Hyunjin
İki gündür izinliydim. Cidden kendimi kötü hissediyordum zaten Haeun uyumuyordu.
1 ay önce taşınan alt komşumuza yeni kiracı taşınıcakmış bu yüzden bir sürü ekip gelmişti. Uyuyamıyorum ama bir yandan da kiracıyı merak ediyordum.
Ertelenen dava bugündü ve kazanmamız lazımdı. İş için hazırlanmıştım ve arabaya bindim. Bu sefer trafiğe girmeyen yoldan gitmiştim ve Adliyeye varmıştım. Neyse ki yorulmadan, zorlanmadan davayı kazanmıştım. Günüm güzeldi her iki taraf da rahat olacaktı
Benim burada ki işim bitmişti ve eve dönecektim. Kapıya vardım acele ile kapıyı açarken birine çarpmıştım. Bütün koliler yere düşmüştü aynı zaman da bir kız da düşmüştü. Kolileri alıp kıza elimi uzatmıştım. Saçları yüzünü kapatıyordu. Elleri ile saçlarını kulağının arkasına atmıştı. Ani bir şokla kala kalmıştım her zaman karşıma çıkıyordu.
Gözleri bana bakınca ikimiz de birbirimize bakakalmıştık daha sonra nakliyecinin sesi ile an bozulmuştu. "Bayan Hwang dolabı nereye taşıyalım?" Diye seslendi adam. Galiba Yeji bizim apartmana taşınıyordu hem de alt komşum! "Geliyorum!" Diye yanıt olarak seslendi Yeji.
Herşey aşırı tesadüf olmaya başladı hastane de hayatımı kurtardı, şimdi de komşum oluyor herşey bi anda oldu. Acaba Yeji beni hala tanıyor mu? Bence o olaydan sonra beni unutmuştur.
Eve girdiğimde direk odama üstümü değiştirmeye gittim. Rahat birşeyler giydikten sonra salona gittim yarım saat sonra Minho ile buluşacaktım.
Yeji
Yeni taşındığım apartmana eşyalarımı yerleştiriyordum. Site baya büyüktü toplam 38 kattan oluşuyordu ben de 19. Katındaydım. Şimdi ise eşyalarımı nakliyeciler ile beraber eve yerleştiriyorduk.
Salon ve mutfak bitmişti şimdi banyo ve yatak odaları kalmıştı. Onları da halledip uzun bir keyif çekecektim.
Son koliyi de araçtan indirdim ve aldım. Koliyi yatak odasına koydum ve salona geçtim sadece birkaç şeyi yerleştirmek kalmıştı daha sonra bitecekti.
Biraz mola vermek adına telefonu elime aldım ve Lia'dan 2 dakika önce 1 cevapsız arama bildirimini gördüm. Çok geçmeden Lia'yı aradım umarım kötü bişey yoktur. Hemen açmıştı sesinde heyecan vardı. "Yejissi buluşalım mı hem Minho ve arkadaşı var tanışırsınız" "Ne zaman? Şimdi mi?" "Bi yarım saate sana konum atarım gelirsin güzelim hadi öptüm baayy" çağrı sonlandırıldı.
Buluşmak bana iyi gelebilirdi. Eşyaları düzenlemeyi sonra hallederim şimdi Lia'yı kırmamak için buluşmaya gidicem.
Odama girip gardolabıma yöneldim ve içinden mavi crop ve beyaz etek giydim, üşümemek için de bebek mavisi ceket aldım. Saçımı toplamaya ihtiyaç bulmadım ve bence makyaj yapmaya da gerek yok hafif kapatıcı, rimel ve allık olabilir.
Artık hazırdım yanıma minik çanta aldım sadece telefon ve birkaç eşya koydum. Lia'nın attığı komum çok uzak değildi taksi ile 15 dakika da varabilirdim.
Asansöre bindim ve karşımda siyah ceketli şapkası yüzünden yüzü görünmeyen bi adam karşımdaydı. Başta tırstım ama 19 kat merdiveni topuklu ile inmemek için asansöre binmek zorunda kaldım. Adam telefonu ile ilgileniyordu bir yandan da beni kesiyordu.
Rahatsız olmuştum. Sırıtmaya başladığında hem sinir olmuştum hem de korkmuştum.
Asansör bugün aşırı yavaştı daha yeni 18. Kata gelmiştik dayanamadım tuşa bastım ve adam elimden tuttuğu an midem bulandı kapı açılınca karşıda başka bir adam vardı Tanrım sen yardım et! Adam elimi bırakmayınca konuştum. "Bırakır mısın acımaya başladı!" Diye bağırdım daha çok sıkmaya başlayınca çığlık attım.
