What İs Jikook ?

İlk Öpücük

Bara vardıklarında Hoseok arabayı kilitledi Jimin, Jungkook ve Taehyung'la birlikte karaoke bara girdi.

Dörtlü bara girdiklerinde yüksek sesli müzik çalıyordu, tanımadıkları bir şarkının remiksiydi bu.

- Kapalı karaoke odasına gidelim!
Taehyung duyabilmeleri için bağırdı, karşılık olarak başlarını salladılar ve kapalı karaoke odalarına doğru yürüdüler.

- Karaoke odası başına yalnızca iki kişi.
dedi orada çalışan adam.

- Hımm... Ben ve Jungkook, sen ve Hoseok, tamam mı?
Jimin, Jungkook'u çekerek elini tuttuğunda konuştu

Hoseok ve Taehyung başlarını salladılar.

- Ve listeye yalnızca bir isim koyabiliyoruz, siz de isimlerinizi bir araya getirebilir veya bir isim seçebilirsiniz.
dedi çalışan.

- Bizim ki Jikook olsun.
dedi Jimin. Ve çalışan bunu yazdı.

- N-bekle n-ne?! J-Jikook??!
Jungkook neredeyse yere düşerek sordu.

- Evet. Ah, bunun ne olduğunu bilmediğini unutmuşum.. Bunu sana sonra açıklarım dedi Jimin.

Elbette Jungkook biliyordu ama Jimin'in bunun ne olduğunu bilmesini beklemiyordu.

-Taeseok bizim için de.
Taehyung onu ve Hoseok'u işaret ederek konuştu.

___
Karaoke odalarına girdikten sonra.
__
Jimin bir şarkı seçiyordu ve Jungkook oturup Jimin'in daha önce söylediklerini düşünüyordu, "Ya araştırmasaydı. Ya gerçekleri bir araya getirip çözseydi?" Jungkook kendi kendine düşündü.

- Jungkookie~ bu şarkıya ne dersin?
Jimin, Jungkook'a sordu.

- N-neden bu şarkı? (şarkı, Ikon'dan WYD) Jungkook, Jimin'in seçtiği şarkı karşısında kafası karışarak sordu.

- Çünkü bu şarkıyı seviyorum... Ve bence bu şarkıyı birlikte çok iyi söyleyebiliriz!
Jimin gülümseyerek söyledi.

- Hımm.. Tamam o zaman..
Jungkook gülümseyerek karşılık verdi.

Onlar şarkı söylerken. Jimin, Jungkook'a bakmayı bırakmıyordu.

Şarkı bittiğinde Jungkook nefesini toplamak için derin nefes alarak oturdu.

- Peki... Jikook'un ne anlama geldiğini bilmek ister misin?
Jimin, Jungkook'un yanına oturarak sordu.

- Hım... Pek sayılmaz... Ben... Hadi başka bir şarkı söyleyelim!
Jungkook bu konuşmanın rahatsızlığından kaçmaya çalıştığında mırıldandı.

-Tamam , o zaman bir sonrakini sen seç.
Jimin ayağa kalkarak konuştu.

- AOA'dan Jelly Baby'e ne dersin?
Jungkook mutlulukla söyledi.

-Kız grubu şarkısı mı? Gerçekten mu Jungkookie?
Jimin hafif alaycı bir kahkahayla konuştu.

- Ah! Sorun ne? Gerçekten hoşuma gitti tamam mı?
Jungkook somurtarak göz devirdi.

- Ah, tamam, tamam... Hadi şarkı söyleyelim.
Jimin şarkıyı koyarken kolunu Jungkook'un boynuna doladığını söyledi.

Jungkook mutlu ve heyecanlı bir şekilde şarkı söylemeye başladı. O kadar heyecanlandı ki kaydı ve sırtüstü düştü. Jimin anında şarkı söylemeyi bıraktı ve dizlerinin üzerine çöktü.

-Jungkookie! İyi misin?!
Jimin ona bakarak konuştu.

- Ben iyiyim... Ben bir tough Kookie'yim.( bilmeyenler için Zico'nun Cookie şarkısını kast ediyor)
Jungkook gülümseyerek konuştu.

