gelmişti benim gibi şoka girmişti, ''biz rahatsızlık vermeyelim?'' dedim Cemre hemen bize döndü, ''evet ablacım vermeyin lütfen.'' dedi tatlı tatlı gülümseyerek ve geri Arelin dudağına döndü, tam o sırada Çelik belimden kavradı ve beni kendisine çekti, kaşlarımı çattım fakat umursamadan beni öptü,
hayır yanak değil,
alnımdanda değil,
DUDAĞIMDAN ÖPMÜŞTÜ.
