3 YIL ÖNCE
Aniden esen rüzgarla saçlarım dağılıp boynumu açık bıraktı. Arkamdan gelen adım seslerini işittim. Kollarını yavaşça belime doladı ve boynuma küçük bir öpücük bıraktı. "Gidelim mi."dedi bana huzur veren bir sesle."Gidelim" dedim gülümseyerek. Belime doladığı ellerinden birini çözdü ve beni salona yöneltti.
"Nerde kaldınız oğlum" dedi Mustafa amca."Rahat bırak çocukları " dedi babam.
"Hazırlanıyorduk Mustafa Amca " dedim suçlu bir ifade ile. Birden yüzü yumuşadı."Tamam kızım geçin" dedi. Ayaz benim için sandalyeyi çekti. Teşekkür edip yerime oturdum. Ayaz da yanımdaki sandalyeye oturdu.
Zehra yemekleri servis etti. Babam ile Mustafa amca sohbet ediyor . Elif teyze ile annem aldıkları fincan takımları hakkında konuşuyordu. Ben ile Ayaz ise sessizce yemeğimizi yiyorduk.
Ayaz bana kaçamak bakışlar atmaya başladı. Onu onaylayarak hafifçe göz kırptım.
"Baba biz nişanlanmak istiyoruz " dedi Ayaz.
"Arven daha çok küçük" dedi babam.
"Ama ba-"
"Daha 18 yaşındasın Arven . Ayaz büyük olabilir ama sen daha dün reşit olup bugün nişanlanamazsın. Müsaade etmem." dedi
"Sana göre evlenme yaşı ne peki" diye çıkıştım.
"Önce okulunu bitireceksin" dedi.
"Baba nişanlanmam okumayacağım anlamına gelmez ki"
"Seni tanıyorum Arven"dedi daha sakin bir sesle."Nişanlanırsan okulu boşlayacaksın"
Sandalyeye yaslandım ve derin bir iç çektim.
"Baban haklı" dedi Ayaz kısık bir sesle.
Yemeğin kalanını sessiz geçirdik. Annemler bile konuşmayı bıraktı. Yemekten sonra odaya kapandım. Gözlerim uykuya daha fazla dayanamadı ve usulca kapandı