- Ahh Jungkookieee!! Beni endişelendirdin! Çok tatlısın!
Jimin gülümseyerek konuştu. Jungkook daha sonra kawaiiliğini gösteren bir aegyo pozu yaptı.

- Jungkookie~ böyle yaparak sana aşık olmamı sağlayacaksın!
Jimin o kadar yüksek sesle söylememişti ama Jungkook'un duyabileceği kadar yüksek sesle söylemişti.

- Ne...?
Jungkook inanamayan bir yüzle Jimin'e bakarken gerçekten yumuşak ve alçak bir sesle konuştu.

- Ü-üzgünüm y-yapmadım... y-yapmadım..
Jimin ağlamaya başladığında konuştu ve hızla ayağa kalkıp kapıdan dışarı çıktı.
(drama quuen Jimin hsjskskskdkdkd)

-J-JIMİN!
Jungkook onu durdurmaya çalıştı ama hâlâ düşmenin etkisiyle başı dönüyordu.

- Jungkook, Jimin neden ağlayarak kaçtı?
Taehyung, Hoseok'la birlikte odaya girerken sordu.

- O.. O.. Bilmiyorum!
Jungkook, Jimin açığa çıkmasın diye yalan söyledi.

Jungkook ayağa kalktı ve Jimin'in peşinden gitti. Nereye gittiğini bilmiyordu ve karaoke görevlisinin yanına uğradı.

- B-benimle birlikte olan çocuğun nereye gittiğini biliyor musun??!?
Umutsuzca sordu.

-Sanırım tuvalete gitti.
Çalışan banyoyu işaret ederek konuştu.

-Teşekkürler.
Jungkook hızla banyoya koştu.

-Jimin ?
Jungkook banyoya girerken konuştu.

Kabinlerin birinden hıçkırık sesi geldiğini duydu. Oraya doğru yürüdü ve kabin kapısının önünde durdu.

- Jimin~ Lütfen aç..
Jungkook sessizce neredeyse fısıldayarak konuştu.

- J-Jungkookie... N-ne... ben-özür dilerim...
Jimin duygu patlaması yaşıyordu.

- Jim... Sorun değil... Sadece... Sadece aç lütfen.
Jungkook başını metal kapıya yaslayarak konuştu.

Jungkook kilidin açıldığını duydu ve dışarı başı öne eğik ağlayan bir Jimin çıktı.

- Ah Jiminie~ Jungkook, Jimin'e sarılarak konuştu ve yavaşça bıraktı, hâlâ aşağıya bakan Jimin'in yüzüne baktı. Jungkook parmaklarını Jimin'in çenesine yerleştirip başını kaldırdı. Birbirlerinin gözlerine derinlemesine bakarken Jimin'in yüzünden aşağı akan gözyaşlarını gördü.

-J-Jungko-
Jungkook onu kendine çekip yumuşak dudaklarını kendi dudakları arasına aldığında sözü yarıda kesildi.

Birbirlerinin nefeslerini yüzlerinden hissedebiliyorlardı. Jimin ellerini Jungkook'un omuzlarına koydu ve aralarındaki boşluğu daha da kapattı. Yaklaşık 5 saniye kadar bu pozisyonda kaldılar, sonra Jungkook hemen alanı kapatıp Jimin'in dudaklarını öptü. Jimin de karşılık verdi.
Jungkook ellerini Jimin'in kalçalarına koydu ve onu daha derin bir öpücüğe doğru çekti. Her saniye öpüşmeleri daha da derinleşiyordu.

Nefes nefese uzaklaşırken Jimin şaşkınlıkla Jungkook'a baktı.

- Kookie...
Jimin, Hoseok'un banyoya girmesiyle sözünü tamamlayamadan biraz uzaklaştı.

- İşte buradasınız! Hadi, eve gitmemiz lazım.
Hoseok, Jungkook ve Jimin'in yakınlığına ses çıkarmadan geri çıktı.

-Ah -tamam.
Jimin, Jungkook'la birlikte kapıdan çıkarken artık kırmızı, kızarık yanaklarını görmesin diye önüne eğilerek mırıldandı.

*
*