Draco Malfoy hayatında sadece bir kez kendini şanslı hissetmişti ve o da şu andı.Savaş sonrası bir Ölüm Yiyen olarak nefret topladığından Hogwarts ona cehennem olmuştu âdeta. Kimseyi görmemek için erkenden yemek yiyor ders dışında yatakhaneden çıkmıyordu bile.
Pansy ve Blaise bile onunla konuşmuyordu. Sol kolundaki lanet dövme nefesini kesiyordu.
Ama şimdi umudu vardı. Elinde tuttuğu zaman döndürücü ile her şeyi değiştirebilirdi. Tıpkı bir mucize gibiydi bunu alması -hırsızlık yapmıştı ama olsun- gerçek değilmiş gibi hissettiriyordu.
Yutkundu ve terini sildi. Astronomi Kulesi'nde yalnızdı. Zamanda geriye gidecek ve bu utanç verici dövmeyi almayı engelleyecekti. Her şeyi değiştirecekti, ne olursa olsun!
Ama... hangi zamana gidecekti?
Kafa karışıklığı cesaretini kırdı. Draco neredeyse gündüz olduğunu sandı ama gece hala oradaydı ve hala zamanı vardı.
Sonra aklına bir fikir geldi. Her şey safkan oluşu yüzünden Slytherin'e seçilmesiyle başlamıştı ama ya Seçmen Şapka ile konuşup her şeyi değiştirseydi?
Elindeki şansına baktı. Onlarca zaman döndürücüden onun payına düşen en çok ihtiyacı olanıydı. İstediği zamandaki bedenine girecek ama her şeyi bilecekti. İki Draco yoktu sadece gelecekten gelen Draco geçmiş bedeninin içine girecekti.
"Hogwarts'a geldiğim ilk güne dönmek istiyorum." Diye mırıldandı.
Ve zaman döndürücüyü çevirdi.
×
Draco ona seslenen bedenle irkildi. Etrafına bakarken neler olduğunu anlayamadı. Bu insanlar da kimdi?
"Bay Malfoy, sizin sıranız." Sesin sahibine döndüğünde Profesör McGonagall'ı gördü. Kalbi heyecanla çarptı.
Gözleri etrafı süzdüğünde bulunduğu yerin Hogwarts'ın yemek odası olduğunu fark etti. Neredeyse tükürüğünde boğulacaktı.
"Profesör McGonagall seni çağırıyor dostum." Hemen yanından gelen sesin sahibine döndü Draco. Crabbe'ydi.
Tamam istediğim zamana geldim diye düşündü keyifle.
Hâlâ inanmasa da adımları en sonunda hareket etti ve onu izleyen bakışlar eşliğinde sandalyeye oturdu. Herkes onu izlerken Seçmen Şapka kafasının üzerine bırakıldı ve sorgu başladı.
"Tam bir Slytherin..."
Draco anında itiraz etti.
"Slytherin olmaz!"
Şapka şaşkınlıkla mırıldandı.
"Safkan biri Slytherin'e gitmek istemiyor mu? Pişman olmayacağına emin misin?"
Draco gözlerini devirdi. Kaderini değiştirmek için bu aptal nesneye laf mı anlatması gerekiyordu?
"Gryffindor'a gitmeme izin ver!" Dediğinde şapka şaşırdı.
"Ama Slytherin'e daha uygunsun."
"Kapa çeneni. Bırak Gryffindor'a gideyim yoksa seni örümcek yuvasına atarım ve kimsenin seni bulamayacağından emin olurum!"
Şapka kararlılık karşısında dehşete düştü ve saniyeler sonra sesi salonu kaosa boğdu.
"Gryffindor!"
Son derece memnun bir sırıtışla Gryffindor masasına giden Draco'nun gözleri Harry'nin üzerindeydi.
Bakalım bu sefer elimi havada bırakmaya cesaret edecek misin Potter?
Sevdim bunu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Drarry Mini Hikayeler
Fiksi PenggemarDraco Malfoy ve Harry Potter'ın fanartlarından yazılan kısa hikayeler.