KING BUT LOVE/ TAEKOOK

~27

Kemerlerinizi bağlayın mukkk bi bölüm olcak. Yorumlarınızı görmezsem kırılırım ona göre

Hadi başlayalımmm

++++

Sabah kalktığımda yanımdaki boşluk beni huzursuz etmişti.

Dün çok güzeldi. Uzun süre sonra Taehyung ile sarılarak uyumak mükemmeldi. Ayrıca dünki duş da çok iyi gelmişti. Tüm vücudum gevşemişti. Fazlasıyla rahatlamıştım. Tertemiz kıyafetlerimizi giyip sarılarak huzur içinde uyumuştuk. Ve bu beni fazlasıyla güvende hissettirmişti.

Kabartılı camdan içeri yansıyan güneş ışıkları tıpkı bir gökkuşağı gibi odaya yayılıyordu. Bu hoş bir görüntü sağlıyordu.

Gözlerim bir süre Taehyung'u aradı geniş odada. Fakat ondan hiçbir eser yoktu. Banyoda olduğunu da düşünmüyordum.

Esneyerek doğrulduğumda kollarımı geriye ittirerek gevşettim kaslarımı. Boynumu iki yana doğru kıtlattım. Çok güzel bi uykunun belirtileriydi bunlar.

"Off, neredesin Taehyung?"

Yataktan bacaklarımı sarkıtıp ayağa kalkacaktım ki kapı kolunun sesi geldi. Ani bir hareketle kendimi tekrar yorganın içinde buldum. Kafamın üstüne kadar geçirdim.

Lanet olsun!

Benim buraya geldiğimi saray halkı bilmiyordu. Bu yüzden gelen kişi herkes olabilirdi. Resmen ter akıtmaya başlamıştı.

Giren kişinin ardından kapı kapandığında sert adım sesleri içeriyi doldurdu. Sessizce yutkunmaya çalıştım. Gözlerimi yumdum. Sımsıkı yumdum.

Adımlar yatağa, bana daha çok yaklaştı. Ne yapacaktım?! Ellerimi iyice sıktım. Karnım kasıldı. Gözlerimi daha çok sıktım.

"Çiçeğim," Taehyung'un sesiyle gözlerim aniden faltaşı gibi açıldı. Ne yani gelen Taehyung muydu? Tanrı aşkına! Üstümdeki yorganı aniden aşağı çektim. Kaşlarım çatık bir şekilde doğruldum.

Taehyung karşımda ayakta elinde bir tepsiyle duruyordu. Kaşları çatılmıştı.

"Taehyung, niye ben geldim diye haber vermiyorsun? Ya başkası olsaydı? Ah kalbim hala deli gibi atıyor." Elimi kalbime götürdüğümde gerçekten de ne kadar gerildiğimi farkettim.

Bir cevap vermeden elindeki tepsiyi yatağın yanındaki komidine bıraktı. Oturdu.

"Jungkook başkası gelse ne olacak bebeğim? Ayrıca... Sence benden başkası bu odaya tıklamadan girebilir mi?" Durdum.

Jungkook. Karşında bir Kral var.

Bazen bunu unutuyordum.

Ellerim hemen yüzüme giderken az önce ona olan yükselmemin utancını yaşadım. Gerçekten kendi kendimi rezil etmekte üstüme yoktu. Ve yine aynı utançla yattığım gibi battaniyeyi üzerime çektim. Ağzımın yayı yoktu.

"Hadi ama Jeon..." dedi hınzır bir sesle.

İyice küçülttüm kendimi battaniyenin içinde. Bacaklarımı kendime çektim.

Taehyungun ise geri çekildiğini hissettim. Yavaş yavaş yataktan kalktığında kaşlarım çatıldı. Bacaklarımı iki yana açtım rahatça. Adım sesleri geldi kulağıma.

Gitmiş miydi?

Battaniyeyi yavaşça kafamdan indirdim. Göz hizama getirinceye kadar indirdim. Gözlerimi etrafta gezdirdim. Gerçekten gitmiş miydi? Tanrı aşkına. Kafamı tam olarak çıkardığımda battaniyenin ucundan tuttum.