°°°°°°°°°°°°°°°
SIĞINTI YÜREK🔒🔑🔒
24. BÖLÜM: SENİ SEVİYORUM
°°°°°°°°°°°°°°°*Aşk, kalbin reçeteye yazdığı, dozunda mutluluk, fazlasında ise acı veren büyülü bir iksirdir.*
Bölüm şarkısı: Canozan & Şenceylik-Seni Rüyamda Gördüm
🔒
Uzun yol, insanın ruhunu dinlendiren, düşüncelerini berraklaştıran ve kalbinin derinliklerinde saklı kalan umutları yeniden yeşerten bir serüvendir; her adımda geçmişin yükünü hafifletir, geleceğin belirsizliklerini umut dolu bir kucaklayışla karşılar ve sonunda varılan her durak, farklı bir keşfin ve dinginliğin habercisi olur. Yolun üzerinde karşılaşılan her manzara, her ses ve her nefes, hayatın karmaşasında kaybolan detayları yeniden fark etmemizi sağlar; bu detaylar, insanın kendisiyle barışmasına, doğayla bütünleşmesine ve hayattın derin anlamını kavramasına vesile olur. Fakat bunun için, en gerekli olan şey yalnız kalmaktır.
Heja, Ariya'nın yol boyu gördüğü şeyleri sorması ve yorum yapmasıyla dinlenmeye çalışırken, aklı sabırsızlıkla bilinmeyen diyarlara yolculuk yapmak istiyordu. Üç günlük mola sona ermiş bugün erkenden toparlanarak, öğle Bursa'yı soğuk olmasına rağmen gezip, yemek yiyerek, İstanbul'a dönmek için yola çıkmışlardı. Tanıdık yollar arabayla birlikte altlarından kayıp giderken, yaklaştıkları evi ilk kez bu kadar çok özlemiyordu. Orası kızıyla kendine bir yuva olmuş, benliğini orada onarmaya başlamıştı. Araba bahçeden içeri girip garaja doğru yol aldığında kemerini sessizlikle çözerek, duran araçla kapısını açıp hızlıca indi. Cam tüm yolculuk boyunca kapalı kalmış soğuk havanın Ariya'yı rahatsız etmemesi istenmişti ve bundan olsa gerek nefes alma ihtiyacıyla soğuğu ciğerlerinin ücra köşelerine sıkıştırdı. Havada, şiddetli olduğunu anladığı rüzgarla uçuşan iki üç yeşilden sarıya dönmüş yaprağa odaklandı. Onların özgürlüğü içini burktu. Bir yaprak misali savrulmak istedi. Yok olmak, çürüyerek toprağa karışmak. İstemiş olduğu dileklerden biride buydu.
İç çekerken, konuşan iç sesiyle ifadesizliğini korudu. Kimsenin ne hissettiğini hissetmesini istemiyordu. Aslında bizde rüzgarda savrulan şu yapraklar gibiyiz... Hem savunmasız hem de bir o kadar özgürüz. Kollarımızı açarak nereye gittiğimizi bilmeden gözlerimizi yummuş, en büyük hatayı yaparak hayata güvenmişiz.
Kızına doğru ilerledi. Kısa boyuyla ona aşağıdan bakmaya çalışıyor giydiği mont ve takmak zorunda kaldığı eldiven bere ve atkı üçlemesiyle bir an önce eve varıp rahata kavuşmak istiyordu. Ona bir beden büyük gelen eldiveniyle elini Heja'ya doğru uzattı. Tutmasını istiyordu. "Hadi anne. İçeri girelim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIĞINTI YÜREK (TAMAMLANDI)
Teen FictionBir ağıt ne kadar acı olabilirdi? Bir yürek kaç darbeyle başedebilirdi? Bir beden hangi yangına körükle gidebilirdi? Bir kadın kaç farklı yerden kanatılabilirdi? Yüreği acıyla harmanlanmış bir kadın Midyat'ın tozlanmış sokaklarında büyüyüp kaderin k...