nervous, yeongyu

veno(m)

Artık kartları açık oynuyorlardı. Üstü kapalı oyunlarında yaptıkları hamleler tatmin etmiyorsa, bundan sonra böyleydi.

Büyük olan ise kollarını sıkılaştırarak kucağındaki bedeni yerinde sabitlemiş, kafasını yana eğerek yarım ağız sırıtmıştı.

[⚠️Uyarı: Uygunsuz içerik barındırır.
Rahatsız olanlar bu bölümü atlasın.]

...

Soğuk hiç olmadığı kadar sert vururken şehrin karanlık sokaklarını, iki beden yalnızca birkaç gün dışında kaldıkları yakınlıkları ile kavruluyordu.
Bir izmaritin dâhi külünden koyu hâreler kahve çekirdeklerini eziyor, bakışları her saniye daha da derinlerine sızıyordu genç oğlanın.

"Eğer yeterli iradeye sahip olmasaydım," dedi siyah bakışlı, "kendimi tutamaz, hak ettiğini verirdim."

Kucağındaki bedenin tişörtünden içeri sızan soğuk eller ezbere bildiği kusursuz biçimdeki belin kıvrımlarını okşarken oğlanın, çoktan hâkimiyet kurduğu beden içi ürpererek sıkılaştırmıştı omuzlarındaki kolları.

Alnını büyük olanın alnına yaslarken kapattı gözlerini.

"Ne hak ediyorum o hâlde söyle, bana ikili oynama Yeonjun."

Gencin belinde yer eden eller olduğu yeri korudu, bu sefer irislerini kapayan siyah gözlerdi.

"En iyisini hak ediyorsun beomgyu. Her zaman ettin, öyle de kalacak. İstediğin ne varsa son damlasına kadar hak ettiğini biliyorum. Senin için neler yapabileceğimi biliyorsun-"

"Yalnızca beni, yalnızca kendini düşünmek yerine bizi düşünmen için her şeyimi verirdim,"

Gencin fısıltılı tonu derin duygulara sürüklerken büyük olanı, boynuna dolanmış olan kollar ise yerini siyah saçlının karın bölgesine indirmişti bile.

"Ki düşüncesiz herifin teki olduğundan beri, ne hak ettiğim umrumda değil, bizi düşünme görevini senin aksine ben üstleneceğim."

Alnını yasladığı alından çekerek gözlerini tekrar kapatmak üzere kısıkça açmış ve saniyesinde yanıp tutuştuğu adamın dudaklarına kendininkilerini bastırmıştı. Hissettiği piercingin soğukluğu içini ürpertirken bunu yaşamayı ne kadar çok istediğini fark etti tekrardan.

Büyük olanın kaşları dudaklarında hissettiği sıcak baskıdan dolayı anlık olarak çatılmış fakat zihni neyin döndüğünü dâhi algılayamadan mantığı karşılık vermesi için onu itmişti. Öyle de yapmıştı.

Hareketsiz duran dudaklar uyarmak amacı ile küçüğün alt dudağını hafifçe ısırmış, aldığı neredeyse duyulamayacak olan sessiz mırıltı ile dudakları hareketlenmeye başlamıştı.

Küçüğün kirpikleri narince titriyor, kulakları ise yalnızca kalp ritmini duyacağı şekilde tüm dünyaya kapanmıştı. Fark etmeden üzerinde iyice yayıldığı bedenin siyah atletinden ellerini içeri daldırdı.
Sırtında boylu boyunca gezinen sıcak eli hissettiğinde dudaklarını ayırmadan ellerini büyüğün teni üzerinde arsızca gezdirmeye devam etti.

Tek tek hissetiği karın kaslarının boğumları üzerinde gezdirdi parmaklarını. Soğuk ellere karşın sıcak olan vücuda dokunmanın verdiği hissiyat ile mayıştı. Çok özlemişti, ilk defa bu denli yakınlık kuruyorlardı ama her anlamda bunu çok özlemişti.

Büyük olan okşadığı sıcak tenin üzerinden çektiği elini bu sefer çocuğun uyluklarını tutmak için tişörtün içinden çıkarttı. İki eli gencin uyluklarından tutup kucağında yükselttiğinde öpüşme açılarını iyileştirdi.