Bir ağıt ne kadar acı olabilirdi?
Bir yürek kaç darbeyle başedebilirdi?
Bir beden hangi yangına körükle gidebilirdi?
Bir kadın kaç farklı yerden kanatılabilirdi?
Yüreği acıyla harmanlanmış bir kadın Midyat'ın tozlanmış sokaklarında büyüyüp kaderin k...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Yaklaş!" diye emir veren adam kadının kıkırdayarak kaçmasına yol açtığında sessizce homurdandı. Çevik Bir hareketle kollarından tutup onu bedenine hapsettiği zaman hiç düşünmeden arkalarında kalan tezgaha karısının ona nazaran küçücük kalan bedenini tutup oturttuğunda Heja'dan çıkan şaşkınlık nidası gülümsemesine yol açmıştı. Başını eğip saçlarına burnunu değdirdiği zaman göğsünde dolaşan ellerin varlığı onu fazla zorlamaya başlamıştı. "Kaşınıyorsun." Tıslıyordu.
Güldü kadın.
"Kaşısana!" derken ki meydan okuyan tavrı adamın daha da tahrik olmasına yol açıyordu. Bunu bilen kadın bacaklarını hafifçe açarak kocasını kendisine doğru daha fazla çekerken, başını kaldırıp gözlerini buluşturdu. Birbiriyle dans eden gözbebekleri birbirlerine bulanmak isterlerken, ikisinin yüzünde de huzur dolu bir ifade vardı.
Adam, başını eğmiş kadının öpülesi dudaklarına doğu yol aldığında, Heja da aynı karşılığı vererek gözlerini yummuş onu orta yolda karşılamayı diliyordu. "Biri görecek!" diye son kalan mantıklı hücreleriyle mırıldandığı zaman omuz silken adamla kıkırdadı.
"Görsünler." Arsız ellerinden biri, kadının belinde diğer eli de kalçasına doğru indiğinde ve orayı hiç düşünmeden tuttuğunda Heja'dan çıkan büyülü inleyiş dünyadan kopmalarına yol açtı. Ağır çekimde hareket eden dudaklar birbiriyle buluştuğu o an mutfak kapısında kopan gürültüyle Heja hiç düşünmeden kocasını göğsünden itip tezgahtan atlayarak ayaklarını yerle buluşturduğu zaman konuşan kızla utançla kızardı.
"Ben böyle fantezileri görmek için daha çok küçüğüm."
