Kıvılcım yaklaşır
Deniz; anne
Kıvılcım; Gel bakalım oğlum.
Ömerin kucağından alırken burun buruna gelirler
Sönmez; Yoruldu mu Elif?
Elif; Baya oynadık bugün uykusu geldi.
Ömer kıvılcıma bakıyordur hala şoktadır. Deniz kıvılcımın göğsüne koyar başını hemen mayışır.
Elif; Karınını doyurdum kıvılcım hanım.
Kıvılcım; Tamam elif teşekkür ederim.
Ömer; çocuğun olduğunu bilmiyordum.
Göz göze kalırlar kıvılcım gözlerini kaçırır rengi değişmiştir
Sönmez yaklaşır; Evimizin neşesi o bizim. Nasıl anneci şuna baksana hemen yattı annesinin göğüsüne.
Ömer yutkunur
Ömer; Ne kadarlık?
bir anda ağzından çıkar soru kendisini de şaşırtır. Kıvılcımın soluğu kesilir
Sönmez; 18 oldu değil mi kıvılcım? Ömerin kahvesi gelmedi.
Ömerin rengi atmıştır
Ömer; Yok teşekkür ederim zahmet vermiyim ben gitmem lazım zaten. Çok memnun oldum Sönmez hanım
Sönmez; ben de oğlum. Mutlaka gel
Elif; Uyudu hemen yatırayım ben kıvılcım hanım.
Kıvılcım usulca öper denizi elife verir. Ömer gözlerini denizden ayıramaz elif götürene kadar bakar. Gözleri kıvılcıma döner eli boynundadır kaşıyordur gerginlikten.
Ömer kapıya yürür kıvılcım peşinden gider kapıda dururlar ömer kıvılcıma bakar, kıvılcım inanılmaz gergindir ömer ap açık görüyordur bunu.
Ömer; görüşürüz kıvılcım
Kıvılcımın sesi titrer engel olamaz
Kıvılcım; Görüşürüz
Ömer döner arabasına gider kıvılcım kapıyı kapatır bembeyazdır
Sönmez; Kızım?
Kıvılcım duymuyordur cama yürür ömere bakar arabaya binmemiştir öylece duruyordur arabanın önünde
Sönmez; Kıvılcım bir şey söyle ne oldu?
....
Ömerin kafasından bir sürü şey geçiyordur. Arabaya biner ama çalıştıramaz. Deniz gelir gözünün önüne
Ömer; on sekiz, dokuz...
Yutkunur eli başına gider beyni hiç susmuyordur
....
Kıvılcım öylece ömeri izler eli kalbindedir
Sönmez; Kalbime inecek kıvılcım ne oldu!
Kıvılcım sönmeze bakar
Kıvılcım; Anne yok bir şey sen sakin ol lütfen
Sönmez; Nasıl yok bir şey bembeyazsın
Kıvılcım cama bakar ömer gitmiştir derin nefes verir kendini koltuğa bırakır kalbi deli gibi çarpıyordur
.....
Ömer akşama kadar şirkette düşünür. Eli başındadır.
Abdullah; Neyin var senin ömer?