AŞİRETİN KIZI ASKER

1.Bölüm

Evet iki yıldır bu dağlardaydım artık sıkılmıştım bir an önce ünüformama ve memleketime kavuşmak istiyorumdum.
İçeri Topalın adamı Kamil girdi ,bu adamdan hiç hoşlanmıyordum bir iki kere yakalanmanın eşiğinden geçmiştim ama Topal'a kendimi kanıtladığım için sorunsuz geçmişti ama hala Kamil benden şüpheleniyor haklıda bu iki yılda yaptığıkları her planı Arif Albay'a anlatıyordum. Daldığımı hissedince kafamı kaldırdım ve Kamile baktım;

-Havel, Topal seni çağırıyor önemliymiş
(Siz bozuk Türkçeyle okuyun elimden bu kadar geliyor)

- Tamam geliyorum sen gidebilirsin

Kamil'in gidişi ile aya kalktım yüzüme püşiyi taktıktan sonra çadırdan çıktım ve Topalın çadırına doğru ilerledim.
İçeri girdiğimde oturduğunu gördüm ;

-Topal beni çağırmışşsın sorunmu var?

- Gel otur hele Havel çok güzel planlarım var bu sefer o asgerlere unutamayacakları bir plan yaptım.

Bu adamın planlarından bıkmıştım hiçbiri de işe yarar bir plan değildi ama yinede ne olur ne olmaz diye Arif Albay'a haber veriyordum.

- Hele ne buldun Topal bu sefer o asgerlere gününü göstercez

Gidip yanına oturdum ve önüme döndüm.

- Bak şimdi asgeriyedeki adamım benim diğer kampta olduğumu söylicek asgerlerde beni orda sanıp oraya saldırcak sende benim adamlardan bazılarını alıp onlara saldırıcaksın asgerleri esir alıp geliceksiniz.

- Tamam ne zaman gıdıcez

- Yarın sabaha doğru gidiceksiniz şimdi gidip dınlen

- Tamam ben gidiyorum bi isteğin vardır

- Yoktur hadi gidip dınlen

Topalın yanından çıkınca kendi çadırıma doğru ilerlemeye başladım .
Çadıra girip hemen yatağı kenera çektim ve telefonu aldım her ne kadar saçma bir plan olsada Albay'a söylemem lazım.

Tepeye doğru ilerlemeye başladım iki üç it bana dönsede bir şey demeden yanlarından geçtim.

Büyük kayanın arkasına geçtim ve karargahı aramaya başladım .

-Kızıldan yuvaya , yuva beni duyuyormusun

- Yuva dinlemede

-Hemen Arif Albaya bağlayın.

- Emredersiniz komutanım

Birkaç dk sonra Arif Albayın sesini duydum ve hemen tenkil verdim.

-Kıdemli Yüzbaşı Alev Özaslan/Mardin/Emret Albayım

-Rahat asker
Bir gelişmemi var

-Evet Albayım Topal yine plan yaptı

-Nedir plan yüzbaşım

- Askeriyede ki adamlarından Topalın diğer çadırda olduğunu söyleyip onları esir almayı düşünüyor

-Tamam yüzbaşım artık ordaki süren bitti karargaha gelebilirsin. Birazdan oraya tim gelip Topalı ve seni oradan alıcak

Arif Albayın dediği ile gözlerimi büyüttüm artık memleketime dönücektim

-Emredersiniz komutanım

Deyip hemen telefonu kapatıp postalım ile kırdım kimse görmesin diye de aşşağı attım.
Gidip hazırlanmam lazım birazdan tim gelirdi.
Hemen çadırıma girdim ve bir haftadır topladığım belgeleri alıp yeleğime yerleştirdim .
Çadırdan çıkıp silahların ve bombaların olduğu odaya gittim ve bombaları alıp kampın etrafına dizdim

Hemen Topalın çadırına girdim. Herkes yemek yemek için gittiğinden Ortalıkta çok fazla it yoktu görenlerde Umursamıyordu .

Tam belgeleri alıp çıkacakken silah seslerini duydum aslanlarım gelmişti.
Hemen çıkıp elime silahı alıp vurmaya başladım.
Askerlere vuruyormuş gibi yapıp itlere sıktım git gide azaldığı için arkamdaki kaya'ya yaslandım . Koluma baktığımda kolumdan vurulduğumu fark ettim.
Artık silah sesleri gelmiyordu galiba tüm itler ölmüştü tam o sırada yanıma bir askerin geldiğini gördüm.

-Komutanıp burda bir it kalmış sıkıyımmı kafasına

Komutanları gibi görünen bir adam yaklaştı ve;

-Yok aslanım Albayın emri var Topalı ve bir iti alıp getirmemizi istedi galiba sorgulayacaklar

-Emredersiniz komutanım
Peki bu iti ne yapayım.

-Ali sen karargahı ara ve helikopter iste
Diğerleride Topalı ve iti alsın beni takip etsin.

Komutanın dediği ile başımdaki asker beni ayağa kaldırdı tam vurulduğum yerden tutunca hafif canım acısada belli etmedim

Helikopter geldiğinde ilk beni ve Topalı bindirdiler tabi bindirmek denirse direk fırlattılar.
Benden sonra tim de bindi ve hareket etmeye başladık.

Tam o sırada elimdeki uzaktan kumandaya basarak kampı patlattım.
Herkes ilk başta şaşırsada hemen toplandılar.

____

Tim kendi arasında konuşuyordu ama duyamıyordum .
Topal dersen geldiğimizden beri yalvarıyordu ;

- Ne olursun bırakın beni

İçlerinden biri ;

-Komutanım bunun çenesi ne ya başım şişdi

Deyince komutan daldığı yerden kafasını kaldırdı ve bize baktı ;

-Git içerden bant getir ve ağızlarını bantla

Komutanın emri ile askerlerden biri içeri gitti ve elinde bant ile geldi Topalın ağzını bağladıktan sonra bana baktı ve;

-Komutanım bu itide bağlayımmı valla hayret kolundan vurulduğu halde yalvarmadı

Komutan bana baktı o sırada tim de şaşkın bir şekilde bana bakıyordu tabi siz beni ne sandınız ben bir Türk askeriyim hiç yalvarmam hatta bu bana sinek ısırığı gibi gelir
Komutan;

- Gerek yok niyazi geç yerine otur

-Emredersiniz komutanım

Niyazinin yerine oturması ile herkes yerine döndü ama komutan bana sorgularcasına bakıyordu bende takmadan önüme döndüm

____

Helikopterin inmesi ile herkes ayağa kalktı tabi yine ilk bizi indirdiler ve tenkil verdiler

- Üsteğmen Rüzgar Sönmez /Ankara/Görev başarı ile tamamlanmıştır komutanım!

-Rahat Askar!

Arif Albayın gözlerini benim olduğum tarafa çevirince hızla ayağa kalktım ve tenkil verdim

-Kıdemli Yüzbaşı Alev Özaslan/Mardin/Görev başarı ile tamamlanmıştır komutanım!

Herkes bana şaşırmiş gözlerle bakıyordu o sırada albay...

Herkese merhaba bu benim ilk kitabım umarım beğenirsiniz yorum yapmayı ve yıldıza basmayı unutmayın hatalar olabilir illaki gözümden kaçmiştir yeni bölümde görüşmek üzere bay bay🥰