Asansöre yeni binen adam araya karıştı ve adama tekme atmaya başladı ve bağırdı. "Bir kadına böyle davranmak hoş mu? Bir daha başkasına böyle yaptığını görmeyeyim!" Dedi ve adamı itti.
"İyi misiniz?" Dedi kibarca. Ağlamak üzereydim az önceki şey aşırı rahatsız ediciydi. Çok kötü hissediyordum ve ne yaptığımı bilmeden adama sarıldım daha ismini bile bilmiyordum yüzünü bi görsem keşke. Adam da kollarını bana sardı ve ayrıldı. "Teşekkür ederim" dedim rahatlamışcasına.
Adam sarıldığımda şaşırmıştı ama şimdi bana yakın gibiydi. Şapkasını açtı ve bana baktı. O an ben de aşırı şaşkındım ve dona kaldım. Dün onun hayatını kurtardım, sabah birbirimize çarpıştık ve şimdi bana yardım etti VE BEN ONA SARILDIM.
Sadece birbirimize bakıyorduk -yine-
"Seni görmeyeli uzun zaman oldu Doktor Hwang" dedi Hyunjin. Hala beni unutmamıştı. Ben hala ona şaşkın şaşkın bakarken o ise benden cevap bekliyordu. "Evet, görüşmeyeli baya uzun zaman oldu Avukat Hwang" onun bana söylediği şekilde söyledim ben de.
Artık gitmem gerekiyordu. Çekilmesini istedim ama çekilmedi. Hadi ama 6 sene de bu kadar uzamış olamazsın.
Hala gidemiyordum en sonunda bağırdım. "Hyunjin çekilir misin buluşmaya geç kalıcam!" Dedim. "Hala aynısın" dedi bu sefer Hyunjin.
"Bak artık herşey bitti sadece komşuyuz tamam mı şimdi çekil yolumdan!" Dedim ve ittim.
Dışarı çıkabilmiştim sonunda ve bir taksi çağırdım. Hemen geldi ve bindim. Dediğim gibi 15 dakika da Lia'nın dediği restorana geldim.
Baya güzel bir restorandı. Gün batımı çok güzel görünüyordu. Etrafta Lia'yı ararken birinin bana el salldığını gördüm, bu Liaydı hemen yanına gittim.
Sarıldık ve karşılarına oturdum. Minho'yu uzun zamandır tanıyordum. Yani Lia ile çıkmaya başladıklarından beri. Birkaç dakika havadan sudan işler hakkında konuştuk ardından bizim masaya -benim yanıma- biri oturdu.
Yanımda hareketlilik hissettiğim için anladım yoksa kimin olduğunu görmüyordum. Hepsi selamlaşırken gördüm.
Evet, peşimi bırakmayan, hayatımın aşkını bulmuşken beni bırakan, kaza geçirip hayatını kurtardığım ve asansörde yardım eden kişi. Hwang Hyunjin.
Artık kaderime kim yazdıysa bozsun çünkü ben bu çocuğun yüzünü görmekten bıktım eminim o da bıkmıştır. Birbirimize baktık yine ve yine onun gözlerine daldım. Bu anı bozan Minyo idi "Siz tanışıyor musunuz?"
"Hayır" dedik aynı anda. Daha sonra birbirimize baktık. "O zaman tanışma vaktiniz gelmiş" dedi Minho ime yaparak. Eniştem olmasa şimdiye parçalardım ama sabır diledim.
Hyunjin elini bana uzattı ve kendini tanıttı. Sanki tanımıyorum amk. Daha sonra ben ismimi söylemekle yetindim zaten benim hakkımda ki herşeyi biliyo -bilmemesi gerekenler de- dahil tanışıyoruz.
Hepsi beraber konuşurken ben bu ortamdan sıkılmaya başlamıştım ve lavaboya gitmeye karar verdim. Hepsi onayladıktan sonra lavaboya ilerledim. Aynanın karşısına geçtim ve sabır diledim daha sonra sakinleşmek için getirdiğim ilacımı içtim.
Hafif rimelim akmıştı onu düzelttim daha sonra derin nefes alarak banyodan çıkmam ile düşmem bir oldu. Karşımda aptal ama bir o kadar yakışıklı vardı Artık şaşırmıyordum çünkü her Allah'ın günü karşılaşıyorduk.
Hey millet! Ben geldim yeni bölümü nasıl buldunuz? Yarın yine bu saatlerde yb gelicekk görüşürüzz.