Yeji
Baya geç olmuştu. Saatin kaç olduğundan haberim yoktu. Şuan hep beraber içiyorduk çok alkolik bir insan değilim. Hatta açık konuşayım bu benim ilkim. Lia'nın da ilkiydi. Ama bildiğim kadarıyla Hyunjin çok içen biriydi 10. Şişede anca sarhoş olurdu aynı şekilde Minho da.
Ben baya içmiştim, etraf baya bulanık görünüyordu ve başım çok kötüydü.
"Ya Lia yah! Ne diye aklına uydum- Ahh midem" bir anda karnıma çok fena bir ağrı girdi. "Kızım ben mi sana iç dedim sadece ortaya bir fikir koydum siz de kabul ettiniz" dedi Lia. "Yeji bu senin kaçıncı?" Diye sordu Hyunjin. Sanane amk. "6 ya da 5, 7 miydi ya?" "Tamam tamam sus gel seni eve götüreyim" dedi Hyunjin.
Valla mı? E hadi gidelim. "Senin adın neydi yakışıklı" dedim ağzımı yayarak. Hyunjin bana mal mal bakıyodu. Kıyamam ya nası da şaşırdı askim. Dur ne?
"Yeji kalk hadi gidelim" "ama daha bitmedii" sonunda ağlamaya başladım. "Tamam evde içersin şimdi gidelim insanlar sana bakıyo" dedi.
Tökezleyerek yürüyordum ve en sonunda dengemi kaybettim. Tam düşecekken kaslı kolları ile beni tuttu. Çok yakındık aramızda toplasan 2 cm vardı.
"Hyunjin ben hala seni seviyorum" dedim ve devam ettim. "Ben seni unutamadım" tekrardan göz yaşlarımı saldım. "Yeji şuan sarhoş olduğun için söylüyorsun gel eve gidelim sen dinlen" son dediklerinden bişey anlamasam da kalmaya çalıştım ve arabasına bindim.
15 dakikalık yolu uyuyarak geçirdim. Eve vardığımızda kalkmama yardım etti ve kapıma kadar götürdü. Cebimden anahtarımı çıkardı ve içeri girdik. Ben direk koltuğa oturdum, başımı arkaya yasladım ve gözlerimi kapattım.
Yanımda hareketlilik hissettim ve oraya baktım. Hyunjin yanımdaydı. Kafamı onun omzuna yasladım ve gözlerimi tekrar kapattım. "Biliyor musun ben hala seni seviyorum ama sana karşı söyleyemiyorum utanıyorum. Ayrıca karın ve kızın var sen bir daha bana asla bakmazsın" dedim. Bu cümleleri nasıl bir araya getirdiğimi ben de bilmiyorum. Konuşmakta zorlanıyordum ama o beni anlıyordu.
"Sana bakmayacağımı nerden çıkardın?" Dedi Hyunjin. Şokla gözlerim fal taşı gibi açıldı. " Hem zaten sarhoşsun bunları hatırlamayacaksın" dedi Hyunjin. "Hatırlamayacaksam şey yapalım mı?" "Ne yapalım mı?" Sözünü kestim ve dudaklarına yapıştım. Bu anı özlemiştim en son lise de yapmıştık.
Çok geçmeden karşılık verdi. Şaşırmıştım hayatında biri varken beni tercih etmişti. Uzatmamak için ayrılan taraf Hyunjindi. Yüzlerimiz hala yakındı ve kesik kesik öpücükler veriyorduk. Hoşuma gitmişti. Bütün rujum Hyunjin'in dudağına bulaşmıştı. Çok sevimli ve seksi görünüyordu.
Mayışmıştım ve kucağında yerini almıştım. Bu sefer göğüsüne yatmıştım ve gözlerimizi kapatmıştık.
09.44
Sabah uyandığımda salonda koltukta uyuyordum. Neden hala dünkü kıyafetlerim üstümde? Ve makyajım akmıştı. Heryer dağılmıştı. Başım çatladığı için hiçbir şey hatırlamıyordum. En son içiyordum sonrası yok.
Rüyamda Hyunjin ile beraberdim. Sanki gerçek gibiydi. Hemen kalktım ve odama yöneldim. Makyajımı çıkarttım üzerime iş kıyafetlerimi giydim ve bakım yaptım. Kahvaltı pek bana göre değildi ve evden çıktım.
Her zamanki iş saatimde çalışma odamdaydım. Kendime bir kahve söyledim ve odaya Lia girdi. Yüzünden mutluluk akıyordu.
"Dün gece neler oldu" diye sordu Lia ima yaparak. Ne olmuş ki dün gece? "Ne oldu ki?" Diye sordum. "Sen dün baya sarhoştun sonra Hyunjin ile beraber eve gittiniz." Ne? Nasıl? Ne zaman? Ne ara oldu bunlarr??? "Çok içmişim haberim yok" "ee gece neler oldu bakayım" "bişey olmadı Lia hatırlamıyorum. Hem onun karısı ve çocuğu var neden benimle olsun ki?" Ye cevapladım liaya karşı.